GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:14.12.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen değerli halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, misyonu ile pratiği arasında fersah fersah fark olan Bakanlık, İçişleri Bakanlığı; Sayın Bakan, bu ülkede huzuru ve güvenliği sağlamak sizin göreviniz ama görüyoruz ki siz huzuru değil korkuyu yayıyorsunuz. Bunu neye dayanarak söylüyoruz? Valilerinize ve valilerinizle birlikte kolluk güçlerinin pratiklerine; valilerinizin halkın değil, sizin emir erleriniz olmalarına dayanarak söylüyoruz. Bir gün seçim çalışması yapıyorlar, bir gün kayyum olarak atanıyorlar. Anayasal bir hak olan eylem ve etkinlikleri keyfî bir şekilde yasaklıyorlar. Şehirlerin giriş çıkışlarında kimlik kontrolleri yapıyorlar ve halkın seyahat özgürlüğünü kısıtlıyorlar. OHAL uygulamaları normalleştiriliyor. Sokaklarda huzur yok, çeteler kol geziyor, uyuşturucu her yere yayılmış durumda. Valilerinizi "Bir gün kayyum olurum, küpümü doldururum." diye bizim oralara gönderiyorsunuz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Kısacası, şehirleri temel hak ve hürriyetleri esas alarak değil, siyasi çıkarlarınızı gözeterek baskıyla, zorla, şiddetle yönetiyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, kolluk şiddetinin her yere yayıldığı bir ülke hâline gelmiştir. Her güne işkence haberleriyle başlıyoruz. Mesela, geçen gün Hakkâri'de 4 gencin olduğu bir taksi -bu görseli birçok defa daha gördünüz, biliyorum- sivil bir polis aracını solladığı gerekçesiyle durduruluyor, içindeki gençlere hakaret ediliyor, dakikalarca darbediliyor, çıplak arama dayatılıyor, polis kontrol noktasındaki depo gibi bir yere kapatılıyor ve kalp rahatsızlığı olan bir gencin burnu kırılıyor. Hastaneden aldıkları darp raporları polis şiddetini belgeledi, 15 polis, 4 gence bu işkenceyi yaptı. Batman'da yaşanan olayları hatırlayın, ben de oradaydım, bizzat gözlerimle de gördüm, halk kayyum darbesiyle gasbedilen iradesini savunduğu için sokakta işkenceye maruz kaldı, insanlar ters kelepçeyle duvar boylarına dizildi, aynısı 12 Eylülde de yaşanmıştı, şimdi, Batman'da yaşanıyor ve bu 2 fotoğraf arasında hiçbir fark yok. İşkenceler, yasaklar, halkın iradesine yapılan saldırılar; sadece aktörler değişti, yönetimler hep aynı. O zaman cuntacılar vardı, şimdi o cuntaların yerini kayyumlarınız aldı; o zaman da zorbalık vardı, şimdi de zorbalık var. Halk artık sokakta huzurla yürüyemiyor, gençler sokaklarda kayboluyor, anne-babalar çocukları için endişe içinde. Polis şiddeti her yerde, uyuşturucu her yerde, suç her yerde. Bunların hiçbiri umurunuzda değil biliyoruz çünkü sizin huzurdan anladığınız halkın susması; güvenlikten anladığınız, halkın korkması. Halka huzur değil korku veriyorsunuz artık, korkunun olduğu yerde huzur olmaz ama bunu anlamıyorsunuz. Halkın iradesini gasbeden kayyumlarla, şehirleri abluka altına alan yasaklarla, sokakları suç örgütlerine teslim eden politikalarınızla bu ülkeyi yönetemezsiniz. Bu halkın ahı, bu gençlerin isyanı, bu ülkenin kaybolan geleceği sizin eseriniz olacak, bu eserlere bakıp istediğiniz kadar gururlanabilirsiniz.

Sayın Bakan, şimdi size soruyorum: Bir gün o koltuktan kalkacaksınız, arkanızda bıraktığınız enkaz ne olacak? Bu halka hangi yüzle bakacaksınız, hangi cesaretle helallik isteyeceksiniz? Şunu unutmayın: Bu halk sizden korkmuyor, bu halk sizden daha güçlü. Baskılarınız sadece korku düzeninin gidişini hızlandırıyor. Talimatlarınız, yasaklarınız, kayyumlarınız sona erecek, bu halk sizden gördüğü zulmü unutmayacak. Adalet yerini bulur ama sizin "huzur" dediğiniz düzen bu halkın gözünde çoktan mahkûm oldu.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)