Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 35 |
Tarih: | 15.12.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Bitlis) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Konuşmama başlamadan önce, ekranları karşısında bizleri izleyen halklarımıza ve bu coğrafyanın özgürlüğü için zindanlarda mücadele eden tüm yoldaşlarımıza sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri farklı etnik ve inançlara sahip halklar ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel sömürünün hedefi olmuşlardır. Cumhuriyetin kuruluş kodlarının en önemli ayağını oluşturan "tek dil, tek millet" söylemi bu sömürünün mottosu hâline getirilmiştir. Türkiye'de eğitim; müfredatıyla, kaynaklarıyla, politikalarıyla bu coğrafyadaki bütün farklılıkları tek bir etnik köken ve tek bir mezhep potası içerisinde eritmek için devlet politikasının bir aracı, iktidarların da âdeta ideolojik oyun sahası olarak kullandığı alan olmuştur. Hâlihazırda bu asimilasyon politikaları Türkiye sınırlarını da aşmıştır; bir yandan asimilasyon politikalarınızı uygulamak için "Suriye'de Kürtlerin yaşadığı bölgelerde yüzlerce okul açtık." diye övündünüz, diğer yandan Kobani'de, Haseke'de çok dilli eğitim veren okulları terör yuvası bahanesiyle bombaladınız; yetmedi, Afrin, Serekaniye ve Gire Sipi'deki okullarda ise Kürtçeyi yasakladınız. Bu tabloya baktığımız zaman size ait olmayan topraklarda yürütmüş olduğunuz bu uygulamalar sömürgecilik değil de nedir?
Sayın milletvekilleri, gelelim eğitim emekçilerine. 1 milyondan fazla sayısıyla ülkenin en kalabalık meslek grubu olan öğretmenler en düşük ücretlerle çalışan, atama kriterleri açısından en çok zorlanan, özlük hakları açısından en mağdur bırakılan sınıflardan biridir. Öğretmenler açlık sınırının altında ücretler almaktadırlar ve ücretli öğretmenlik zulmü altında ezilen öğretmenler daha da vahim koşullarda çalışmaktadır. Binlerce eğitim emekçisi darbe bahane edilerek KHK'yle mesleklerinden ihraç edilmiştir. Hukuksuzca ve açlığa mahkûm edilerek ihraç edilen eğitim ve bilim emekçileri aradan geçen sekiz yıla rağmen hâlen adalet arayışındalar; bu sese artık kulaklarınızı kapatamazsınız. KHK'ler derhâl iptal edilmeli ve başta eğitim emekçileri olmak üzere tüm emekçiler görevlerine iade edilmelidir.
Sayın Bakan, Millî Eğitim Bakanlığı çok yanlış politikalar gördü. Bu sebeple en çok bakan değiştiren Bakanlık oldu ama sizin kadar yanlış yapanı da pek görmedi sanırım.
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Bakan kaçtı, kaçtı!
SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Devamla) - Bakıyorum, Bakan burada değil, neyse kendisine iletelim. Tekrardan bu süreçte yaptığı yanlışlara bir yanlış daha eklemiş oldu bizi dinlemeyerek. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
"Tasarruf tedbirleri." diyerek taşımalı eğitimi sınırlandırdınız, sınıfları birleştirdiniz. Yöneticileriniz seçmeli derslerin seçiminde açık açık yönlendirme yaptı; böylece norm fazlası durumuna düşürdüğünüz çok sayıda öğretmeni isteği dışındaki okullara göndererek mağdur ettiniz. Millî Eğitim Akademisiyle yandaş nesiller yetiştirilerek her ile açtığınız üniversitelerle yaratmış olduğunuz kadro peşinde koşan işsiz öğretmen adayları ordusuna bir atama engeli daha koymuş oldunuz. Ülkenin üniversitelerinde verilen eğitimi boşa düşüren bu Akademi projesiyle ataması yapılmayan yüz binlerce gencin, var olan ufacık umudunu da söndürdünüz. Çocukların ve gençlerin eğitime duyduğu güveni ve verdiği kıymeti her politikanızla biraz daha azalttınız; amacınız, eğitim değil, yandaş neferler yetiştirmek oldu.
Daha geçen hafta Van'da Bakanlığınızın protokollü STK'si olan TÜGVA'nın okullarda Kitap Kurdu Yarışması kapsamında dağıtmış olduğu kitaplarda korkunç ifadeler gördük; "Şehitlik" kavramı üzerinden ölüme güzellemeler yaparak hem Filistinli hem de Van'daki çocukları iktidarınızın ideolojik amaçları için suistimal ettiniz. Eğitim sisteminizle öğretmenleri yoksul ve haklarından yoksun, öğretmen adaylarını umutsuz ve mutsuz, çocukları da güvensiz ve geleceksiz bıraktınız.
Geldiğimiz aşamada eğitime yönelik tekçi ve dar ideolojik yaklaşımlarla, emek sömürüsü ve kâr yaklaşımlarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin 2'nci yüzyılının ihtiyaçlarına bu politikaların cevap olamayacağı gün gibi ortadadır. Deneme tahtasına çevirdiğiniz eğitim modelinize karşı DEM PARTİ olarak diyoruz ki: Eğitim politikaları iktidara gelen siyasi partilerin ideolojik eksenlerinden kurtarılmalı, sivil toplumun katılımıyla çoğulcu ve özgürlükçü değerlere ulaştırılmalıdır. Eğitim politikası, bilimsellik ve çok dillilik ve kültürlülük temelini, evrensel değerler ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gözeten bir eksene oturtulmalıdır. Eğitim emekçileri ekonomik olarak refaha kavuşturulmalı, özlük hakları iyileştirilmeli, yol ve yemek gibi ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır. Eğitim emekçilerine yönelik şiddete karşı caydırıcı önlemler alınmalıdır. Okulların fiziki şartları iyileştirilmeli ve hijyen koşulları sağlanmalıdır. Engelli ve eğitime muhtaç çocuklar için yeteri kadar okullar açılmalı ve konusunda uzman personel atanmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın Çağlar Gökalp.
SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Devamla) - Atama bekleyen öğretmenlerin atamaları mutlaka bilimsel ve adil kriterlere göre yapılmalı, tüm eğitim kurumlarında öğrencilere en az bir öğün yemek ücretsiz olarak verilmelidir ve eğitime ayrılan bütçe 2 katına çıkarılmalıdır.
Türkiye'nin yeni yüzyılını özgür düşünen, sorgulayabilen, hesap sorabilen nesillerin yüzyılı yapmanın zamanı gelmiştir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)