Konu: | Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 27 |
Tarih: | 04.12.2024 |
GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım.
Bugün, bu Meclis çatısı altında halkın mutfaktaki yangınını, kırsalda tükenen umutları ve yerel yönetimlerin özerkliğine indirilen darbeyi konuşmamız gerekirken rant odaklı bir yasa teklifini görüşüyoruz. Maalesef, bu teklif, halkın ihtiyaçlarını değil belirli çıkar çevrelerinin taleplerini gözetiyor. Ayrıca, teklifin hazırlanış sürecine de baktığımızda Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün açıkça ihlal edildiğini görmekteyiz. Halkın yararına olduğu iddia edilen bu teklifin, ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş alınmadan neden bu kadar aceleyle, kapalı kapılar ardında hazırlandığını da sormak istiyorum.
Bu yasa teklifinin temel mantığı, Anayasa'ya aykırı bir şekilde yetkileri yerelden merkeze taşımaktır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına geniş yetkiler tanıyan düzenlemeler yerel yönetimlerin yetkilerini devre dışı bırakmayı amaçlamaktadır. Anayasa’nın 127'nci maddesi, yerel yönetimlerin halkın ihtiyaçlarına göre bağımsız hareket etmesini öngörürken bu teklif yerel idarelerin yetkilerini gasbetmektedir. Merkezî idarenin keyfî bir şekilde her türlü ve ölçekte fiziki planlama yapma yetkisi alması halkın iradesine bir darbedir. Sizlere sormak istiyorum: Yetkilileri neden alıyorsunuz, bu yetkileri kimlere vereceksiniz?
Değerli milletvekilleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği halkın çıkarlarını korumak için Kaz Dağları'ndan Salda Gölü'ne kadar çevresel talanlara karşı mücadele ederken bu mücadele halkın temiz havası, suyu ve yaşam alanları için verilmektedir ama belli ki bu ses birilerini rahatsız etmekte. Şimdi ise bu kuruluşlar etkisiz hâle getirilmeye, bakanlıkların alt birimi hâline getirilmeye çalışılmaktadır; bu, açıkça Anayasa'ya aykırı bir durumdur.
Anayasa Mahkemesi defalarca karar verdi, bu kuruluşların bağımsızlığı anayasal güvence altındadır ancak görüyoruz ki siz Anayasa'yı da halkın vicdanını da hiçe sayıyorsunuz. TMMOB'un bağımsız duruşundan rahatsız olanların asıl amacı, bu kuruluşların planlama süreçlerinde kamu yararını gözeten bir denetim mekanizması olarak çalışmasını engellemektir. Öyle ki 9'uncu maddeyle, meslek odalarının mevzuat hazırlama yetkisi dahi Bakanlık kontrolüne alınmak istenmektedir, bu da meslek kuruluşlarını tamamen etkisizleştirme girişimidir.
Ayrıca, seçimle işbaşına gelen belediyelerin yetkilerini budayarak halkın iradesini de gasbediyorsunuz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verdiğiniz geniş yetkilerle yerel yönetimlerin planlama yapma hakkını da yok sayıyorsunuz ancak unutmayın halkın iradesine dokunanlar er ya da geç bunun hesabını sandıkta verecektir.
Tarım ve kırsal kalkınma deseniz tamamen unutulmuş durumda. Köylerimiz boşalıyor, kırsalda üretim tükeniyor. Üreticiler artan maliyetler ve yetersiz destekler nedeniyle tarımı bırakmak zorunda kalıyor. Tarım ülkesi olarak bilinen Türkiye dışarıdan tarım ürünü ithal eder hâle gelmiştir ancak bu yasa teklifinde tarımı destekleyecek tek bir düzenleme de yok; siz bu ülkenin toprağına da ihanet ediyorsunuz. Türkiye'nin üretmesi gerekiyor, çiftçiye de destek verilmesi gerekiyor ama siz köylerin boşalmasını, tarımın çökmesini izlemekle yetinmektesiniz.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Çevre Ajansına şirketlerle ortaklık kurma yetkisi veriliyor. Bu düzenleme, kamu kaynaklarının rant projelerine aktarılmasının önünü açacaktır. Sayıştay raporlarında bile depozito yönetim sisteminin uygulanmadığı ve çevre politikalarının tamamen göstermelik kaldığı ifade edilmiştir. Ajans, çevreyi korumak yerine ticari faaliyetlerin merkezi hâline getirilmektedir. Çevre Ajansının özel şirkete ortaklık yapma yetkisi sınırlandırılmadan bu yapının kamu yararına hizmet edeceğine nasıl güveneceğiz?
Değerli milletvekilleri, bu yasa teklifinin her maddesi merkezî idareye yeni yetkiler tanırken halkın temsilcisi olan yerel yönetimlerin elini kolunu bağlamaktadır. Bu teklif, Anayasa'ya aykırı hükümlerle doludur ve halkın ihtiyaçlarına cevap vermek yerine rant düzenini tahkim etmeyi amaçlamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Kış.
GÜLCAN KIŞ (Devamla) - Çevre koruma söylemiyle getirilen düzenlemeler bile çevreyi değil, büyük sermaye gruplarını korumayı hedefliyor; bu yaklaşım da kabul edilemez.
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, halkın yararını önceleyen, yerel yönetimleri güçlendiren, çevreyi ve kırsal kalkınmayı destekleyen bir yönetim anlayışıyla bu teklife karşı çıkıyoruz. Halktan yana olmayan, rant peşinde koşanların yasası olan bu kanun teklifine Komisyonda görüşlerimizi bildirmiştik.
Bu kanun teklifine "hayır" diyeceğimizi buradan bir kez daha belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)