GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:11.12.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde 100 milyon aboneyi ilgilendiren bir konuyla başlamak istiyorum konuşmama: Mobil hat operatörleri. Kim bunlar? 6 Şubat depreminin en başarısız sınavını vermiş, çürük binaların üzerine kurduğu baz istasyonları binalarla birlikte enkazın altında kalmış, insan hayatı açısından en kritik saatlerde neredeyse kimseyi kimseye ulaştıramamış operatörler. O kritik saatlerde sorunsuz çalışsaydı belki vefat etmiş pek çok vatandaşımız bugün aramızda olacaktı. Kriz anlarında "Drone baz istasyonlarımız var." diye reklamını yapmış ama deprem bölgesinde gören bir kişi bile olmamış. Tabii, bununla da sınırlı değil operatörlerimizin içler acısı hâli. Dünya 6G'yle tanışırken vatandaşlarımıza 26 megabit internet hızını reva gören, gelirlerinin sadece yüzde 16'sını yatırıma ayıran, fiber altyapıda ülkemizi OECD'nin en sonunda bırakan operatörler. Ne yapıyor peki bu operatörler? Tüm başarısız bu tabloya karşın, enflasyonun kendilerine göre yüzde 50 olduğu yerde abonelerine yüzde 200, 500 zam yapıyorlar. Serbest rekabet ortamında bu operatörlerden baz istasyonu kiralama hizmeti alan aracı bir kuruma bu firmalardan daha makul bedeller ödenebiliyor. Gelgelelim rekabet oluşturduğu için operatörler tarafından bu firmalara türlü engellemeler yapılıyor. Hangi hakla yapıyorlar peki bunu? Bir hakla değil, bir güvenceyle yapıyorlar. Bu operatörlere fiyat belirlerken hesap soran bir devlet olmadığı için yapıyorlar. 2'si kamu 3 firmanın oluşturduğu bu tekel, rekabetten münezzeh olma güvencesiyle yapıyor bunu. Bu operatörlerin hoyratlığının sorumlusu onlara haksız rekabet avantajı sağlayan Bakanlıktır. Bakanlığımızı vatandaşın menfaati yerine bu tekellerin çıkarlarını önceleyen tutumundan bir an önce vazgeçmeye çağırıyorum.

Bir çağrım da Sayın Ticaret Bakanına. Çarşıda, pazarda küçük esnafın fahiş zamlarını cezalandırıyorsunuz, kim bu zor zamanlarda milletin kursağından ekmeğini çalıyorsa, buna yelteniyorsa en ağır şekilde cezalandırılsın, doğru. Peki, bu operatörlere "Kardeşim, memleketin enflasyonu belli, sen hangi hakla bu fahiş zamları yapıyorsun?" diye sormayacak mısınız, gücünüz sadece küçük esnafa mı yetiyor?

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanımıza benim yaşımdan çok büyük bir projenin akıbetini de sormak istiyorum: 1975'ten beri her seferinde sözü verilip yarım asırdır yapılmayan Acıpayam-Dalaman yolu. 50 köy ve mahallemizden geçecek, beş saatlik süreyi iki saate indirecek 115 kilometrelik yol, bölgemizdeki hemşehrilerimizin özellikle tarım ve turizm alanındaki kalkınması için hayati önem taşıyor. Sayın Bakan, projesi çizilmiş, fizibilitesi yapılmış, Sayın Cumhurbaşkanımızın da her seçim konuşmasında yapım sözünü verdiği bu yolu ne zaman yapacaksınız? Sayın Cumhurbaşkanı o sözleri konuşma metni dolsun diye yapmıyor, gereği yapılsın diye söylüyor şüphesiz. Hemşehrilerimiz artık gereğinin yapılmasını bekliyor.

Değerli milletvekilleri, Denizli'yi hanginize sorsam ticaret gelir aklınıza. Peki, bir ticaret, sanayi şehrinin en öncelikli konusu nedir? Lojistik. Ekonomik büyüklükte ilk 10 şehrimiz arasına giren, ihracatta ve üretimde büyük bir potansiyele sahip olan Denizli'de maalesef limanlarımıza erişimi sağlayacak demir yolu altyapımız yetersiz. Sanayicimiz yaşadığı lojistik sorununu, ulaşım kısıtını en büyük tehdit olarak görüyor kendisine. Maalesef ismi Denizli'yle anılan büyük firmalarımız şehrimizi terk etmek zorunda kalıyorlar. Denizli, demir yolu hattına ulaşamıyor. İhracatçılarımız özellikle Kaklık Lojistik Merkezi'nin atıl durumda kalmasından ve demir yolu taşımacılığının maliyet avantajını kullanamamaktan dert yanıyor. Sayın Cevdet Yılmaz'ın bu sorunumuza ilişkin söylediği "Ulaştırmada temel önceliğimiz demir yolu, demir yolunda da önceliğimiz üretim hatlarından geçecek güzergâh." sözlerini elbette umutla karşılıyoruz ama bütçeye baktığımızda maalesef karşılığını göremiyoruz. Yirmi iki yıl boyunca tüm siyasi desteğini karşılıksız vermiş bir şehre reva gördüğünüz muamele bu mu? Denizli'nin limanlara erişimini hızlandıracak bir demir yolunu inşa etmek, yirmi iki yılın sonunda hâlâ konuşmakla yetindiğimiz bir konu olarak mı kalacaktı? Denizli daha ne kadar bekleyecek? Denizli'ye kan kaybettiren bu umarsızlığa daha ne kadar devam edeceksiniz?

Sayın Bakan, şunu da bilmenizi isterim: Denizli'miz hayırsever bir şehirdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ün, lütfen tamamlayın.

SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Denizli'nin, şehrimizin tüm kamu yatırımlarında hayırseverlerimizin katkıları vardır. Bu şehir, dünyanın dört bir yanından kazandığını kendi ülkesine, kendi şehrine getirir, onu da devletiyle paylaşmaktan imtina etmez, aksine gurur duyar bununla. Size düşen, bu şehre hak ettiğini vermektir sadece. Diyorsanız biz parayı üretime, yatırıma, istihdama değil, faize harcamaya devam edeceğiz, Denizli'ye beklediği demir yolunu getirmeyeceğiz, hiç değilse çıkın bunu açık yüreklilikle söyleyin. Bu şehir, kendi söküğünü dikebilen nadir terzilerdendir, bir araya gelir bu yarasının da merhemini kendisi bulur.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)