Konu: | Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 25 |
Tarih: | 28.11.2024 |
ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Öncelikle ben, ekran başında bizleri izleyen bütün halklarımızı ve cezaevlerindeki siyasi tutsakları saygıyla selamlayarak başlamak istiyorum.
Kanun teklifinin 4'üncü maddesiyle daha önce hukukumuzda yeri olmayan yeni bir tanım hukuka dercediliyor. Tanımlama ne? İmar hakkının aktarımı. Bu "imar hakkının aktarımı" adıyla yapılan düzenlemeyle mülkiyet hakkına, hukuki güvenlik hakkına, yargıya erişim hakkına bir darbe daha indiriliyor. Hukuk devleti ilkesi gereği özel bir taşınmaza yönelik devlet müdahalesi sınırlanmalı ve açık kurallara bağlanmalıdır diye yıllardır söylüyoruz. Eldeki teklif yasalaştıktan sonra ise bu ilke bir kez daha rafa kalkmış olacak. Nitekim yurttaşın taşınmazı üzerindeki tasarruf hakkı ve bundan doğan diğer haklar görmezden gelinecek, idarenin karar alması hâlinde, taşınmaz, hak sahibinin iradesine bakılmaksızın devlet tarafından başka bir parsele işlenecektir. Getirilen düzenlemeyle, başka kanuni düzenlemeler işlevsiz hâle getirilerek yurttaşların taşınmazlarına müdahale etmenin şartları yaratılmaktadır.
Kanunlar çatışmasına şahitlik etmekteyiz. Şöyle ki: 7181 sayılı Kanun’un 9'uncu maddesiyle getirilen kurala göre, düzenleme ortaklık payının yüzde 45'i geçmesi hâlinde ilgili taşınmazın bedelsiz bir şekilde kamu mülkiyetine geçmesi mümkün değildir. Bu durumda, kamulaştırma yapılarak yurttaşın taşınmazında azalan tasarruf hakkına denk gelecek şekilde bir kamulaştırma bedeli ödenmek zorundadır ancak getirilen düzenlemeyle kamulaştırma zorunluluğu aşılacak olup başka parsellerle yapılacak birleştirme işlevi bedelsiz olarak yapılacaktır. Ne yapılmış oluyor böylece? Tapu Kanunu'ndaki kural eldeki kanunla işlevsiz hâle getirilecektir.
Hukuku tanımadığınızı biliyoruz. Bu kadar da irrasyonel davranmamak lazım, bu kadar da kanun tekniğinden uzaklaşmamak lazım, bu kadar da hukuk fakirliğine düşmemek lazım. Bakın, büyük bir belirsizlikten söz ediyoruz. Bu, bir yandan iktidara keyfî bir icraat alanı açarken diğer yandan yurttaşların taşınmazlarını kullanılmaz hâle getirme riski taşıyor. Parsellerin birleştirilmesi işleminde hiçbir usul ve hiçbir ilke öngörülmüyor.
Değerli milletvekilleri, eldeki maddeyle hukuku katletmenin bir diğer boyutu ise mülkiyet hakkına yönelik ağır saldırılar olacaktır. Yurttaşların taşınmazlarının kamu hizmet alanlarında kalması sebebiyle ölçüsüz bir müdahale olacaktır. Bir taşınmazın kamulaştırma bedeli ödenmeksizin temellük edilmesi anayasal güvence altındaki mülkiyet hakkının ağır bir ihlalidir. Bu müdahale hakkın özüne zarar verecek boyutlarda sonuç yaratacaktır. Burada kamu yükümlülükleri yurttaşın sırtına âdeta yüklenmektedir.
Ayrıca, yurttaşın yargıya erişim hakkını da ortadan kaldıran bir düzenlemedir. Nitekim, mevcut hâlde kamulaştırma zorunluluğunun bulunduğu birçok durumda anlaşma olmaması hâlinde yurttaşlar uyuşmazlığı yargıya taşıyarak hak talebinde bulunabilmektedir. Teklifin yasalaşması hâlinde ise bu hak ortadan kaldırılacaktır. Bu husus; aynı zamanda anayasal ilke olarak düzenlenen "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." ilkesi anlamını da tamamen yitirmiş olacaktır.
Bu ve benzer uygulamaların ne kadar büyük ihlallere yol açtığını biz yıllardır Van Çevre Yolu yapım çalışmalarından biliyoruz. Tabii, bu esnada Van'da on üç yıldır yapımı devam eden çevre yolunun hâlâ bitirilmediğini de hatırlatmak gerekiyor. İmar Kanunu'nun 18'inci maddesinin uygulanmasıyla yıllardır plansız parselasyon işlemleriyle birbirine karıştırılıyor ve Van halkı mağdur ediliyor, hak kayıpları telafi edilmiyor. İmar düzenlemesinden önceki konum ve sınırlarla uyumlu yapılması beklenen yeni parselleme işlemi yıllardır tamamen keyfî bir şekilde Van'da tamamlanmış değil. İşte tam da bu kanun teklifiyle Van'da başlayan bu hukuksuzluk süreci genele yayılmış olacak ve tüm ülkeye yayılarak aynı hukuksuzluk devam edecek.
Biz hep söylüyoruz, yine söyleyeceğiz: Sizler hukuku uygulamıyorsunuz, yeni bir hukuk yaratamıyorsunuz, sadece hukukla oyun oynuyorsunuz.
Teşekkür ederim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)