GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:37
Tarih:17.12.2024

CHP GRUBU ADINA VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, ben bütçe konuşmamı iki Türkiye'yi karşılaştırarak yapmak istiyorum: Bir Türkiye'de fakirlik var, işsizlik var, açlık var, yoksulluk var ama ahlak var, edep var, çalışma var, vergi var. Bu Türkiye'de herkes yoksullukta buluşmuş, asgari ücretlinin aldığı maaş kiraya yetmiyor, emekli 12.500 TL'yle sadece yaşamaya çalışıyor. Mühendisi, öğretmeni, polisi, doktoru bu Türkiye'de geçinemiyor. Beyaz yakalı ile mavi yakalı buluşmuş durumda. Karı-koca doktor olanlar çocuklarını özel okulda okutamıyor. Artık bu insanların, doktorun, mühendisin, öğretmenin, polisin bir ev sahibi olması mümkün değil. Türkiye'de artık orta sınıf yok, en alttakiler ve en üsttekiler var. Sizleri, AK PARTİ iktidarını tebrik etmek lazım, yeni yeni deyimler kazandırıyorsunuz. Bunlardan biri "ev genci" 6 milyon 200 bin; bir diğeri "eğitimli yoksul", bir diğeri "çalışan ama yoksul". Bunlar sizin Türkiye'ye kazandırdığınız yeni deyimler. Ama öbür Türkiye'de zenginlik var, rüşvet var, hırsızlıktan dolayı israf var, şatafat var, haksız kazanç var, kaynağı belli olmayan para var ama hiç vergi yok. Emeklisi, asgari ücretlisi, esnafı, tüccarı, sanayicisi vergi ödüyor; birileri alın teri dökmeden, çalışmadan, ömründe bir gün tüccarlık yapmamış adamlar zenginleşiyor, lüks ve şatafat içinde yaşıyor ama bunun hesabını hiç kimse sormuyor.

Bakın, iki tane resmi var değerli arkadaşlar, iki resim var elimde; biri bu, diğeri bu. Değerli arkadaşlar, bu resim şehit Osman'ın evinin resmi, bu resim ise yüzsüz Osman'ın yeni yaptığı evin resmi. (CHP sıralarından alkışlar) Değerli arkadaşlar, burada bu tür yüzsüz Osmanlar, utanmaz Osmanlar daha rahat yaşasın diye bu Osman şehit oluyor. Bu fotoğraftaki fakirler fukaralar yıllardır bedel ödüyorlar bunlar daha iyi koşullarda yaşasın diye.

Değerli arkadaşlar, bakın, bu resim 5 kişinin barakada öldüğü fotoğraf. Bu fotoğrafa herkes iyi baksın; bu, Türkiye'nin fotoğrafı. Bir tarafta hırsızlık yaparak, yolsuzluk yaparak, rüşvet alarak krallar gibi yaşayanlar, diğer tarafta açlıktan yanan insanlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bakın, şu ev -burada, görüyorsunuz görsellerde- tam 14.347 metrekare arsada. Detaylara birazdan geleceğim.

Değerli arkadaşlar, bu evleri konuşurken Türkiye'den birkaç örnek daha vermek istiyorum: Bakın, 20 yaşında bir üniversite öğrencisi bıyığı terlemeden taksi şoförlüğü yaparken öldürüldü. 79 yaşında bir emekli -geçinemediği için- çalışırken inşaattan düşerek öldü; birileri rahat yaşasın diye. Niye? O taksi şoförü de 79 yaşındaki emekli de birileri daha rahat yaşasın diye öldü.

Değerli arkadaşlar, Ankara Büyükşehir Belediyesini yirmi beş yıl yöneten ama rantı elinden alındığı için herkese çamur atan, iftira atan bir trol, bir Ankara bebesi var; bir de onun oğlu var Osman. Bu adam Ankara'yı parsel parsel sattığı gibi belediyenin kaynaklarını da 5-10 aile arasında pay etmiş. Tabii ki en büyük payı -şaşırmayacaksınız- kendisi almış. Hani diyor ya: "Altınpark'ı yaptım, Göksu Parkı'nı yaptım, Harikalar Diyarı'nı yaptım, Mogan'ı yaptım." Değerli arkadaşlar, burada ilginç bir durum var: Buradaki ihalelerin tamamını bir aileye vermiş; Korkutata ailesi. 2007-2017 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi, ASKİ ve ABB iştiraklerinden toplam 52 ihale almış bu insanlar. Bu altı yıllık süreçte 10 farklı şirket adıyla aldıkları toplam ihale, dikkatinizi çekerim, 228 milyon TL. Bugünün parasıyla ne kadar? Tam 3 milyar TL. Ankaralı fakirin fukaranın, yetimin hakkını bir aileye vermiş. Bedavaya mı vermiş? Bedavaya verir mi Melih? Vermez. Ne yapmış? Bu aileye verdiklerinin karşılığında birçok şey almış. Örneğin, hâlâ kullandığı plaka, doyamamış, yirmi beş yıldır yönetmiş, doyamamış. Ankara Büyükşehir Belediyesinin resmî plakası ne biliyor musunuz? Resmî plakası "06 ABB 01" Beyefendinin plakası ne? "06 ABB 001" Bunlar sıfır atmaya meraklı ya, bol sıfırlamaya meraklı ya değerli arkadaşlar! (CHP sıralarından alkışlar) Peki, bu araba kimin? Bu arada kimin üzerine kayıtlı? Bu araba da Korkutata ailesinin üzerine kayıtlı.

Değerli arkadaşlar, gördüğünüz, biraz önce gördüğünüz şu evin arsası 4 bin metrekare olarak alınmış. Osman Gökçek almış. Kimden almış? Korkutata ailesinden. Sonra büyümüş, büyümüş, büyümüş, 14 bin metrekare olmuş değerli arkadaşlar. Peki, bu arsayı satan Korkutata kim? Şaşırmayacaksınız, Beyaz TV'nin yönetim kurulu üyesi. Allah aşkına, şimdi, AK PARTİ'lilere söylüyorum, Sayın Bakana söylüyorum: Elinizi vicdanınıza koyun değerli arkadaşlar; bir yoksulluğa bakın, yanan çocuklara bakın, bir de haksızca zenginleştirilene bakın, bir de Osman Gökçek'in malikânesine bakın. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bakın, bu malikâneyi dünyada 3 kişi yapar:

1) Kolombiya'daki uyuşturucu baronları.

2) Arap şeyhleri.

3) Hırsızlar.

Şimdi size soruyorum: Osman Gökçek kim?

A) Uyuşturucu baronu.

B) Arap şeyhi

C) Hırsız.

Takdir sizin.

Değerli arkadaşlar, burada bir al ver var. Ankara Belediyesi bir aileye iş yeri veriyor, ihale veriyor; 52 ihale veriyor, 35'i davet usulü. Bu aile bunun karşılığında arsa veriyor, araba veriyor, başka bir şeyler de veriyor herhâlde. Peki, bu inşaatı kim yapıyor? Bingo! Bildiniz! Kim? Binko İnşaat. Binko İnşaat kim? Ankapark var ya, hayvan parkı, hani plastikten yapmışlar ya, dinozorlar var. Bakın, Türkiye tarihinde, belki dünya tarihinde belediye eliyle yapılan en büyük yolsuzluk, 810 milyon dolar. (CHP sıralarından alkışlar) 810 milyon dolara ihaleyi yapan... O Binko İnşaat Osman'ın müteahhidi. Kimse kimseye beş kuruş verir mi, hele bunlar verir mi? Vermez.

Değerli arkadaşlar, bakın, fakirin fukaranın parası bu; bu evi bulamayanların, kira ödeyemeyenlerin parası bu; emekli olup da sakız satanların parası bu. Bu para, değerli arkadaşlar, simit satanların parası, soğukta duranların parası, doğal gaz faturasını ödeyemediği için battaniyeye sarılıp yatanların parası. Kimin parası bu? Hepimizin parası, değerli arkadaşlar.

Bakın, bu konuşmayı akşam düşünürken birkaç arkadaşa sordum, Yunus Emre Hoca dedi ki: "Ya, bu konuşmayı yapma." "Niye?" dedim. "Bu, AK PARTİ için olağan bir durum yani böyle şaşılacak bir durum değil ki alışığız bu uygulamalara. Onlar zaten Gökçek ailesini biliyorlar." dedi. Ben dedim ki: "Ben sadece onlara konuşmayacağım ki onların içinde de mutlaka vicdanlı insanlar var." Bu konuşmayı kime yapacağım biliyor musunuz? Bazı değerleri kullanarak oy aldığınız hacı teyzelere yapacağım, hacı amcalara yapacağım, o gencecik çocuklara yapacağım değerli arkadaşlar. Bakın, gençler birileri iş bulamazken, birileri her gün yoksullaşırken maalesef birileri her gün haram parayla zenginleşmeye devam ediyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, hep dedik ya, burada Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz var, Sayın Cevdet Yılmaz bölgemizin milletvekili ve ben çok düzgün bir insan olduğunu biliyorum. Bir fakir ailenin çocuğu olarak doğmuş, cumhuriyetin imkânları sonucunda ODTÜ'de okumuş, gelmiş Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmuş. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Allah aşkına, Allah aşkına, buradan bir kuruş vergi aldınız mı ya? Bakın, yanınızda Turizm Bakanı var, otelci; o vergisini ödüyor. Turizm Bakanı zengin olsa anlarsınız ya da sanayici olsa, zenginleşse anlarsınız. Allah aşkına, bir kuruş vergi var mı ya, bir kuruş vergi var mı?

Değerli arkadaşlar, bakın, bu adamı 2018'de görevden aldınız. Ne için görevden aldınız Sayın Abdulhamit Gül? Hani var ya bir furya, darbe, FETÖ, ortak... Hatırlıyor musunuz? Aldığınız bu adam FETÖ'cü müydü, hırsız mıydı? Muhtemelen FETÖ'cü olduğu için aldınız ama hiçbir ceza görmedi. Niye? Sustu ve Cumhuriyet Halk Partisine saldırdı, 2019'dan itibaren Mansur Yavaş'a saldırdı.

Değerli arkadaşlar, bakın, sormak lazım; bu Beyaz TV nasıl, hangi parayla, hangi alın teriyle kurulmuş, kimin parasıyla kurulmuş, bunu sormak lazım. Allah aşkına, Allah aşkına, bakın, bir bekar adam 250 metrekare kapalı havuz niye yapar ya, 160 metrekare salonu niye yapar, 110 metrekare eğlence odasını niye yapar ya, niye yapar? (CHP sıralarından alkışlar) Acaba babası onu dinozor parkına götürmediği için mi eğlence odası yapıyor? (CHP sıralarından gülüşmeler) Bu evin değeri muhtemelen 600 milyon değerli arkadaşlar. Maalesef, ülkede çivi çıkmış durumda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Bir dakika veriyorum.

Buyurun.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Arkadaşlar, eski Türkiye ile yeni Türkiye karşılaştırması yapılıyor ya; bakın, eski Türkiye'de eskiden -hatırlar mısınız, bilmiyorum- utanma duygusu vardı, utanma duygusu; ar vardı, ar; ahlak vardı, ahlak. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, arkadaşlar, bu kadar olaydan sonra bu insanlar ne yapıyor? Hâlâ "tweet" atmaya devam ediyor. Bakın, bir milletvekiliniz SPK'deki yolsuzluğa karıştı, Kur’an-ı Kerim'le örtmeye çalıştı; sokakta gezmeye devam ediyor. Bakın, bu yeni Türkiye; yeni Türkiye'de ahlak yok, utanma yok. Eski Türkiye'ye bakın, bir bakanı hakkında yolsuzluk iddiası var diye rahmetli Özal görevden aldı ya da bir başka bakan yargılandı değerli arkadaşlar. Bakın, SPK dolandırılıyor, bir şey yok; bakan gazeteci aracılığıyla rüşvet istiyor, bir şey yok. Maalesef Türkiye'nin fotoğrafı bu, değerli arkadaşlar.

Bakın, Türkiye'nin diğer bir fotoğrafı ne biliyor musunuz? Türkiye'nin diğer bir fotoğrafını her gün sabah kuşağı programlarında izleyebilirsiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Devamla) - Başkanım, hemen tamamlıyorum.

BAŞKAN - Yok, vermiyoruz, bir dakika verdim ben.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Peki, peki Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim, sağ olasınız.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, katilleri Müge Anlı buluyor, kaybolanları Esra Erol buluyor; adalet bakanımız Müge Anlı, içişleri bakanımız Esra Erol, aile bakanımız Didem Arslan.

Teşekkür ediyorum (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)