GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:42
Tarih:25.12.2024

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, buradan, yirmi iki yıllık AKP iktidarının sermaye yanlısı ve kadın düşmanı politikalarını sık sık dile getiriyoruz. Bu asgari ücret tespitiyle birlikte bunun kadınlara nasıl yansıdığını biraz önce konuştuk. Peki, kapitalist patriyarkanın kadınlar üzerindeki bu baskıcı politikalarına karşı kadın özgürlük mücadelesi veren, savaşa karşı çıkan, barış isteyen, kadınlar olduğunda ne oluyor? Hepsini sorgusuz sualsiz hukuksuzca hapishanelere gönderiyorsunuz. Ben, burada, hapishanelerde kadınlar neler yaşıyor; onlardan biraz söz etmek istiyorum çünkü iktidarın "makbul kadın" tanımına sığmayan tüm kadınlar çeşitli biçimlerde suç isnat edilerek hapishanelere alınıyor, bütün istatistikler gösteriyor ki kadın mahkûmların sayısı sürekli artıyor. Bakın, en tipik örneklerden bir tanesi Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi. Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde kadınların infazları sürekli yakılıyor, son ziyaretlerden edindiğimiz bilgilere göre düşman hukuku uygulanıyor âdeta. Mesela ne oluyor? Otuz yıldır hapishanede tutulan Nedime Yaklav ve Sermin Demirdağ, 70 yaşlarında ve hasta olan, on yıldır cezaevinde olan Zeynep Bingöl ve Mukaddes Kubilay, ayrıca Jiyan Ateş, Sabite Ekinci, Necla Yıldız, Rozerin Kurt, Özlem Demir, Dilan Oynaş ve Sedef Demir isimli mahpusların idare gözlem kurulu tarafından iyi hâlli olmadıkları, toplumsal bütünleşmeye hazır olmadıkları gibi sübjektif gerekçelerle infazları erteleniyor, üçer defa, dörder defa ertelenenler var; özgürlükleri gasbediliyor. Uygulanmaya başlandığı 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren idare gözlem kurullarının hukuk dışı ve keyfî kararlarıyla aralarında ağır hasta mahpusların da olduğu yüzlerce mahpusun umut hakkı çalınıyor.

Bir başka örnek, yeni, daha Aralık 2024'te İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mahpuslarla bire bir görüşerek hazırladığı raporda... Kadınların iletişim hakkı, sağlığa erişim hakkı sistematik olarak engelleniyor; kahvaltılar kaldırılmış durumda, sadece 2 öğün yemek veriliyor, yemeklerin kalitesi ise çok düşük, kantin fiyatları çok fazla. Hem Sincan'da hem Bakırköy'de hem de biz biliyoruz ki bütün mahpushanelerde sudan sebeplerle... Fazla kitap okudu, disiplin cezası; az kitap okudu, disiplin cezası; eğitimlere katılmadı, disiplin cezası, çok fazla eğitime katılmayı talep etti, disiplin cezası diyerek hiçbir kadın mahkûma... Siyasi mahkûmların hiçbiri infazı bittiği anda salıverilmemiş durumda.

Ayrıca, kadın mahkûmlar yakınlarına uzak cezaevlerine bilinçli olarak gönderiliyorlar ve ziyaretler sırasında, hastane ziyaretleri sırasında sistematik olarak cinsiyetçi şiddete maruz bırakılıyorlar.

Ayrıca, bunlara itiraz eden, bunlara ilişkin şikâyet dilekçesi vermek isteyen kadın mahkûmların ise bu hakları engelleniyor hem fiilî olarak engelleniyor hem de her dilekçe için ücret talep ediliyor ve bu ücretler hiç de karşılanabilecek gibi değil, hele geliri olmayan kadın mahkûmlar için ayrıca çok büyük bir külfet oluyor.

Ayrıca, tüm kadın mahpusların çok büyük bir çoğunluğu erkekler için inşa edilmiş cezaevlerinde kalıyorlar. Kadınların özgün ihtiyaçları, mahremiyet ihtiyaçları asla göz önüne alınmıyor, temel ihtiyaçlar kaleminde kadınların hijyenik ped ihtiyaçları temel ihtiyaç olarak görülmüyor ve ücretlendiriliyor; bu da kadınları bir kere daha şiddete maruz bırakıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Saki, lütfen tamamlayın.

ÖZGÜL SAKİ (Devamla) - Ayrıca, hayatına sahip çıkan kadınlar var yani ölmemek için öldüren kadınlar ve bu kadınlar için asla hiçbir indirim uygulanmıyor ama cinsel şiddet faili erkeklere indirim üstüne indirim uygulanıyor, katiller salıveriliyor; dolayısıyla, hukuk bir bütün olarak patriyarkanın ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş, siyasi iktidarın politik görüşlerine göre düzenlenmiş. Bir kez daha haksızca, hukuksuzca, sadece kadınlara eşitlik, özgürlük talep ettikleri için, özgürlük mücadelesi verdikleri için, savaş değil barış istedikleri için kadınlar cezaevlerine daha fazla alınmaya başlandı ve biz buradan tüm mahpushanelerdeki adli, siyasi tüm kadın tutsaklara selamlarımızı söylüyoruz; onların tüm taleplerini, ihtiyaçlarını gördüğümüzü, paylaştığımızı ve iktidarın kadın düşmanı politikalarının hapishanelerdeki uygulamalarına karşı mücadeleye devam edeceğimizi söylüyorum.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)