Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 36 |
Tarih: | 16.12.2024 |
CHP GRUBU ADINA CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Merkezî bütçe büyüklüğü 14,7 trilyon, kamu gelirleri 12,8 trilyon; daha şimdiden 1 trilyon 930 milyarlık bir açıktan bahsediyoruz. Faiz gideri geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bu bütçenin önemli sorunlarından biri, 1 trilyon 950 milyarlık bir faiz giderimiz var. Bu bütçe, anapara, faiz ve kur gideri açısından bir sarmala girmiş durumda gerçekten. Baktım, şöyle: 2023 yılından 2024 yılına devreden borç stoku 6,7 trilyon, bunun tam 1 trilyon 722 milyarı kur farkı gideri. Şu an itibarıyla da 9,1 trilyon civarında bir borç stoku var ve bu açmaz devam ediyor. Net borçlanma hasılatı yaratamıyoruz, faizi ödeyip, anaparayı ödeyip borcu aşağı çekemiyoruz; bunun için de ihracatı artırmamız lazım, istihdamı ve üretimi artırmamız lazım, bu bütçede bunu maalesef göremiyoruz. Reel sektöre, ihracata ayrılan pay geçen yıl 69 milyarken bu yıl 57 milyara inmiş.
Diğer bir zarar da "görevlendirme giderleri" diye geçiyor, bizim bildiğimiz görev zararları; bu da bütçe için çok büyük bir problem. 1 trilyon 299 milyar 2025 yılı için görev zararı öngörülmüş, geçen yılın yani 2024 yılının 938 milyarla bitmesi planlanıyor, yaklaşık 290 milyar civarında görev zararında da bir artış olacak. Burada da en önemli sorun şu: Türkiye Varlık Fonu bünyesine alındıktan sonra bazı kamu kurum ve kuruluşlar, buradaki kuruluşların zarar etmeye başladığını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi de BOTAŞ. BOTAŞ'ın son üç yılda sadece görev zararlarıyla ilgili 388 milyarlık borcunu vergiye mahsup etti bu ülke yani BOTAŞ zarara devam ediyor, bir taraftan da faturalarda artışa devam ediyor. Son altı yılda 17 kez doğal gaza zam yapılmış, yüzde 532; vergiye son altı yılda yüzde 345 yani dolaylı vergilere yüzde 345 zam yapılmış. Bir taraftan "Halka destek veriyoruz." deniliyor ama bir taraftan, halkın cebinden vergiler ve zamlar yoluyla bu paralar 4 katıyla geri alınıyor maalesef. (CHP sıralarından alkışlar) Bu dolaylı-dolaysız vergiler ayrımı önemli çünkü az kazanan da çok kazanan da aynı vergiyi ödüyor. Bizi ekranları başında izleyen Atilla ağabey, o da aynı, kamudan emekli üst düzey yönetici, zor geçiniyor; KÖİ ve yap-işlet-devret projelerini yapan firmalar da -patronları- aynı vergiyi ödüyor. Bu KÖİ ve yap-işlet-devret projeleri, ülkemiz için çok büyük problem; 44 tane firma var, 37 tanesi hiçbir vergi beyanında bulunmamış, 7 tanesi bulunmuş, 12,6 milyar vergi matrahı beyan etmişler, 2,8 milyar sadece KDV ödemişler. 2005 yılından günümüze kadar 79,5 milyar dolar para ödenmiş bu firmalara, bu yıl 162 milyar ödenecek. Bu yıl ve önümüzdeki üç yıl ödenecek para toplam 678 milyar TL. Sadece bununla da bitmiyor, bu firmalara vergi, resim, harç, istisna belgeleri yoluyla muafiyetler veriliyor, 128 kez muafiyet, istisna verilmiş. Vergi harcamalarına baktık, vergi harcamalarında da 3 trilyon 5 milyarlık vergi harcamalarının yani muafiyet, istisna ve indirim yoluyla tahsilinden vazgeçilen vergi harcamalarının 701 milyarının büyük bir bölümü de bu firmalara ait. Bu 701 milyarla ne yapılabilirdi biliyor musunuz? 3 milyon 703 bin en düşük emekli aylığı alan emekli var, en düşük emekli aylığı alan, 12.500 lira. Bu parayla 12.500 lira değil 25 bin TL ödeyebilirdik. Şimdi, öğrencilerimiz var, yemek yiyemiyorlar; 14 milyon 574 bin öğrenci, 190 milyar bir bedeli var. Bu öğrencilerimize üç yıl altı ay yani üç buçuk yıl bu parayla ücretsiz yemek verebilirdik. Yine, burs alan öğrencilerimiz var, 629 bin civarında burs alan öğrencimiz var. Bunlara ilave olarak 557 bin kişiye daha ilave burs verebilirdik. Diyelim, 2 bin liradan 10 bin liraya çıkardık, 8 bin lira artırdık, sekiz nokta yedi yıl bu 8 bin lirayı karşılayabilirdik; devasa rakamlar. Bu firmalara verilen destekler sadece bununla da bitmiyor. Bir de borç üstlenim taahhütleri var, Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisiyle bu firmalara veriliyor. Şu ana kadar 8 otoyol projesine 16,6 milyar dolar para aktarılmıştı, kredi verilmişti. Biz Plan ve Bütçede görüşmeleri yaparken 405 milyon dolar daha verildi, 17 milyar doları aştı. Bu firmalar da hep bildiğiniz firmalar. Sarıyer-Kilyos projesi için de bu kredi kullandırıldı. Kayıt dışı ekonomiyle yeterince mücadele edilmiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Haksız KDV iadeleri var. Dâhilde alınan KDV 2,8 trilyon civarında, bunun yüzde 48'i iadeye tabi. Bunun da yaklaşık yüzde 25'ini tasarruf etsek 347 milyar para yapıyor Sayın Bakan. Bu 347 milyar parayla ne yapılabilirdi? Sayın Fethi Gürer de bizi izliyor oradan, çiftçilerle ilgili olarak hesapladım, kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 177 bin, bu çiftçilere yıllık 159 bin TL para aktarılabilirdi, aylık 13.277 TL aktarılabilirdi ama maalesef aktaramadık. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, gelelim tasarruf genelgesine. Tasarruf tedbirleri yayınlandı. Tasarruf tedbirlerine bizzat bakanların kendileri ve üst düzey yöneticilerin uyması gerekiyor ama maalesef öyle değil. Burada da israf almış başını gitmiş, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde şurada gördüğünüz fotoğraflar, resimler bir israf sergisi; bu araçlarla bu görüşmelere gelindi, bakanlar geldi, bakan yardımcıları geldi, üst düzey bürokratlar geldi; buralara yapılan masraflar... "Yerli, millî" dediniz ama yerli, millî olmayan ultra lüks araçlarla geldiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Yerli, millî olduğunuz tek şey var, o da yerli, millî enflasyon; sizin alametifarikanız bu enflasyon oldu. (CHP sıralarından alkışlar) İthalat fiyatlarında düşme olurken, yurt içi fiyatlarda iki yılda yüzde 116 artış olurken -TÜİK rakamlarını söylüyorum- siz enflasyonla mücadelede maalesef başarılı olamadınız.
Yine, biliyorsunuz, "Spotify" diye bir müzik uygulaması var, yıl sonlarında en çok dinlenen yani daha doğrusu "wrapped" edilen listeleri yapıyor ama bakıyoruz, bu listelerde... Maliye Bakanları olarak yıllardır aynı şeyler söyleniyor, bu halka söz veriliyor fakat bu sözler yerine getirilmiyor. Örnek vereceğim: Sayın Bakan Mehmet Şimşek "Türkiye'de asgari ücret düşük değil." "Enflasyon yüzde 20'nin altına inecek." demişsiniz. Yine, "Enflasyon önümüzdeki aylarda tekrar hızlı bir düşüş trendine girecek." demişsiniz. "Türkiye de iddia edildiği gibi ciddi bir borç batağı altında değildir." "Enflasyon er ya da geç tek haneye inecek." demişsiniz. Sayın Nebati söylemiş, "Şöyle bir uyusak da altı ay sonra uyansak çok farklı noktaya geleceğiz. Aralık ayından itibaren de her yıl enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz." demiş. Yani bütün bu ifadeler, sözler maalesef yerine gelmiyor, bu sözlerin yerine gelmesini bekliyoruz.
Cumhurbaşkanlığı koruma giderleri... Yani inanın, 2018 yılında 122 milyonmuş, 2025 yılında 2,8 milyara çıkıyor; yüzde 2.237 artış var. Yani bununla en düşük emekli aylığı alan 19.152 kişinin aylıkları ödenebilirdi, 14 bin asgari ücretlinin de aylık ödemesi yapılabilirdi; bu uygulamalardan vazgeçmemiz lazım.
Çoklu maaş uygulamaları var, devam ediyor, nepotizm yani eş, dost, akraba kayırmacılığı; listelesek inanın buradan uca kadar bu liste gider, atamalar gider çünkü kamu kurumunun yüzde 50'sinden hissesine sahip olduğu şirketlerde çoklu maaş uygulamaları devam ediyor. 2'yle sınırladınız, 98 bin TL'yle sınırladınız diye düşünüyorsunuz ama oralar dâhil olmadığı için bir sürü kişi burada yöneticilik yapmaya devam ediyor.
Emekliden, emekçiden faize servet transferine devam ediyorsunuz. Bu dokuz aylık süre içerisinde anapara ve faize ödenen tutarla, inanın, 7 milyon işçinin aylıkları ödenirdi yani 7 milyon işçiye tekabül ediyor; biz bu uygulamadan vazgeçmeliyiz.
Asgari ücrete zam olacak, konuşuluyor rakamlar, düşük rakamlar konuşuluyor, asgari ücretin en az 30 bin TL olmasını istiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Yine, en düşük emekli aylığının mutlaka 30 bin TL'ye çekilmesini istiyoruz. "Asgari ücret 30, altında yokuz." diye bir daha vurguluyoruz burada. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri -sürem var diye düşünüyorum- bir de Türkiye Varlık Fonuyla ilgili bir şeyi, Sayın Bakan, özellikle size izah edeceğim. Türkiye Varlık Fonunun "PİDF" diye bir Alt Fonu var, Piyasa İstikrar ve Denge Alt Fonu; bu, kamu bankalarına sermaye aktarımında bulunuyor ve aktarılan sermayeyle de Hazine ve Maliye Bakanlığından borç üstlenimi yoluyla birtakım kredi mukaveleleri yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bitirin lütfen.
CEVDET AKAY (Devamla) - Yani oraya parayı aktarırken bu fon sizden borç alıyor bir nevi. 4,5 milyar euro almış, vadesi dolmuş Nisan 2024'te, sadece faizini ödemiş, anaparadan 100 milyonunu ödemiş, üstü için tekrar kamu bankalarının hepsinden tam 3,6 milyar euro kredi kullanmış. Hem "sermayeye destek" diyorsunuz hem krediyle kapatıyorsunuz hem borcunuzu ödemiyorsunuz. Burada da Türkiye Varlık Fonu da hakikaten borç ve faiz sarmalına girmiş durumda, ikinci bir hazine olarak.
Sonuç olarak şunu söyleyeceğim kıymetli vatandaşlarım, kadınlarımız, işçilerimiz, emekçilerimiz, kamu mühendisleri, dar gelirliler; hepinize sesleniyorum: Hakikaten, umudunuzu kesmeyin, her şeyin bir umudu var. Liyakatli kadrolarla Cumhuriyet Halk Partisi bu sorunları halledebilecek güce ve birikime sahip.(CHP sıralarından alkışlar) Gelir dağılımındaki bozukluğu gidereceğiz, vergi adaletini sağlayacağız.
Herkesi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)