GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:25
Tarih:28.11.2024

BURAK AKBURAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teklifin 5'inci maddesinde yer alan imar hakkı aktarımı düzenlemesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5'inci ve 13'üncü maddelerine eklenmek istenen hükümler mülkiyet hakkı, kamu yararı ve şehircilik ilkeleri açısından birçok sorunu barındırmaktadır. Özel mülk sahiplerinin yıllardır kamulaştırılmayı bekleyen taşınmazlarının bedelsiz olarak kamuya devredilmesi ve ardından imar hakkı aktarımı yöntemiyle başka parsellerde kullanıma sunulması öngörülmektedir.

Teklifin öngördüğü imar hakkı aktarımı yöntemi vatandaşlarımızın mülkiyet hakkını ihlal eden ve anayasal güvenceleri yok sayan bir düzenlemedir. Bugün bir taşınmazın imar planında kamu hizmetine ayrılması durumunda mülk sahibine tazminat ödenmesi veya bu alanın kamulaştırılması gerektiği açıktır ancak bu düzenleme kamulaştırma sürecini devre dışı bırakarak vatandaşın mülkiyet hakkını karşılıksız bir şekilde elinden almayı hedeflemektedir. Daha da vahimi, tazminat ödenmeksizin yapılan bu devirlerin kamu hizmeti dışındaki alanlarda değerlendirilmesine olanak tanımaktadır. Somut bir örnekle açıklayayım: İstanbul Pendik'te bir vatandaşımızın arsası yıllar önce bir okul alanı olarak belirlenmiş olsun. Bugüne kadar bu alan kamulaştırılmamışsa vatandaşımız arsa üzerinde tasarruf edemediği gibi bu sürede arsanın değerinden de yararlanamamıştır. Şimdi, bu teklif diyor ki: "Bu arsa bedelsiz olarak kamuya devredilecek ve imar hakkı başka bir alana aktarılacak." Peki, bu süreçte vatandaşın mağduriyeti nasıl giderilecek? Hak ettiği tazminat nerede? Tabii ki hiçbir yerde. Bu, sadece mülkiyet hakkının değil, aynı zamanda adalet duygusunun da gasbedilmesidir. Burada sormamız gereken sorular nettir: Vatandaşın mülkiyet hakkına saygımız bu mu? Uzun yıllar boyunca hak sahiplerinin sabrını zorlayan devlet şimdi bu hakları karşılıksız olarak ellerinden mi alıyor?

Sayın milletvekilleri, bu teklifin uzun vadeli etkilerine dair hiçbir etki analizi yapılmamış. Daha önceki benzer uygulamalardan biliyoruz ki imar hakkı aktarımı yoğun bir nüfus artışına yol açacak, altyapı sorunlarını artıracak, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlerde ciddi yetersizliklere neden olacaktır. Örneğin 1999 Marmara depreminde yıkılan binaların birçoğu plansız ve yoğun yapılaşmanın sonucuydu. Bu düzenlemeyle imar hakkı aktarımı yapılacak alanlarda nüfus yoğunluğu artacak, afet riski de aynı oranda yükselecektir. Deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde kontrolsüz şekilde artan yapılaşma olası bir afette geri dönülemez kayıplara neden olacaktır. Nüfus yoğunluğunun artmasıyla bir mahalledeki ilkokul kapasitesinin 2 katına çıkacağını düşünelim, aynı mahallede mevcut sağlık ocağının kapasitesinin aşılacağı ve vatandaşların en temel sağlık hizmetlerine bile ulaşamayacağı bir tabloyla karşılaşacağız. Bugün dahi büyük şehirlerde birçok okulun ikili öğretim yaptığı, sağlık merkezlerinde randevu almanın günler sürdüğü unutulmamalıdır. Bu teklifin uygulanmasıyla bu sorunlar büyüyerek devam edecektir. İmar hakkı aktarımıyla nüfusun yoğunlaştığı bölgelerde mevcut yollar, otopark alanları, su ve kanalizasyon sistemleri gibi altyapılar yetersiz kalacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin gerekçesi yalnızca kamulaştırma davalarını azaltmak ve mahkemelerin yükünü hafifletmek üzerine kuruludur ancak bu hedefin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsizdir çünkü mülkiyet hakkı gasbedilen bir vatandaşın bu kez imar hakkı aktarımı işlemlerine ilişkin davalar açması kaçınılmazdır. Böyle bir durumda mahkemelerin yükü gerçekten azalacak mıdır? Hayır, aksine daha da artacaktır. Mülkiyet hakkını gasbeden, sosyal sorunları artıran ve planlama disiplininden yoksun bir düzenlemeye karşı çıkmak yalnızca bir muhalefet görevi değil, aynı zamanda bir vatandaşlık sorumluluğudur.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)