GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:14.12.2024

CHP GRUBU ADINA ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bu bütçe Mehmet Şimşek, Recep Tayyip Erdoğan bütçesidir ve Türkiye'ye kayyum olarak gelen, ne yazık ki Türkiye'yi teslim almış olan Mehmet Şimşek bu ülkenin canına okumaktadır ve sadece tarım değil bütün alanlarda maalesef büyük bir çöküşü ve o çöküşün bütün sorumluluğunu da halkın üzerine yıkmaktadır.

Elbette tarımı konuşacağız ama tarımı konuşurken bu ülkedeki ceberut düzenin, bu ülkedeki bütün soygun, yağma, talan düzenini bugünlere getiren ve bugün bütün bunun bedelini halka ödeten yirmi iki yıllık AKP, son yedi yıllık Cumhurbaşkanlığı sistemini elbette sorgulayacağız.

Değerli arkadaşlarım, çok net söyleyelim, bu düzen zorba düzendir, baskıcı düzendir, haraç toplama düzenidir, yağma düzenidir. (CHP sıralarından alkışlar) 86 milyon insanın cebinden onun rızası olmadan sabahtan akşama kadar para toplayıp dolayısıyla onun karşılığı olan halkın bütçe hakkını hiçbir şekilde yerine getirmeyen, sadece topladığı parayı kendisi, yandaşları, bir grup ithalat lobicisiyle paylaşan bir yapıdır.

Tarımı konuşuyoruz değerli arkadaşlarım, ayrılan para ne kadar? 438 milyar. Ayrılması gereken ne kadar? 615 milyar. Ne olacak şimdi? Sadece destekleme için 615 milyar ayrılması gerekiyor. Niye ayırmıyorlar? Peki, tarıma ayırdıkları paranın yani destekleme amacıyla ayırdıkları paranın 135 milyarına karşılık faize ödenen ne kadardır? 1 trilyon 950 milyar. Kaç kat? 15 kat. Demek ki sorun para değil. Sorun, iktidarın halktan zorla, haraç mezat topladığı vergileri kendi yandaşlarına ve kendi tercihi doğrultusunda kullanmasıdır. Bunu çok net bir şekilde paylaşalım. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, 135 milyar... Sayın Bakan, onun zaten 60 milyarını mazottan geri alacaksınız. Gübre, ilaç, tohum; nedir bu? Gerçekten sizin, hani size bakarak konuşuyorum ama sizin yetkinizin olmadığını biliyorum, Cumhurbaşkanının da etkisi yok, bu tamamen Mehmet Şimşek'in amacı ve kontrolü altında olan bir şey. Bu sene domatesçiye, bu sene biberciye, bu sene karpuzcuya, bu sene fıstıkçıya, fındıkçıya, çaycıya, bütün çiftçiye bizzat zulmü yaratan Mehmet Şimşek'tir çünkü aldığı ders öyledir. Çiftçiyi batırarak gıda enflasyonunu düşürecek beyefendi. Altmış aydır Türkiye'de gıda enflasyonu düşmemiştir ve devam etmektedir.

Bir bakalım iktidara, birazdan Sayın Bakan gelecek "ihracat" diyecek, güzellemeler yaparak örneklemeler verecek. Ben vereyim: 2002'den bugüne kadar çiftçinin borcu 330 kat artmış arkadaşlar; 2,4 milyardan 784 milyara çıkmış çiftçinin borcu. Peki, destekleriniz? Sadece 31 kat artmış. Farkı görüyorsunuz, değil mi arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar)

Başka bir şey, değerli arkadaşlar, çok net, çok açık söyleyelim, ortada çok açık bir yağma ve talan var, ortada çiftçinin net ve açık bir teslimiyeti var, Türkiye tarımını öldürme, yok etme modeli var. Gıda fiyatlarını düşüreceğim diye Mehmet Şimşek sabahtan akşama kadar çiftçinin canına okumaktadır.

Başka temel bir sorunu paylaşalım. Yine gelecek Bakan, diyecek ki: "Avrupa'da tarımsal hasılada 1'inciyiz, dünyada 9'uncuyuz."

LÜTFİ BAYRAKTAR (Sakarya) - Öyleyiz ama.

ORHAN SARIBAL (Devamla) - E, güzel. Soruyorum o zaman: Onu örnek olarak gösteriyorsun da çiftçinin gelirini, millî gelirden aldığı payı konuşalım. Almanya'da bir çiftçinin millî gelirden aldığı pay 45 bin dolar, Fransa'da 26 bin dolar, İspanya'da 17 bin dolar, Türkiye'de 4 bin dolar, sadece 4 bin dolar yani açlık parası bile değil. Şimdi, böyle baktığınızda işlerine geldiği gibi rakamlarla oynayabiliyorlar.

İthalat mı? Evet arkadaşlar, söyleyeyim: Bu ülke, Türkiye Cumhuriyeti devleti yirmi iki yılda 18 milyon ton pamuk alıp 32 milyar dolar ödüyorsa sizin buna verebileceğiniz bir cevap yok. Buna karşılık, o pamuğu Amerika'dan, Brezilya'dan, Yunanistan'dan bu ülkeye getiriyorsanız işte en büyük hainlik budur, en büyük vatan hainliğidir bu! (CHP sıralarından alkışlar) Bundan daha büyük vatan hainliği olamaz; bunu çok net bir şekilde paylaşalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sarıbal, lütfen tamamlayın.

ORHAN SARIBAL (Devamla) - Yine, aynı şekilde, gübre meselesi, değerli arkadaşlar, ya, bu Cengiz ne kıymetli adammış, tarımda en büyük girdi gübre değil mi? Şu anda Türkiye'nin bütün fosfor kaynakları Cengize verildi. Cengiz istediği gibi 86 milyon bu halka bedel ödetiyor ve çiftçiyi de sürüm sürüm süründürüp üzerinden istediği gibi kâr ediyor. Hiç mi utanmıyorsunuz ya! Hiç mi vicdanınız sızlamıyor sizin değerli arkadaşlar ya, olacak iş mi bu! (CHP sıralarından alkışlar)

Ve değerli arkadaşlar, zorba yönetimler, zorba iktidarlar şunu yaparlar: Önce yağmalarlar, çalarlar, hırsızlık ederler, ondan sonra o ahlaksızlıklarını topluma dayatır, toplumu da ahlaksız hâle getirirler ve toplumun üstünden, kimlikleri üzerinden, inançları üzerinden, yaşam biçimleri üzerinden, duyguları üzerinden, inançları üzerinden siyaset yapar ve bu da yetmezse vesayet düzenini kurar, orduyu, emniyeti, yargıyı vesayet aracı kullanıp halka korku, baskı, tehdit uygularlar. Korkmuyoruz da tehditlerinize de alışmıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bozuk düzeni yıkana kadar mücadele edeceğiz. Yaşasın dayanışma, yaşasın birlikte mücadele!

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)