| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 19.12.2024 |
SADULLAH KISACIK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu şahsım ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
9 Aralık tarihinde bütçe görüşmelerine başladık, bugün bütçe görüşmelerinin 11'inci günü. Bugüne kadar 17 bakanlığın bütçesini görüştük, 17 bakan bu kürsüye çıkıp bakanlıklarına dair sunum yaptılar. 17 bakanın konuşma tutanaklarını tek tek okudum, hepsinde ortak olarak şu ifadeler geçiyor: "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği" "Sayın Cumhurbaşkanımızın kararı" "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı" "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu hedef" "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade".
Buradan ortaya ne çıkıyor? Aslında, bakanlıklarda bakanlık yapan da kararı veren de talimatı veren de hedef belirleyen de Sayın Cumhurbaşkanı. Bence, cumhuriyet tarihinin en rahat bakanlık dönemi bu zaman. Sayın Bakanların bir şey yapma derdine girmesine gerek yok, zaten her şey Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılıyor. Bakanlık sistemi bitmiş, bakanlık makamı diye bir şey kalmamış, bakanlar önceki dönemin müsteşarı hâline gelmişler, memur olmuşlar. Gerçi o dönemin müsteşarları kadar güçlüler mi, ondan da şüpheliyim.
Bu Meclis on günlük süreçte neler gördü? Bakın, milletvekillerimiz sabah saat on birde gelip sorularını sormak için burada birbirleriyle yarışıp, soru hakkı alıp gece saat birde ancak sorularını sordular ama biz, milletin vekilinin sorusuna cevap vermemek için önceden hazırlanmış metni okuyan bakanlar gördük burada. Milletin vekillerinin gözünün içerisine bakıp sorduğu soruya cevap verecek öz güveni olmadığı için burada soruları geçiştiren bakanları gördük. Burada tek bir soruya cevap vermeden ayrılan bakanları gördük. Yine, bu süreçte gördük ki sayın bakanlar politika üretemedikleri için, anlatacak politikaları olmadığı için bu kürsüden politika anlatmak yerine polemiklere girdiler, polemiklere.
Arkadaşlar, bakan dediğinizin -Türkiye için önemli, kritik görevlerdir bakanlıklar, şanlı şerefli görevlerdir- ideali olur, rüyası olur, hedefi olur; gelir, bu kürsüde, heyecanla neleri iyileştireceğini, neleri dönüştürüleceğini, bakanlık politikalarını anlatırlar, polemiklere girmezler ama sonradan düşündüm, sayın bakanlar da haklılar. Neden? Çünkü politika üretmek onların görevi değil ki. Doğru çünkü Cumhurbaşkanlığı kanunuyla birlikte...
Bakın, bu, Cumhurbaşkanlığı teşkilatı sistemidir, Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden alınmıştır. Bakın, Cumhurbaşkanı burada karar vericidir, Cumhurbaşkanı Yardımcıları vardır. Aslında, Cumhurbaşkanlığı sistemi iki ayak üzerine oturur. Birincisi, politika kurulları; ikincisi, bakanlar. Yerel Yönetim, Sosyal Politikalar, Sağlık ve Gıda, Kültür ve Sanat, Hukuk, Güvenlik ve Dış Politikalar, Ekonomi, Eğitim ve Öğretim, Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları olmak üzere 9 tane politika kurulu var.
Arkadaşlar, bu politika kurullarını gören var mı? Cumhurbaşkanlığının internet sitesine girdim, gece saat üçe kadar araştırma yaptım, ne politika kurullarının başkan vekili belli ne politika kurullarının yönetimi belli ne bu politika kurullarının ne yaptığı belli ne bir iletişim adresi belli; hiçbir şey belli değil, hiçbir şey yok ama bakın, Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin temelini oluşturuyor bu politika kurulları.
Ya, sistem iflas etmiş, sistemin bir ayağı yok, sistemin bir ayağı yok! Girin internet sitesine, bu politika kurullarının yaptığı 1 adet faaliyet göremezsiniz. Oysaki Sayın Cumhurbaşkanımız ne demiş bu sistemle ilgili?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Milletvekili.
SADULLAH KISACIK (Devamla) - "Uzun ve zorlu mücadeleler neticesinde aziz milletimizin takdiriyle ülkemize kazandırdığımız Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin en yenilikçi unsurlarından biri politika kurullarıdır." demiş, "Kurulların ihdasıyla birlikte ilk kez yürütme içinde icra ve politika üretme işlevleri birbirinden ayrılmıştır. Yürütmenin politika üretme kapasitesi artırılarak daha aktif ve öncü bir rol oynamasının önü açılmıştır." demiş. Nerede bu politika kurulları? Yok. Sayın Bakanlar ne yapsın o zaman? Politika üretilemediği için şu anda bakanlıklar ancak talimatlarla yürüyor.
Bakın, arkadaşlar, bunu siyasetin üstünde söylüyorum, samimiyetle söylüyorum, bir yönetim sistem uzmanı olarak söylüyorum, şu anda bu, Türkiye'nin önündeki en büyük sorunlardan bir tanesidir. Sistem tıkanmış, politika kurulları ortada yok, politika üretemiyor. Dolayısıyla, bir an önce bu politika kurullarının aktif hâle gelmesi, işler hâle getirilmesi lazım diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.