GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:13.12.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Saadet-Gelecek Grubu olarak Millî Savunma Bakanlığının bütçesi üzerine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle Sayın Bakana teşekkür ediyorum çünkü Plan ve Bütçe Komisyonunda bir soru şeklinde değil, kanaatlerimi aktardım, o kanaatlerimle ilgili, dört ayrı başlıkta, bakış açılarını, düşüncelerini -ben katılmasam da- bana göndermiş; bundan dolayı memnuniyetimi ifade etmek istiyorum.

Plan ve Bütçede dile getirdiğim bu başlıklardan biri, Almanya'da çifte vatandaşlık konusu gündeme geldiğinden beri oradaki vatandaşlarımızın bedelli askerlikle ilgili beklentilerinin karşılanıp karşılanamayacağı idi. Tabii, önemli bir konu, zannediyorum eksik ifade ettim çünkü bu konuyu maddi gerekçelerle açıklamak doğru değil. Yani bir "Bedelli askerlikten alınacak ücret şu kadar bin eurodan bu kadara düşsün." şeklindeki bir taleple, bir beklentiyle aslında bunu anlamaya çalışmak, anlatmak doğru bir yaklaşım olmaz. Ben burada farklı bir boyuttan olayı değerlendirmek istiyorum. Şu anda Almanya'da yaşayan bizim çifte vatandaş sayımız -Meclisin resmî rakamlarını söylüyorum- 3 milyon 298 bin ve bu 3 milyon 298 binden Türk kökenli Alman vatandaş sayısı 1 milyon 558 bin, aynı zamanda 1 milyon 548 bin de oradaki Türk vatandaşlarının sayısı var yani Türk kökenli vatandaşların sayısı var. Burada çifte vatandaşlık aslında önemli bir imkân. Niçin imkân? Türkiye ile Almanya arasında, Türkiye ile Avrupa arasında köprü görevi görecek olan bu insanlarımızın bu çifte vatandaşlık hakkı çıktıktan sonra buralara başvuruları çok düşük Sayın Bakan. Yani 600 bin, 700 bin civarında beklenti var. Bu kadar insanımızın -bu bedelli askerliği de bir kenara bırakarak yani onu aradan çıkararak daha doğrusu- vatandaş olma hakkı varken, 500 bin, 600 bin insandan böyle bir beklenti içindeyken şu anda rakamlar -sizlerin elinde daha net vardır- 15 bin civarında. Şimdi, bu gençler dördüncü nesil gençlerimiz. İşin mali boyutu bir tarafa, tabii ki siz Avrupa'yı düşünürken aynı zamanda Türkiye'deki koşulları da düşüneceksiniz, bunu da anlayışla karşılayabilirim ama lütfen, sadece Almanya ve Türkiye arasındaki mali dengeyi gözeten yaklaşımın ötesine geçip dördüncü nesildeki bu gençlerimizin şayet bugün vatandaşlık alma hakları kendilerine verilmezse sonrasında hangi sosyal sorunların çıkacağını, hangi kültürel problemlerin çıkacağını, bu gençlerin nasıl elden avuçtan gideceğini düşünerek farklı bir perspektiften olaya yaklaşmanızı ben sizden rica ediyorum. Önemli olan budur. Yani buna bu şekilde yaklaşırsak -Cumhuriyet Halk Partili değerli milletvekili arkadaşımız Utku Çakırözer Bey de bu konuyla yakından ilgileniyor, onun da bu konunun mutlaka çözülmesi gerektiğine dair kanaatleri var; Dışişleri Komisyonundan değerli arkadaşların da böyle beklentileri var- ben umuyorum ve diliyorum ki şayet siz öncülük eder, Bakanlık olarak bunun yol haritasını belirlerseniz muhalefet partileri dâhil, iktidar partisi dâhil birçok arkadaşımızın bu sorunun aşılması adına önemli katkıları olabilir. Ben bu açıdan bakmanızı sizlerden rica ediyorum.

Tabii, diğer bir konu -sürem azaldı doğal olarak- Karadeniz'le ilgili Plan ve Bütçe Komisyonunda değerlendirme yaptığımda Karadeniz'deki güç dengelerini ifade ederken kastettiğim şey "Türkiye bir savunma paktından çıksın, şu savunma paktına girsin." diye bir değerlendirme değildi. Açık kapı politikası NATO'nun tabii ki kendisine göre belirlediği bir politikadır ama Karadeniz'de, Karadeniz'deki bölgesel dengeleri gözetmeden hareket edersek -şu anda 3 tane NATO üyesi var Karadeniz'de; Romanya, Bulgaristan, Türkiye- biz "Buradaki bütün ülkeler -Rusya hariç- NATO üyesi olsun." gibi bir şeyi kendi irademizle teşvik eder, bunun olması için gayret edersek, ben bunun, bölgesel dengelerde Türkiye'ye zarar vereceğini düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

MUSTAFA KAYA (Devamla) - Birileri bunu talep edebilir, birileri bunun olmasını isteyebilir, bunun için savaşları destekleyebilir ama Türkiye, hani o denge politikasını gözeteceği bir alan olduğu için ve bir taraftan Rusya'yla komşu olan bir taraftan ticaret yollarının merkezinde olan bir taraftan Avrupa'yla, Orta Asya'yla, Orta Doğu'yla komşu olan Türkiye'nin NATO'nun Karadeniz'deki genişlemesini teşvik edici ifadeleri kullanmasının bu dengeler açısından Türkiye'ye zarar vereceği düşüncesiyle Plan ve Bütçe Komisyonunda ben bu kanaatlerimi ifade ettim.

Sürem sınırlı olduğu için bu iki konuyu dile getirmek istedim. Özellikle bu bedelli askerlik konusunda Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın bu taleplerinin bir kere daha söylediğim açılardan dile getirilmesinin, buna göre çalışmaların yapılmasının uygun olacağını düşünüyor, bütçemizin hayırlı olmasını temenni ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)