| Konu: | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın 162 sıra sayılı 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 163 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin beşinci tur görüşmelerinde yürütme adına yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine ve 14 Aralıkta Mersin Limanı’na gelen “Altay” isimli gemiye ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 14.12.2024 |
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Tabii, bugün 3 önemli bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. 3 bakanlık da bütün milletimizi ilgilendiren alanlara hitap ediyorlar. İçişleri Bakanlığı milletimizin güvenliğinden, Tarım Bakanlığı milletimizin beslenmesinden, gıdadan ve Çalışma Bakanlığı da milyonlarca insanımızın çalışma şartlarından sorumlu.
Şimdi, asgari ücret görüşülüyor. Ben Çalışma Bakanına bir konuyu hatırlatmak istiyorum; işçiler perişan, çalışan perişan. Biz İYİ Parti olarak asgari ücretle ilgili 28 bin liralık bir öneride bulunduk ve dedik ki: "2025'in 7'nci ayında tekrar görüşülmek kaydıyla." İşçinin, çalışanın ekonomik ihtiyaçlarını gözetmek ve karşılamak durumundasınız ama görülüyor ki bu yapılmıyor.
Bununla beraber, işçinin, çalışanın anayasal sendika hakkını da muhafaza etmek zorundasınız. METAL-İŞ Sendikasının altmış gün süreyle grev yapmamasına millî güvenlik gerekçe gösterildi. Nedir bu millî güvenlik gerekçesi? Bunu açıklayın, bilelim. Aksi takdirde, her konuya "millî güvenlik gerekçesiyle" derseniz gerçekten millî güvenliği dejenere etmiş olursunuz. Bu millî güvenlik neymiş, bunun detaylarını bilelim. İşçinin anayasal hakkını kullanmasının önünü açın. Eğer bunu da yapamıyorsanız o zaman işçinin yaşamını, sağlığını koruyun. Şimdi rakamlar verdiniz, Türkiye işçi ölümleri, iş güvenliği konusunda hem Avrupa'da hem dünyada dünyanın en kötü karnesine sahip ülkelerden biri. Her gün 3 işçi ölüyor bu ülkede, 3 işçi kaybediyoruz arkadaşlar. "2002'den bugüne düzeldi." diyor Sayın Bakan. Ne düzeldi biliyor musunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - 2002'de işçi ölümleri günde ortalama 4'tü, 3'e indi; biz bununla sevinecek miyiz ya? Yirmi iki yıldır AK PARTİ yönetiyor.
İçişleri Bakanı yakaladıkları suçluları anlattı. Ya, o kadar fazla suçlu var ki o kadar fazla çete var ki o kadar fazla mafya var ki... Hırvat mafyası burada, Gürcü mafyası burada, Arnavut mafyası burada; elini sallasan mafyaya, çeteye çarpıyor. Tabii ki yakalayacaksınız, o çaba takdir edilir ancak bu kadar suç örgütü bu ülkede nasıl türedi? İstanbul 2'nci, 3'üncü bölgede 15-16 yaşında çocuklar çete kurmuşlar. Cemal Enginyurt Adana'yı anlatıyor, ben size İstanbul'u anlatayım. Biz emniyet güçlerimizin bu konudaki samimi çabasını görüyoruz ama bu da bir başarı değil. Asıl soru şu: Bu kadar insanı, bu kadar çeteyi, bu kadar örgütü biz nasıl bu hâle getirdik de bu kadar sayıyı artırabildik? Bunun cevabının, bunun hesabının verilmesi lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Son cümlem...
BAŞKAN - Sayın Kavuncu, son cümlenizi alalım.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Şimdi bize ulaşan bir bilgi var arkadaşlar. Bakın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dedi ki: "5 Mayıs itibarıyla biz İsrail'le olan bütün ticaretimizi durdurduk." Tabii, bu bir iddia ama ben Hükûmetten bunun cevaplanmasını istiyorum. 13 Aralık İsrail'in Hayfa Limanı'ndan bir gemi kalkıyor, geminin adı Altay, Kamerun bandıralı bir gemi ve istikameti neresi biliyor musunuz? Mersin Limanı. 14 Aralıkta da bu gemi Mersin Limanı'na geliyor ve Mersin Limanı'ndan 4 mil açıkta bekliyor. Burhanettin Kocamaz Mersin Milletvekilimizde bütün detaylar var. Hükûmetten yüce Meclisi ve milletimizi bu konuyla ilgili aydınlatmasını istiyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sağ olun.