GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:38
Tarih:18.12.2024

ÖZGÜR ERDEM İNCESU (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Türkiye nüfusunun yüzde 93'ü il ve ilçe belediyelerinin sınırları içerisinde yaşıyor. Bu durum, yerel yönetimlerin vatandaşların yaşam kalitesini iyileştirip refahını artırmada ve hayatını kolaylaştırmada ne denli etkili bir pozisyonda olduğunu ortaya koymaktadır. Yapılan son yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi halkımızın verdiği destekle Türkiye'nin birinci partisi olmuştur. Yönetimimize geçen belediyelerde çok hızlı bir şekilde sosyal belediyecilik ilke ve uygulamalarını hayata geçirmeye başladık. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere halka dokunan, onların günlük hayatını olumlu etkileyen politikaları bütün belediyelerimize yaydık. Bizler, bütün bu hizmetlerimizi parti ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarımızı kucaklayarak gerçekleştiriyoruz. Fakat siz, merkezî yönetimin gücünü, en son yapılan uygulama gibi belediyelerin hesaplarına bloke koyarak muhalefet belediyelerini zayıflatmak için kullanır ve mücadele alanına çevirirseniz burada mağdur olan çalışanlar ve vatandaşlarımız olacaktır. Mesela Ardahan Posof Belediyesi son on yıldır AK PARTİ yönetimindeydi, son seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi seçimi kazandı; geçmiş on yılın borcu için takip başlatıldı, vatandaştan gelen tepki üzerine geri kaldırıldı. Ardahan'da şu anda 1 metre kar var, sizler "Nasıl yardımcı oluruz? Bu Ardahan'ın tünellerini, eksiklerini nasıl tamamlarız?" diye düşünmek yerine çalışmaları engellemeye çalışıyorsunuz. Benzer durum İstanbul'da, Ankara'da birçok belediyemizde var. SGK prim borçları için adım atılıyor ancak çözümler kabul edilmiyor. Sayıştayın SGK denetim raporunda kurumun belediyelerden prim borcu alacaklarının toplam borca oranının yüzde 10'u geçmediğini görüyoruz. Anlıyoruz ki amaç üzüm yemek değil.

Türkiye'de mahallî idareler ve özellikle belediyelerimiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Belediyelerin genel bütçe vergi gelirlerinden aldıkları payların görevleriyle orantılı olmadığı açıktır. 5779 sayılı Kanun yetersizdir. Belediyelerin öz gelir kaynaklarına ilişkin güncellemeler ise bugüne kadar gerçekleştirilememiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 1981 tarihli olup günümüze artık cevap vermemektedir. Bunun yanında, 2017 yılında çıkarılan 696 no.lu KHK'yle, ihaleli işlerde çalışan personel topluca belediyelere aktarıldı. O tarihten itibaren biriken alacaklarının faturasını faizlerde bir düzeltme yapmadan, belediye gelirlerinden yapılan kesintilerin ne miktarda ve hangi aralıklarla yapılacağına da bir açıklık getirmeden yeni yönetimlerin önüne koydunuz. Bu, kurumları âdeta felç edip çalışamaz hâle getirme çabasından başka bir şey değildir. Halkımızın ihtiyaç duyduğu her alanda yanında olma sorumluluğu taşıyan belediyelerimiz okullarda gerekli olan temizliği yapmak istedi, onu da engellediniz. Diğer yandan, kadınların iş hayatına katılma oranı OECD ülkeleri arasında yüzde 67,1 iken ülkemizde bu oran yüzde 36,1 seviyesindedir. Kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştıracak, piyasa ücretlerinden çok daha düşük ücretlere çocuklara güvenli bir yuva olan belediye kreşlerimizi engellemeye çalıştığınızı tüm kamuoyu duydu. Siz, bununla esasında kadınların iş hayatına dâhil olmasını engelliyorsunuz. Ayrıca, TÜİK verilerine göre açlık sınırının altında kalan bütün vatandaşlarımıza yardım eli uzatan belediyelerimizin kent lokantalarını, ısınma yardımlarını -burada bir parantez açmak istiyorum; bu konuyla ilgili olarak başta memleketim Ardahan olmak üzere gelir ve mevsim dezavantajları olan şehirlere yakacak desteği sağlanmasıyla ilgili olarak daha önce bir teklif vermiştim, bunu buradan yineliyorum- öğrencilere hizmet veren kütüphaneleri, ücretsiz yemekhaneleri, yurt imkânlarını, yaşlı yardım ünitelerini, spor tesislerini, kursları ve daha nicelerini gayet iyi biliyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Siz, bu belediyeciliğin vatandaşın faydasına olduğunu gördüğünüz hâlde belediyelerimizi engellemeye çalışıyorsunuz ve vatandaşlarımızı mağdur ediyorsunuz, yetmediği yerde de kayyum atıyorsunuz. Bu işi o kadar abarttınız ki Ardahan Damal ilçesi Burmadere köyü muhtarına kadar kayyum atadınız ama elbet adalet bir gün yerini bulacaktır.

Şimdi, belediyelerimizin içinde bulunduğu mali durumun OECD ülkeleriyle karşılaştırmasını yapmak istiyorum. Merkezî yönetim yardımlarının belediyelerin toplam gelirleri içindeki payı yüzde 61 iken OECD ülkelerinde bu oran yüzde 50'dir. Bu durum, belediyelerin gelir kaynakları açısından merkezî yönetime daha bağımlı olduğunu göstermektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın İncesu, lütfen tamamlayın.

ÖZGÜR ERDEM İNCESU (Devamla) - Teşekkürler.

Türkiye'deki yerel vergilerin tüm ülke düzeyinde tahsil edilen vergi gelirlerine oranı yüzde 2 iken OECD ortalaması yüzde 14 düzeyindedir. Değerli üyeler, bu kapsamda, çok acil olarak şu adımların atılması elzemdir: SGK ve vergi yapılandırmasında faizler silinmeli, ana borçlar vadeye yayılmalıdır; bu imkânlar belediye şirketleri için de sağlanmalıdır. İller Bankası ve kamu bankaları düşük faiz oranlarıyla belediyelere kredi sağlamalı, İller Bankasından komisyonsuz teminat mektubu verilmesi kolaylaştırılmalıdır. Genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılan paylar belediyelerin görev gelir dengesi gözetilerek tekrar gözden geçirilip artırılmalıdır. Payları dağıtırken ticari faaliyetler ve turizm gibi sebeplerle gece, gündüz ve yaz, kış nüfusu farklılaşan bölgelerde bu nüfus farklılıkları dikkate alınmalıdır. 5449 sayılı Kanun'da değişiklik yapılarak belediye gelirlerinden kalkınma ajanslarına ayrılan pay kaldırılmalı ya da yalnızca öz gelirlerden pay ayrılması sağlanmalıdır. Belediye Kanunu'nun 68'inci maddesinde değişiklik yaparak iç borçlanmalar için onay alınmasını gerekli kılan yüzde 10 oranı yükseltilmeli ya da izin şartı tamamen kaldırılmalıdır. (CHP sıralarından alkışlar)