GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:37
Tarih:17.12.2024

CHP GRUBU ADINA OKAN KONURALP (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve Sayın Cevdet Yılmaz; Plan ve Bütçe Komisyonundaki konuşmam sırasında yönelttiğim sorulara Diyanet İşleri Başkanlığından yanıt gelmemiştir. Oysa yanıtlanması gerekirdi ve yanıtlanacağı sözünü vermiştiniz; sözünüz, Diyanet tarafından yerde bırakılmıştır. Tutanaklara geçirmiş olayım.

Sayın milletvekilleri, peki, sorularımıza yanıt vermeme hadsizliğinde bulunan Diyanetin Arapça bilgisi dahi şüpheli Başkanı ne yapıyor? Kendi ehlisünnet yorumlarını merkeze alıp farklı ehlisünnet ekollerine dahi tahammül edemeyen, kendisinden farklı İslam yorum ve anlayış sahiplerini "dinsiz" ilan etmekten çekinmeyen bir anlayış Diyanette kendisine yer bulmuş durumda. Hâl böyleyken Diyanet İşleri Başkanı dışlayıcı, hedef gösterici, kötücül bu dilin sahipleriyle mücadele etmek yerine bunlara kol kanat germeyi, bunları korumayı tercih ediyor. Diyanet İşleri Başkanı, bu ayrımcı ve ötekileştirici dilin toplumda bir hastalık gibi yayılmasını dert edeceğine makam aracının modeline, markasına dertleniyor. (CHP sıralarından alkışlar) Oysaki Hazreti Muhammed'in hayatına baktığımızda; arkadaşlarının, evlatlarının hayatına baktığımızda; örneğin kızı Fatma'nın, damadı Hazreti Ali'nin hayatına baktığımızda ne görkem ne şatafat görürüz; onlar itibarı hakta, hukukta, adalette buldular; itibarlarını sahip oldukları tevazudan, sadelikten, merhametten edindiler. Peygamber'in dostlarından biri dahi "İtibardan tasarruf olmaz." deyip israfı meşrulaştırma yoluna gitmedi, Peygamber'in dostlarından biri bile "Bana bir deveyi çok gördüler." demesine neden olabilecek bir gösteriş merakı içinde olmadı, görgüsüzlüğe düşmedi. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Hâl böyleyken Ali Erbaş "Bir Audi'yi Diyanet İşleri Başkanına çok gördüler." demekten çekinmedi. Ancak bilmelidir ki rüyalarını süsleyen otomobilin kendisine çok görülmesinin nedeni bizatihi kendisidir. Önceki Diyanet İşleri Başkanlarının saygınlığına ve akademik birikimlerine sahip olmayan birinin halkın yoksulluğuna, toplumsal çürümeye dertleneceğine makam aracının modeline dertlenmesine de şaşırmamak gerekir. (CHP sıralarından alkışlar)

Özetle, bir liyakatsizlik örneği olan Ali Erbaş ve ekibi, iktidara din ve dindarlığın arkasına saklanma imkânı tanıması, Tayyip Bey'in politik hülyalarına iyi geldiği düşünülen adımlar atıyor olması nedeniyle de dine, Diyanete zarar vermektedir. Bu bağlamda anımsatmak isterim ki FETÖ'nün 15 Temmuzda kanlı bir darbe girişiminde bulunabilmesinin altında, terör örgütü mensuplarının terör örgütü liderine yönelik sapkın bağlılıkları bulunmaktaydı. Dolayısıyla, Menzil'de yaşananlara olduğu gibi FETÖ'vari sapkınlıklara göz yumulmasının da kabul edilemez olduğunu vurgulamak istiyorum.

Sayın milletvekilleri, bir diğer önemli konu da Diyanet İşleri Başkanının, Başkanlık mensubu Halil Konakçı ve Halil Konakçı gibileri koruma ısrarıdır. Yoksa Başkan, Mustafa Kemal Atatürk'e ve onun zaferlerine yönelik dile getiremediği karşıtlığını, adını andığım zat ve benzerlerinin sığ, düzeysiz söylemlerine göz yumarak mı tatmin ediyor? (CHP sıralarından alkışlar) Örneğin, geçenlerde bu zat, ağzını eğip bükerek, kendince racon keserek "Birilerinin masada peşkeş çektiği Misakımillî'yi bugün geri aldık." dedi. "Misakımillî'yi peşkeş çekenler"den kastın Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları mı desen, vıcık vıcık bir şekilde "Benim ağzımdan Mustafa Kemal çıkmadı." yanıtını verecek kadar riyakâr olan bu zat, AK PARTİ İstanbul İl Başkanı hakkında dahi imanının gittiği, nikâhının düştüğü ithamında bulundu; Diyanet sesini çıkartmadı.

Özetle Diyanet, bu zat ve benzer sosyal medya şarlatanlarının toplumu kutuplaştıran, bölen dillerinin yarattığı kötülüklerin farkına varmalı, başını artık kuma gömmemelidir. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, değineceğim son başlık da Alevi toplumuna ilişkindir. Alevilerin, örneğin cemevlerinin ibadethane olarak kabulüne ilişkin talepleri kadar önemli olan bir başka başlık da anti Alevi ve/veya Alevi karşıtı Sünni toplumsal hafızanın kalıcı olarak tasfiyesi zorunluluğudur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

OKAN KONURALP (Devamla) - Sünni muhafazakârlığın kimi kalemlerinin Alevileri sapkın olarak damgalayan, benzer nitelendirmelerle ötekileştiren, düşmanlaştıran söylemi ve bu söylemin farklı tezahürleri etkisizleştirilmelidir. Bunun en önemli adımı, yakın tarihimizin utancı Sivas, Maraş, Çorum katliamlarının, daha yakın tarihimizin bir başka utancı Madımak katliamının üzerindeki cezasızlığın sona ermesi, davalardaki hukuksuzluğun ve adaletsizliğin ivedilikle giderilmesi olacaktır. Sırf dinî ve etnik aidiyetleri, politik tercihleri nedeniyle örneğin kamu bürokrasisinin üst seviyelerinde kendilerine yer bulamayan Alevilerin eşit yurttaşlık talebi, benzer eşit yurttaşlık talebi olanları örneğin Kürtleri, örneğin azınlıkları da kapsayacak şekilde yaşama geçirilmelidir. Ezcümle, Yavuz Sultan Selim'in Şeyhülislamı Nurettin Hamza'nın günümüzdeki takipçilerine, destekçilerine müsamaha göstermemeliyiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)