Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 34 |
Tarih: | 14.12.2024 |
CHP GRUBU ADINA BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım.
Bugün denizcilerimizi, her zaman olduğu gibi balıkçılarımızı, üreticilerimizi, dalgıçlarımızı konuşacağız. Türkiye'de bugüne kadar hep anlattık, sorunları anlattık, sorunlarla ilgili burada önerilerimizi anlattık ama bugün biraz da tarihinden bahsedeceğim.
Ülkemizin yüz ölçümü, sınırlarımızın uzunluğu 11.086 kilometre. Bunun yüzde 75,7'si deniz sınırı, 8.333 kilometre; kara ise 2.753 kilometre yani Türkiye sınırlarımızın yüzde 24'ü deniz haricindeki bir sınır. "Mavi vatan" dediğimiz denizler Türkiye'de 462 milyon kilometrekare alana sahip, kara ise 784 milyon kilometrekare yani ülkemiz bir deniz ülkesi, ne kadar görmesek de bir deniz ülkesi.
Devlet denizleşmeden halk denizcileşmez. Devlet ve millet el ele hedefi deniz tutmak zorundayız. Bana göre deniz, bacasız bir sanayidir. (CHP sıralarından alkışlar)
Türk denizcisinin başaramayacağı hiçbir şey yoktur arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Denizciliği Türk'ün büyük ulusal ülküsü olarak düşünmeli ve onu kısa zamanda başarmalıyız." demiştir ve buna istinaden bir bakanlık kurmuştur. Peygamber Efendimiz de hadisişerifinde "Bir devlet neyin üzerindedir?" sorusuna "Kılıç ve kalemin üzerindedir. Devletin devamı asker kuvvetine, ilim ve adalete bağlıdır. Dünya ise öküz ve balığın üstündedir." der. Burada "öküz" derken ziraattan, topraktan, "balık" derken de denizden, dünyanın geleceğinde ne kadar önemli olduğundan bahsetmiştir.
Bu vesileyle şunu söyleyeyim: 22 Kasım 1924 tarihinde, Bahriye Vekâleti adında bir bakanlık kuruldu; bunun adı Denizcilik Bakanlığı. O süre zarfında, 1936 yılında ise Balıkçılık Şûrası toplandı ve çok önemli hizmetler bu dönemde başlamış oldu. 1 Ekim 1952 tarihinde -bu kürsüden her zaman söylediğim- Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü kuruldu, ta ki 2013 yılına kadar. O günden sonra, 2013 yılında Et ve Süt Kurumuna dönüştürüldü. 2011 yılında, hatırlarsınız, bu ülkede Ulaştırma Bakanlığı vardı, Ulaştırma Bakanlığı "Denizcilik, Haberleşme ve Ulaştırma" olarak değiştirildi; çok mutlu olmuştum ama yıllar geçti, 2018 yılında 703 no.lu Kanun Hükmünde Kararname'yle ne "deniz"i kaldı ne "haberleşme"si, sadece "Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı"na dönüştü. 2013 yılında Et ve Balık Kurumundan "balık"ı çıkardınız, 2018 yılında da Ulaştırma ve Denizcilikten "deniz"i çıkardınız. Ya, bu balığa, denize düşmanlığınız ne, vallahi bir anlayamadım gitti. (CHP sıralarından alkışlar) Deniz balık demek, deniz ulaşım demek, deniz turizm demek, deniz sanayi demek, donanma demek; her şey demek aslında. Bir ülke, cihan ülkeleriyle üst seviyeye çıkmak istiyorsa denizin her şeyini kullanmak zorunda.
Size kısa bir örnek vereceğim. Süre çok kısa, maalesef yetiştiremiyoruz. Türkiye'deki, son yıllardaki denizcilik anlayışını söyleyeyim: Çad Hükûmetiyle burada uluslararası bir anlaşma yapıldı, orada donanmamızla ilgili seferler ve liman ziyaretleri... Be kardeşim, Çad'da deniz yok ki neyin anlaşmasını yaptınız? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Aynı şekilde, Zambiya'yla, limanları karşılıklı gezme anlaşması yapıldı burada 2022 yılında arkadaşlar ama Zambiya'da da deniz yok. (CHP sıralarından alkışlar) Yani nasıl oluyor bu işler, vallahi anlamış değilim. Somali, geçen gün birleştirdiğimiz, hangi ülkeyle...
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Etiyopya.
BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Etiyopya'yla birleştirdiğimiz ülke Somali'de bakanlık var, bakanlık; Balıkçılık ve Denizcilik Bakanlığı var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Karadeniz, lütfen tamamlayın.
BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Benim az önce 8.333 kilometre dediğim alan, onlarda 2 bin kilometrelik bir alanda biz ithalat yapmışız, ihracat yapmamız gerekirken. Dünyada bir sürü balıkçılık ve denizcilik bakanlığı olan ülke var, bizim ülkede yok. Sadece Genel Müdürlüğün 300 milyon bütçesiyle maalesef yürümüyor bu iş.
Sayın Bakanımıza da teşekkür ederim. Şurada Komisyonla ilgili bir çalışma yaptık, ülkede balıkçılık ve su ürünleriyle ilgili araştırma yaptık. Balıkçılarımız merak etmesin; 361 sayfa, tek kelimesine, harfine, virgülüne kadar okuyoruz ki onlara yanlış bir şey yapmayalım. Burada Komisyonda olan bütün partilerden arkadaşlarımız var; Ertuğrul Bey var, Nejla Hanım var. Burada, arkadaşlarımızla, hepsiyle beraber balıkçılarımızla çarşamba günü güzel bir şekilde bir toplantı yapacağız.
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkede balıkçılık, denizcilik ve su ürünleri bakanlığını kuracağımıza söz veriyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika daha alabilir miyim?
CAVİT ARI (Antalya) - Balıkçılık konusu çok önemli Sayın Başkan.
VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Mikrofonsuz devam et, cümleyi bitir, devam et.
BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Sayın Vehbi Koç abimiz de burada, o da çok... Balıkçılık bakanlığının, denizcilik bakanlığının kurulmasını istiyor musun abi?
VEHBİ KOÇ (Trabzon) - İstiyorum.
BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - AK PARTİ'li milletvekili de istedi, o zaman sorun ne? Hep beraber kuracağız.
HALUK İPEK (Amasya) - Kuracağız arkadaşlar.
BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Yapacağımız tek bir iş var arkadaşlar, denizlerimizi korumak zorundayız. Bu, millî bir meseledir. Hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan biz bu bakanlığı bu ülkede kurmazsak geleceğimizi mahvederiz.
VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Eyvallah, teşekkür ediyoruz.
BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)