| Konu: | TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUNU TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 30.11.2011 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun tasarısının 12'nci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi olarak verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, burada öncelikle kendi hakkını ve hukukunu koruyamayan bir Meclisin yapılandırılmasına ilişkin kanun teklifini görüşüyoruz. Bu yapılan görüşmelerin, çıkarılan yasaların amacı, hak ve hukuku korumaktır. Bir toplumda kendi hakkını koruyamayan milletvekilleri, halkın hakkını hukukunu hiç koruyamaz. Kendi hakkını hukukunu koruyamayan bir Türkiye Büyük Millet Meclisi, temsil ettiği millî iradenin hakkını hukukunu koruyamaz.
Bugün bu Meclis, gerçekten, kendi üyeleri olan 8 milletvekilinin Anayasa'nın 7'nci maddesi gereğince egemenlik kapsamında yasama yetkisi kullanma hakkına sahip ve aynı zamanda yasa yapma göreviyle yüklenmiş milletvekillerinin yargının tahakkümü ve yasama organına egemen olma sakat anlayışı neticesinde milletvekillerine burada görevlerini yaptıramamaktadır.
Bugün, Cumhuriyet Halk Partisinden 2 milletvekili, Milliyetçi Hareket Partisinden 1 milletvekili ve 5 de bağımsız milletvekili olmak üzere toplam 8 milletvekili gerçekten tutukludur, millî iradenin kendisi tutukludur.
Bugün içinde yaşadığımız süreçte bu Parlamentonun ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisinin Grup Başkan Vekili hakkında Hükûmeti eleştirerek yıprattığı nedeniyle dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlanabilmektedir. Bu fezlekeyi yani asıl görevi iktidarı yıpratmak, dolayısıyla yakın seçimde onun yerine iktidar olmak isteyen bir siyasi partinin milletvekili hakkında bu nedenle dokunulmazlık fezlekesi düzenleyebilen bir savcı bu cesareti nereden alıyor değerli arkadaşlarım? Bugün onun hakkında böyle bir fezlekeyi düzenleyen bir savcı başkasının hakkında da pekâlâ bir fezleke düzenleyebilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama görevini yapamaz hâldedir. Eskiden zaten sakat ve arızalı bir şekilde yapıyordu. Çoğu zaman hazırlanan kanun tasarı ve teklifleri komisyonlarda ve Genel Kurulda görüşülüyormuş gibi yapılarak, âdet yerini bulsun diye görüşülüp yasa çıkartılıyor idi ama son zamanlarda çıkarılan kanun hükmünde kararname yetkisiyle yasama yetkisini zaten kullanamadı. Geriye kalıyor milletvekillerinin denetleme yapma hakkı ve yetkisi. Denetleme hakkı ve yetkisinin de en önemli unsurlarından bir tanesi soru sormaktır, soru önergesi vermektir. Sağ olsun Meclis Başkanlığı bu milletvekillerinin denetleme hakkını Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğüne devretti. Oradaki memur arkadaşlarımız milletvekillerinin bu denetleme hakkını denetler hâle geldi. Bunu kabul etmek mümkün mü değerli arkadaşlarım? Dolayısıyla Parlamentodaki milletvekillerinin Hükûmeti denetleme yöntemlerinden birisi olan soru önergeleri de fiilen tıkanıyor çünkü hepsi geri geliyor. Öncelikle bu Meclisin hukukunu koruyabilmemiz için, bu Meclisin saygınlığını koruyabilmemiz için, bu Meclis kendi hukukuna, kendi hakkına sahip çıkmak zorundadır. Bugün bu ülkede yaşanan tüm olayların altında yatan bir tek neden vardır, o da haksızlığın ve hukuksuzluğun egemen olmasıdır. Herkes ve her kurum kendi hakkına, kendi hukukuna cesurca sahip çıkmalıdır, haksızlıkları ve hukuksuzlukları haykırmalıdır.
Bu vesileyle de Silivri'de hücrede bininci gününü tamamlayan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Mustafa Balbay başta olmak üzere, millî iradelerine sakat konulan tüm milletvekillerine, KCK tutuklusu milletvekillerine?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - ?Ergenekon davasından tutuklu milletvekillerine, Balyoz davasından tutuklu Engin Alan'a selam gönderiyorum, tek selam.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Öztürk.