GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dünya Madenciler Günü'ne, Balıkesir'in Marmara ilçesine bağlı Saraylar beldesindeki mermer ocaklarına ve açıklanan enflasyon rakamlarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:04.12.2024

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bugün Dünya Madenciler Günü. Zonguldak'ta, Soma'da, Şirvan'da, İliç'te hayatını kaybeden tüm madencilerimizi rahmetle ve saygıyla anıyorum. Yine, Çayırhan'da hak mücadelesi veren madencilerimizi yüce Meclisin çatısı altından selamlıyorum ve rızıklarının peşinde olan, elleri kömür karası ama yürekleri pırıl pırıl olan emekçilere yürek dolusu selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum.

Tabii, bu özel günlerde hep değerlendirmeler yapılır, güzel temenniler yapılır ancak bu özel günde, sorunlarımız nerede, onların da üzerine gitmemiz lazım.

Size çok özel bir vakadan bahsedeceğim bugün, Marmara Adası'ndan, oradaki, Saraylar'daki mermer ocaklarından bahsedeceğim. Bu konuyu Bakanlara taşıdım ve birçok konuda olduğu gibi artık ilgili Bakanlara soru önergesi verip de bunların millet adına cevapsız kalmasından yoruldum. Onun için... AK PARTİ'nin Saygıdeğer Grup Başkan Vekilleri burada; ki geçtiğimiz haftalarda Sayın Özlem Zengin "Merak etmeyin, sorularınıza cevap verilecektir." diyerek kendisi burada bana ifade etti ama Sayın Zengin, yine gelmedi, yine gelmedi cevap. Fakat bugün ben bu soruyu Sayın Yenişehirlioğlu, size yöneltmek istiyorum.

Bahsedeceğim yer Balıkesir'in Marmara Adası'nın Saraylar beldesi. Saraylar beldesi maden yataklarıyla tanınan, dünya çapında bir bölgedir. Hatta Antik Çağ'dan beri bütün dünyaya mermerler buradan gitmiştir, Kudüs'ün mermerleri dahi Marmara Adası'ndan gitmiştir. Fakat burası tamamen kontrolsüz, tamamen denetimsiz, maalesef kurtarılmış bölge hüviyetindedir. Şu anda Saraylar'da -ben geçtiğimiz aylarda gittim, yerinde tespit ettim- yüzlerce kaçak Suriyeli ve Afgan çalışıyor. Görüştüm fabrika sahipleriyle "E, ne yapalım, bunlar ucuz, çalıştırıyoruz." dediler. İlgili bakanlara sözlü olarak ifade ettim "Gelin, bu işin üzerine gidin." diye ama cevap alamadım fakat bugün üzerinde duracağım konu, başka bir konu.

Geçtiğimiz günlerde Balıkesir Marmara Saraylar beldesinde çok elim bir maden kazası yaşandı, eminim buradakilerin hiçbirisi bilmiyor bunu. Niye bilmiyor, biliyor musunuz? Gazetelerde haber bile olmadı. Size videolarını göstereceğim; o maden ocaklarının nasıl çöktüğünü, nasıl yerle bir olduğunu, 10 binlerce, belki de milyonlarca ton mermer kitlelerinin nasıl çöktüğünü göstereceğim Sayın Başkan Vekilim ancak ondan önce şunu söyleyeceğim: Burada bir maden ocağı, ölümlü kazanın yaşandığı yerde bir maden ocağı var. Maden ocağının ruhsat sahibi başkası, ruhsat sahibi almış bunu, Öztürktaş Madenciliğe vermiş. Öztürktaş Madencilik sizin partinizin bir mensubu, lütfen bunu da tetkik edin, benim söylediğime itibar etmiyorsanız detaylarını tetkik edin. Kendisi de almış ruhsatını fakat kendisi işletmeden bir taşerona vermiş. İlginç olan şu: O taşeronun o madenle ilgili yapmış olduğu ihlaller iki sene önce tespit edilmiş ve bir rapor var. "Burayı çalıştıramazsınız çünkü siz toprağın üzerini temizlemeden madeni alttan kazarak toparlamaya ve mermeri çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu, son derece tehlikelidir." diye iki yıl önce rapor yazılmış, cevap yok. Devam etmişler mermerleri çıkarmaya ve kazadan iki hafta önce tekrar bir denetim yapılmış ve denilmiş ki: "Burada ölümlü kazalar olabilir, lütfen burayı kapatın." Zincirlerini vurmuşlar ama arkadaş tekrar orayı açmış ve çalıştırmaya devam etmiş ve ardından 2 ölümlü kaza. Burada videoları göstereceğim, içiniz acır, o güzelim mermer ocakları, o millî servet nasıl talan edilmiş ve nasıl göz göre göre yerle yeksan edilmiş, nasıl denetim ihmalinden dolayı bu vahim tablo yaşanmış. Size bunları emanet edeceğim ve Sayın Yenişehiroğlu, lütfen ilgili bakanlarla görüşün, burada yaşanan bu vahim tablonun, bu korkunç skandalın arkasında ne olduğunu, lütfen, ortaya çıkarın ve bir daha bunların olmaması için, ölümlerin olmaması için, ihmallerin olmaması için, soygunların olmaması için gereğini yapın diyorum.

İkinci konu... Geçtiğimiz günlerde enflasyon rakamları açıklandı. Açıkçası altı yıldır Sayın Erdoğan'ın -biraz sonra göstereceğim size- enflasyon konusunda söyledikleri var, önce onu müsaadenizle sizlerle paylaşacağım, ondan sonra enflasyon konusunda bir değerlendirme yapacağım.

(Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in elektronik cihazdan bir ses kaydı dinletmesi)

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Değerli Başkanım, böyle bir usul malumunuz yok.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Ben, Sayın Erdoğan'ın son altı yıldır enflasyon konusunda söylediklerini paylaşmak istiyorum, eğer duymaktan rahatsız oluyorsanız...

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Tamam, bunu sözlü olarak paylaşabilirsiniz. Böyle bir usul yok. Bunun arkasını getirirsek başka başka şeyler de doğar.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Peki, o zaman size bunun videosunu göndereceğim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çömez, tamamlayın lütfen.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Yenişehirlioğlu, son altı yıldır, lütfen, bakın, burada, Meclis kürsüsünde dinledik, medya önünde de dinledik, toplantılarda da dinledik; belgesini size takdim edeceğim, Erdoğan'ın videolarını toparladım.

Son altı yıldır, her yıl müteaddit defalar "Önümüzdeki yıl enflasyon tek haneli rakamlara düşecek." diyor. Belli ki o konuşma metni belli bir merkezden verilmiş, altı yıldır aynı şey söyleniyor.

Geçen gün enflasyon rakamları açıklandı. Bakın Bahadır Bey, taze sebzenin aylık enflasyonu yüzde 30. Bir daha söylüyorum: Taze sebzenin aylık enflasyonu yüzde 30; normal sebzenin yüzde 20; kuzu etinin yüzde 5,5; yumurtanın yüzde 14,1. Şimdi, soruyorum: Dünyanın en mümbit topraklarında; en bereketli, en mümbit coğrafyasında neden bu gıda enflasyonu? OECD ülkelerine baktığımızda yıllık toplam gıda enflasyonu yüzde 5 ama Türkiye'deki gıda enflasyonu aylık yüzde 5'i geçmiş durumda, bazı ürünlerde yüzde 20-30'u bulmuş durumda. Neden böyle oluyor? Bunun mutlaka bir cevabının olması lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitireceğim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Çömez, tamamlayın.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - İktidarınız döneminde tarım planlı bir şekilde ihmal edildi; tarım, hayvancılık planlı bir şekilde ihmal edildi; bugün yaşanan gıda enflasyonun sebebi odur.

Bir küçük örnek vereceğim size: İki ay önce, daha iki ay önce Balıkesir'in Manyas ilçesinde Kapya biberi üreten çiftçilerle beraberdim; çiftçiler kan ağlıyor. Kapya biberinin tarlada kilosu 4 lira Bahadır Bey, 4 lira ve çiftçinin o tarladaki o ürünü toplama şansı olmadı. Niye biliyor musunuz? İşçilere verilen günlük yevmiye o işçinin o tarladan bir günde çıkartacağı biberin değerinden fazla; onun için Balıkesir'de, Manyas'ta köylüler tarlalarında bu ürünleri bıraktılar. Bunların emekleri, yaptıkları masraf, yaptıkları harcama inanılmaz ve köylü kan ağlıyor. Dün Kapya biberinin fiyatını aldım; ne kadar, biliyor musunuz? 140 lira; tarlada 4 lira, çürümeye terk edilmiş ürünler bugün markette 140 lira.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Son bir cümle Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Çömez.

TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Dolayısıyla, burada korkunç bir beceriksizlik, korkunç bir yeteneksizlik ve Türk köylüsünün, Türk tarımının, Türk hayvan yetiştiricisinin çok ciddi bir ihmali söz konusu. Bu konuya eğer eğilmezseniz, ilgili Bakanlarınız gerekli tedbirleri almazsa, tarım himaye edilmezse, tarım aynen ihmal edilirse, Sayın Erdoğan'ın dediği gibi "Brezilya'dan, Uruguay'dan hayvan ithal ediyorum, fiyatları düşecek etin, merak etmeyin." demeye devam edilirse -Bandırma Limanı'nda şu anda gemiler dolu, ağzına kadar gemiler tarım ürünleriyle dolu- bu şekilde devam edilirse, Türkiye, önümüzdeki yıl ciddi bir gıda krizi yaşayacak, açlık ve sefalet artacak. Bu konuda iktidarı uyarmak ve gereğini yapmak için kendisine davette bulunmak istiyorum.

Teşekkür ederim.