Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 31 |
Tarih: | 11.12.2024 |
CHP GRUBU ADINA MÜHİP KANKO (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 2025 yılı Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldım, Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini paylaşmak istiyorum.
Sağlık, biliyorsunuz ki, insanların kaliteli bir yaşam sürmesi için en önemli faktörlerden biri. Dolayısıyla, her devlet vatandaşın sağlığını koruma sorumluluğunu taşımak zorundadır fakat biz bu bütçede maalesef bunu bulamıyoruz. Bizim bütçemizdeki oran, sağlığa harcanacak oran yüzde 6,9; dünya Sağlık Örgütü bunu yüzde 10 olarak açıklamıştır. Yine, OECD ülkeleriyle kıyasladığınızda gayrisafi millî hasılanın yüzde 9,1'i ayrılmış iken, bizde ise yüzde 3,7'si ayrılmıştır. Evet, sağlıkta ayrılan miktar yeterli olmayınca dolayısıyla hem sağlıkçıların hem de sağlık hizmeti alan kişilerin yaşam kaliteleri tamamen düşmektedir. Neden böyle oluyor? Çünkü Türkiye'de şu anda sağlık hizmeti almak için hastaneye başvuranların oranı ilk dokuz ayda 796 bin. Bir dünya düşünün, dünyada bir ülkede acil servislere başvuru kendi nüfusunun 1,5 katı kadar fazla. Dolayısıyla, geldiğimiz noktada bu kışkırtılmış sağlık talebi hem sağlık çalışanlarını hem de ayrılan bütçe nedeniyle Türkiye'deki yaşam kalitesini düşürmektedir.
Evet, bütçeye baktığımızda koruyucu sağlık hizmetlerine yüzde 27 gibi bir meblağ ayrılmış. Buraya yüzde 27 ayırıyorsunuz ama şehir hastanelerine bir yılda ayırdığınız rakam yüzde 10,3 yani 2025 yılı içinde şehir hastanelerine vereceğiniz para 104,8 milyar TL. Avrupa'daki birçok kuruluşun raporları var; şehir hastaneleri hiçbir zaman maliyet etkin bir yatırım değildirler ve sağlığı daha rahat ulaşılabilir bir duruma getirmemişlerdir. Evet, şehir hastanelerini çok eleştirebiliriz ama yapmamız gereken... Bugün HPV aşısı yapılamayan genç kızlarımız var, bugün grip aşısı yapılamayan insanlarımız var, bugün birtakım taramalardan geçirilemeyen yani koruyucu sağlık hizmetlerinin içine giren hizmetleri alamayan birçok insanımız var.
Son günlerin konusu, biliyorsunuz, Tip 1 diyabetli hastalarımızda kullanılan sensörler var, evet, bir miktar düzenleme yapıldı ama bu yetmiyor, bunun daha geniş olarak revize edilmesi gerekiyor.
Geldiğimiz noktada, Türkiye'de atanmayı bekleyen 800 bin sağlık çalışanı var. Bu sağlık çalışanları sadece bir rakam değil; umudunu kaybetmiş gençler, geçim sıkıntısı çeken aileler ve büyük bir iş gücü var. Eğer siz zamanında yapabileceğiniz istihdamı göz önüne alarak bir eğitim sistemi oluştursaydınız maalesef bu, bugün bu durumlara gelmezdi. (CHP sıralarından alkışlar)
Son günlerin flaş konularından biri aile hekimleri. Aile hekimlerinin sesini duymaktan kesinlikle kaçınıyorsunuz. Özellikle, Sağlık Bakanı Yardımcısı çıkıyor, aile hekimlerinin yaptığı eyleme karşılık "Bu bizi etkilemedi." diyor. Evet, etkilemez çünkü sizin sağlık sisteminden ve sağlık çalışanlarından haberiniz yok. (CHP sıralarından alkışlar) Onların hepsi koyduğunuz puan kriterine göre sözleşmelerinin bitirilmesiyle tehdit ediliyorlar; onlar, reçete yazıp yazmamakla, hastayı sevk edip etmemekle bir mengeneye alınıyorlar. Düşünebiliyor musunuz, bir hasta eğer sağlık ocağından başka bir kuruluşa giderse, bir üst kuruluşa giderse sağlık merkezinde çalışan hekimin maaşı kesilecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kanko, lütfen tamamlayın.
MÜHİP KANKO (Devamla) - Teşekkür ederim.
Dolayısıyla, geldiğimiz noktada, aile hekimleri sizin hiçbir zaman arka plana atabileceğiniz bir grup değildir.
Bir de sağlıkta şiddete değinmek istiyorum. Sağlıkta şiddet maalesef tüm uyarılarımıza rağmen hâlâ devam ediyor. AK PARTİ hükûmetleri yeterli önlem almayarak ve sağlıkta şiddete neden olan kişileri yeterli cezaya çarptırmayarak sağlıkta şiddetin engellenmesini sağlayamıyor. Evet, sizin getirdiğiniz sistem, çetelerin oluştuğu, Burdur'da diyaliz makinelerine antifriz sıvılarının karıştığı bir sistemdir. Dolayısıyla, bu sistemden kurtulmak için Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarına ihtiyaç vardır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)