| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 12.12.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA MAHMUT DİNDAR (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Ben de sözlerime cezaevlerinde tutuklu olan bütün siyasileri selamlayarak başlamak istiyorum. Bir an önce arkadaşlarımızın, yoldaşlarımızın aramıza dönmesini istiyoruz tabii ki. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Türkiye'de sanayi ve hizmetler alanında istihdam edilenlerin büyük çoğunluğu küçük ve orta işletmelerde çalışmaktadır. SGK verilerine göre Türkiye'deki sigortalıların yüzde 78'i KOBİ'lerde çalışanlardır. İş yeri sayısı olarak incelediğimizde ise her 100 iş yerinin 99'u bu kapsamdadır. KOBİ politikası aslında üretim, yatırım ve istihdam politikasıdır. Bu nedenle KOBİ'lere destek; üretime, yatırıma ve istihdama destek demektir ve adil, şeffaf, eşit dağıtılması gerekmektedir. Türkiye'deki tüm resmî veriler derin bir ekonomik krize işaret ediyor fakat AKP-MHP iktidarı tekelciliği ve haksız rekabeti kurumsallaştırıyor. Her yıl KOBİ'lerin yüzde 15'i kapanmakta ve TÜİK verilerine göre yarım milyon insan buralarda işini kaybetmektedir. Küçük ve orta işletmecilik bitme noktasındadır, işletmeler daha az açılmaya ve daha çok kapanmaya devam etmektedir. 2024 yılında kapanan şirket sayısı geçen yıla göre yüzde 18 artmıştır. Geçen yıl 106 bin şirket kurulmuştu, bu yıl ise 92 bin şirket kurulmuştur. İşletmelerin krediye, kaynağa erişimi her geçen gün daha zorlaşıyor. Ödenemeyen senet sayısı sürekli artıyor, insanlar canla başla çalışmalarına rağmen paralarını tahsil edemiyor.
Sayın Bakanın dikkatini çekmek istiyorum, icra dosya sayısı 24 milyon bandına çıkmış durumdadır. Bakın, bugün bu sorunları görmezden gelen iktidar politikaları "Yandaş değilsen iflas et." şeklindedir. İktidar eliyle halkın vergileri, fonları tekellere ve yandaşlara aktarılmakta. Esnaf kefalet sandıkları, kamu bankalarının kredi ve KOBİ kredileri şeffaf, hakkaniyetli bir şekilde dağıtılmamaktadır.
Değerli milletvekilleri, önceki gün TÜİK tarafından resmî işsiz sayısı 3 milyon 175 bin kişi olarak açıklandı. Birçok sendikanın verilerine göre işsiz sayısı 11 milyon civarında. TÜİK'in açıkladığı resmî işsiz sayısı doğru kabul edilse bile ülkedeki işsizlik temel bir sorun olarak karşımızda duruyor. Bir yanda "İşsizlik Fonu" diye bir fon var, diğer yanda işsizlik maaşı alamayan milyonlarca işsiz var. TÜİK "3 milyon 175 bin işsiz var." derken İŞKUR sadece 469 bin işsize işsizlik maaşı veriyor. Geriye kalan 2 milyon 740 bin işsiz derin bir yoksulluk içinde yaşıyor. "AKP iktidarı, İşsizlik Fonu'nu kimlere harcıyor?" diye baktığımızda yine karşımıza rant kesimi çıkıyor. İşsizlik Fonu'ndan harcanan her 100 liranın 85 lirası işsizlere değil sermaye kesimine gidiyor. Aslında bu Fon'un adını "sermaye destekleme fonu" diye değiştirmemiz lazım çünkü işçi değil yandaş AKP sermayesi destekleniyor.
Değerli milletvekilleri, seçim bölgem olan Van'da, birçok yerde esnaf kan ağlıyor. Kiralardaki fahiş artışlar, faturalar, çalışan ödemeleri, vergi ve harç giderleri esnafı bitirmiş durumdadır. Enflasyon nedeniyle esnaf sattığının yerine yenisini koyamıyor. AKP iktidarı esnafın kepengini kapattıran iktidara dönmüştür. Çorum, Afyon, Kütahya, Giresun, Edirne, Muğla gibi illerin nüfusu Van'dan az olmasına rağmen esnaf sayısı, işletme sayısı, oda sayısı Van'dan daha fazladır. Van başta olmak üzere tüm bölge illeri ekonomik ayrımcılığa, baskıya, kayyuma, asimilasyona maruz bırakılıyor. Destekler, teşvikler, krediler ilimize gelmemektedir, gelen de AKP yandaşlarına gitmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
MAHMUT DİNDAR (Devamla) - İllerin ekonomik sıralaması içerisinde Van'ın son sırada olması, işsizlik oranı en yüksek il olması, kişi başına düşen gelirin en düşük il olması MHP-AKP iktidarının bölgeye yönelik ayırımcı politikalarının sonucudur. Urartularda, Medlerde bir medeniyet merkezi olan kentimiz, bugün iktidar politikalarıyla tarihin en yoksul dönemini yaşamaktadır. Tarihî, kültürel ve doğal varlıklarıyla Van'ın yoksun olması, yoksul kalması mümkün değildir. Düşman hukuku ve düşmanca politikalarınız karşısında halkımızla beraber direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz diyor; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)