GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:25
Tarih:28.11.2024

NEJLA DEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, üç gündür, kadınların tüm dünyada yankılanan "Kadın, Yaşam, Özgürlük!" sloganını her Kürtçe duyduğunuzda mikrofonları kapattınız. AKP sıralarında oturan ve kadınların örgütlenmesinden, özgürleşmesinden son derece rahatsız olan erkeklerin bu slogana tahammülsüzlüğü bizleri tabii ki şaşırtmadı ancak AKP'li kadın parlamenterlerin tüm dünyadaki kadınlara mal olmuş bu slogana saldırmalarını gerçekten üzülerek izledik, bunu belirtmek istiyorum. Oysaki kadın kazanımlarını bu denli hedefe alan bir sistem ve iktidar karşısında meseleye siyasetüstü yaklaşıp kadın dayanışmasını büyütmek "Kadın, kadının yurdudur." diyerek bu dayanışmanın bir parçası olmak gerekirdi. Bu hususta tutum almalarını bekledik ancak tüm saldırılarınıza rağmen "..."(*)

(Mikrofon kapandı)

NEJLA DEMİR (Devamla) - Başkan, yine mikrofonu kapattınız, isterseniz bir de konuşulan Kürtçe kelime başına para cezası kesin; neticede, tarihte Kürtlere yapmadığınız bir şey değil yani bu.

"..."(*) felsefesi bir çınar ağacı misali tüm dünyaya kök salmaya devam ediyor. Bu felsefe bir güvercin gibi nazik, bir şahin gibi kudretlidir ve tüm dünyaya kanat çırpmaktadır yani "Kadın, yaşam, özgürlük!" felsefesinin görkemi, oturduğunuz konforlu koltuklardan yasaklanamayacak kadar büyümüştür. Bu da size dert olsun ki gördüğüm kadarıyla da fazlasıyla dert olmuş.

Şimdi, gelelim AKP'nin yasama sürecindeki üstün performansına. Tarzınız şu: Kayyuma yasal, halka yasak; sömürene yasal, işçiye yasak; sermayeye yasal, fakire fukaraya yasak; kravatlı faile yasal ama öz savunma yapan kadına yasak. Bu çürümüş sistemle daha bir adım yol bile gidemezsiniz.

Değerli milletvekilleri, üzerinde konuştuğum Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi. Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi. 7'nci madde özeline baktığımızda, bu maddeyle birlikte aslında, kamuya ayrılmış tüm yerleri imara açıp ranta dönüştürmek istediğinizi gayet iyi biliyoruz yani konut haricindeki tüm yapılara, okullara, kent ormanlarına, hastanelere ayrılması gereken yerleri ranta açacaksınız. Bunu daha önce yaptınız, tekrar yapmak istiyorsunuz. "Bu kadar da olmaz!" dedirttiğiniz afet durumunda acil toplanma alanlarını dahi ranta açtınız; şimdi de olası bir İstanbul depreminde insanlar nerede toplanacak diye bir zahmet düşünün çünkü bazı şeylerin maalesef, telafisi olmuyor. Örneğin, 17 Ağustos Marmara depreminin ardından İstanbul'da afet anında toplanma yeri olarak belirlenen 480 acil toplanma alanının 270'inin üzerine AVM ve lüks sitelerin yapıldığı ortaya çıktı. Bakın, bu alanların rantını siz yediniz, yarın bir afet olursa yine cefasını halk çekecek. Her şeyi rant olarak görmenize şaşırmıyoruz ancak bunu da kabul etmiyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu düzenlemeyle, kentsel yerleşim alanlarımız da yaşanmaz hâle getirilecek sadece afet toplanma alanları değil; bakın, kent ormanlarının, parkların, meraların daha kolay ranta dönüştürülmesinin zemini oluşturuluyor. Benzer tahribat şu an Ağrı'nın birçok yerinde de yaşanıyor; yasal düzenlemelerle yenilenebilir doğal enerjileri bile zararlı hâle getirmeyi başarıyorsunuz, buna GES'ler de RES'ler de dâhil. Hakikaten, AKP olarak neye el atsanız, halk için her şeyi zehir zıkkım yapmasını çok iyi biliyorsunuz ve çeviriyorsunuz. Her gün tonlarca dinamitlerle habitatlar yok ediliyor, her yerde korkunç bir ekolojik yıkım var. Aynı şekilde, seçim bölgem olan Ağrı'nın Diyadin ilçesinde de altın madeni için "ÇED Gerekli Değildir" kararı verildi. Bakın, size soruyorum: Murat Nehri'nin dibinde kurulan madende kullanılan kimyasallar sadece Kürt coğrafyasını mı tahrip eder zannediyorsunuz, sadece Kürtlerin sağlığını mı tehlikeye atar zannediyorsunuz?

Sürem yetmiyor, yalnız şunu bilin: O zehirlenmeler bir süre sonra...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Söyle söyle, biz duyuyoruz.

BAŞKAN - Sayın Demir, teşekkür ediyorum.

NEJLA DEMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)