GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:16
Tarih:07.11.2024

GÜLCAN KIŞ (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine bir yargı paketini tartışıyoruz ancak ülkemizde hukukun üstünlüğünün derinden sarsıldığı, adaletin siyasal güçlerin elinde oyuncak hâline getirildiği bir ortamda yargı reformundan bahsetmek ancak suya yazı yazmaktır. Ülkemizde hukuksuzluğun kol gezdiği, mahkemelerin iktidar sopası olarak kullanıldığı, adaletin halktan kaçırıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Son bir haftada 4 belediyeye kayyum atanması bu hukuksuzluğun en çarpıcı örneklerinden biridir. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları birer birer devre dışı bırakılıyor. Kendinden olmayanı yok sayan, halkın iradesini ayaklar altına alan bir yönetim anlayışıyla demokrasiye vurulan darbe her geçen gün daha da derinleşiyor. AKP iktidarı, bu kayyum uygulamalarıyla sadece seçilmişleri değil milyonlarca vatandaşın iradesini de hiçe sayıyor. Bu hukuksuzlukları asla kabul etmiyoruz. Kayyum uygulamalarını da reddediyoruz. Değerli milletvekilleri, henüz dokuzuncu yargı paketi kanunlaşmadan Adalet Bakanının onuncu yargı paketi için çalışmalara başladığını duyurması, iktidarın yargı sistemine ne denli yüzeysel yaklaştığını, bu konuyu nasıl bir acelecilik ve ciddiyetsizlikle ele aldığını açıkça göstermektedir. AKP iktidarı, 20 farklı kanunda değişiklik yaparak yasalar arasındaki uyumu altüst eden kopuk ve çarpıcı düzenlemeleri önümüze koyuyor. Adaletin temel ilkelerine uygun, kapsamlı, dengeli ve sürdürülebilir yasa yerine, yargının sorunlarını çözmekten uzak, yüzeysel ve içi boş değişikliklerle karşı karşıyayız. Türk Ceza Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu gibi temel yasaları bile aceleyle değiştirmeye çalışıyorlar. Hukukun temellerini yerinden oynatan, toplumda güvensizlik yaratan böylesi aceleci yaklaşımlar kabul edilemez. Değerli milletvekilleri, iktidarın sürekli olarak sözde “reform” adı altında ortaya koyduğu bu düzenlemeler ne adaleti hızlandırıyor ne de yargının bağımsızlığını sağlamlaştırıyor. Tam tersine yargının bağımsızlığını daha da zayıflatıyor, hukukun üstünlüğünü yerle bir ediyor. AKP iktidarı yargıyı kendi siyasi amaçlarına hizmet eden bir araç hâline getirmiştir. Anayasa Mahkemesinin Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararı, Gezi davasında beraat kararlarının yok sayılması, hukukun üstünlüğünün nasıl ayaklar altına alındığını, iktidarın nasıl bir hukuk tanımazlıkla hareket ettiğini göstermektedir. Değerli milletvekilleri, Anayasa Mahkemesinin kadının bekârlık soyadını kullanabilmesine yönelik kararına rağmen İstanbul 8. Aile Mahkemesinin kararı da yok sayılarak kadınlar birey olarak değil, bir erkeğin soyadı üzerinden kimliklendirilmeye zorlanıyor. Çocukların anne ve baba soyadı üzerinden zarar göreceği iddiası, kadını birey olarak görmeyen olsa olsa AKP zihniyetinin bahanesidir. Kadınları sadece bir soyadı kimliğine bağımlı kılmaya çalışan bu anlayış çağ dışı bir bakış açısının yansımasıdır. Kadınların kimliği bir soyadına indirgenemez. Şunu bilmelisiniz ki gerçek bir aile bütünlüğü soyadı kısıtlamalarıyla değil şiddetsiz ve eşitlikçi bir toplumla sağlanabilir. Değerli milletvekilleri, 2017 referandumuyla birlikte yargı tek adam rejiminin pençesine düşmüş ve siyasallaştırılmıştır. AKP'yi eleştiren gazeteciler ve düşüncelerini ifade eden vatandaşlar hemen alınmaktadır ve hedef alınmaktadır. Soruyorum: Hangi demokratik ülkede ifade özgürlüğü suç teşkil etmektedir? Siz, muhalefeti bastırmak için yasaları bir silah gibi kullanıyorsunuz. Düşünceleri yasaklayarak, özgürlüğü boğarak bu ülkenin vicdanını susturamazsınız. Bu, hukuk devleti değil, olsa olsa otoriter bir yönetimdir. Tarih bu utanç dönemini unutmayacaktır. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu hukuksuzluklara, bu yargı erozyonuna son vermeye kararlıyız. 31 Mart 2024'te nasıl 1’inci parti olduysak yapılacak ilk genel seçimde de iktidar olacağız. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. GÜLCAN KIŞ (Devamla) – Teşekkür ederim. Bizim iktidarımızda Anayasa’ya uygun, bağımsız ve adil bir yargı sistemini kuracağız; topluma gerçek adaleti sağlayacak, yargıya bağımsızlık kazandıracak ve halkımıza hukukun üstünlüğünü getireceğiz. Bugüne kadar yaptıklarınız için de tüm hukuksuzluklar için de siz de hesap vereceksiniz. Bu kanun teklifinin bu hâliyle yasalaşmasına karşı olduğumuzu bildiriyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) r)