GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ?NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:01.12.2011

GÜRSOY EROL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bundan on yıl önce, 2001 tarihinde bir Kurucular Kurulu üyesi olarak AK PARTİ kurulurken bir sözümüz vardı, özürlü ailelerine ve özürlü bireylerine bundan sonraki hayatlarını kolaylaştırmak ve bundan sonra sıkıntılarını rahatlatmak adına Özürlüler Kanunu'nu Parlamentoda oluşturacağımızı ve bu noktada, bu sözümüzü yerine getireceğimizi, eğer iktidar olursak o dönemde tebliğ etmiştik ve 3 Kasım 2002 seçimleriyle Parlamentoda iktidar olduktan sonra bu çalışmalara başladık ve 1 Temmuz 2005 tarihinde o dönemki 22'nci Dönem Parlamentosu bu Özürlüler Yasası'nı hazırladı ve milletimize, özürlü bireylerimize, özürlü ailelerine hediye etmiş oldu. Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdik.

Ben bu vesileyle bu yasanın geçmesinde başta Sayın Başbakanımız olmak üzere grubumuza ve o dönemki muhalefet partimize -Cumhuriyet Halk Partisi o zaman tek partimizdi- emeği geçen sivil toplum kuruluşlarına ittifakla geçen bir yasa olması dolayısıyla özellikle teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Tabii, bir dileğimi de tekrar etmek istiyorum. Bu 24'üncü Dönemde de bu Parlamentonun bu katkıları sağlayarak, tüm yasalarda bu ittifakı gerçekleştirerek aynı bu yasada olduğu gibi milletimizin beklentisi olduğu konuları yerine getirmesi de en büyük arzum, dileğimdir.

O dönemlerde bize en çok özürlü bireylerin aileleri şu problemi getirirlerdi: "Eğer ben ölürsem bu özürlü çocuk ne olacak?" korkusunu yaşarlardı. Biz yasada bunu özellikle önceledik ve "Evde bakım hizmeti" adı altında Yasa'ya bir madde getirdik. Daha sonra evde bakım ve kurumda bakım adıyla iki türlü hizmet sağlamış olduk ki yönetmelikleri de tamamlandıktan sonra özellikle ailelerin kişi başına geliri asgari ücretin 2/3'ünü geçmeyen aileler için evde bakım hizmeti veya ailesi olmayan bireyler için kurumda bakım hizmetini getirmiş olduk ilk, ki bu sayı şu anda Türkiye genelinde 300 bini aşmış durumdadır, kurumda bakım hizmeti alanların sayısı da 6 bini geçmiş durumdadır.

Yine aynı şekilde işitme engelli kardeşlerimiz için Türk işaret dilinin oluşturulmasıyla ilgili yasada bir madde koyduk. Türk Dil Kurumu zannediyorum son çalışmalarını yapıyor. Kısa bir süre sonra bu noktada uygulanacak aşamaya gelecek. Şu anda otuza yakın ilde işaret dili tercümanı alınmış ve sosyal hizmet bünyesinde çalışmalara başlamış durumdadır. Bunu da en kısa sürede seksen iki ile alımlarla yayarak işaret dili tercümanlığını da her ilde tamamlamış olacağız.

Yine, 5378 sayılı Özürlüler Yasası'yla üniversitelerde, ÖSYM ve üniversite bünyesinde özellikle özürlü öğrencilerin öğretim hayatlarını kolaylaştırmak ve rehberlik, danışmanlık hizmetlerini sağlamak amacıyla, özürlü öğrenciler için bir danışma ve koordinasyon birimi oluşturulmuştur ve bu noktada üniversitelerimizde de süratle tamamlama çalışmaları devam etmektedir.

Yasaya koyduğumuz bir önemli madde daha, özürlülere karşı yapılan ayrımcı uygulamalara altı ay ile bir yıl arasında hapis cezası getirilmesi olmuştur.

Yine, aynı şekilde 200 metrekareden küçük evi olan özürlüler emlak vergisinden muaf tutulmuşlardır.

Yine yasayla getirdiğimiz bir diğer önemli madde, 2022 sayılı Yasa'yla özürlüler bir özürlü maaşı almaktaydı, ama oldukça düşüktü. Şu anda, dokuz yıl önceye göre yüzde 200, 300 oranında artmıştır ve o zaman 250 binler seviyesinde olan özürlü sayısı, şu anda maaştan yararlanan, 500 bini geçmiştir.

Özürlü istihdamı en önemli konulardan biriydi, ayaklarının üzerinde durmasını özellikle arzu ediyorduk özürlü bireylerin. O dönem 10 binlerde olan işçi sayısı şu anda 30 bini geçmiştir. Yine, 2002'de kamudaki özürlü memur sayısı 6 binden şu anda 20 bini geçmiştir.

Ve yine, bir ilk, 2012 yılında özürlülere, ilk defa devlet memuru olacaklar için özel bir KPSS yapılacaktır ve özürlülerin özellikle istediği, her özür grubu kendi içinde, kendi arasında ayrı bir imtihana girecekler ve eğitim durumlarına göre ayrı ayrı kendi branşlarında yarışacaklardır.

Eğitim bizim için çok önemliydi, özürlü bireyleri ev hayatından kurtarmak ve sosyal hayata alıştırmak açısından.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Erol, lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurun.

GÜRSOY EROL (Devamla) - Özel eğitim noktasında da 25 binlerde olan millî eğitimdeki sayı 50 binlere ve 20 binlerde olan özel eğitim kurumlarındaki kişi sayısı da 200 binleri aşmıştır.

Ben, özellikle bu noktada emeği geçen, başta Sayın Başbakanımız olmak üzere tüm herkese, sivil toplum kuruluşlarına bir kez daha teşekkürlerimi arz ederken, bu dönemde yapacağımız en önemli çalışmanın özürlü bireylerin yasadan kaynaklanan daha fazla sıkıntı yaşamaması için problemlerinin üzerine daha çok gitmeyi ve bu noktada hayata, sosyal hayata katılmaları anlamında el birliği yapmamızı özellikle istirham ediyorum.

Bu vesileyle, yüce heyetinize tekrar teşekkür ederek, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erol.