| Konu: | 4688 SAYILI KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA YAPILMASI GEREKEN YASAL DÜZENLEMELERE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 30.11.2011 |
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu çalışmalarıyla ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan evvel tutsaklığının bininci gününü Silivri zindanlarında geçirmeye mahkûm edilen Mustafa Balbay ve diğer milletvekillerine, tutuklu, tutsak milletvekillerine, Türkiye Büyük Millet Meclisini sahip çıkmaya davet ediyorum.
Yine, konuşmama başlamadan evvel, uygarlık tarihinin ve cumhuriyet aydınlanmasının ulu çınarlarından Profesör Server Tanilli'ye Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı dileklerimle konuşmama başlamak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi, 12 Eylül 2010 tarihinde bir referandumla Anayasa'da bir değişiklik yapıldı ve o değişiklikle kamu çalışanlarına toplu görüşme yerine toplu sözleşme hakkı verilecekti. Şimdiye kadar geçen süre içerisinde, bir yıl on beş ayı bulan bu süre içerisinde ne yazık ki AKP hükûmetleri yasal düzenlemeleri yapmadığı için herhangi bir ilerleme kaydedilemedi.
12 Haziran seçimlerinden sonra da ikinci kez Çalışma Bakanı olan Sayın Çelik, yapmış olduğu açıklamayla 4 Ağustos tarihinde 15 Ağustos tarihi itibarıyla toplu görüşmelere yer olmadığını, eylül ayında hazırlıklarının tamamlanmasıyla birlikte ekim ayının ilk günlerinde Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası'ndaki değişiklikleri Meclisin gündemine taşıyacağını ve komisyonlarda görüşmelerden sonra, Genel Kuruldaki yasalaşmaya müteakip memurlarla toplu sözleşme masasına oturacaklarını ifade etti. Eylül, ekim aylarında, Sayın Bakan peş peşe yapmış olduğu açıklamalarla her seferinde hem Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası'na ilişkin hem 2821 sayılı Sendikalar Yasası ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'na ilişkin hem on yıldan bu yana çıkartamadığınız ve ortadan fiilen kalkmış gibi gözüken işçi sağlığı, iş güvenliğine ilişkin yasalarda olduğu gibi, 4688 sayılı Yasa'da da laftan başka hiçbir şey üretilemedi ve memurlar toplu görüşme yerine toplu sözleşme beklerken, toplu sözleşmeden de oldu ve bütçe görüşmelerine başlayacağız bugünlerde. Şimdi, basında kamuoyunda çıkan yazılardan anlaşılıyor ki memurlar ocak ayına zamsız girecek ve yine bir geçiştirme sözcük: "İleride toplu sözleşmeyle haklar belirlenir ve memurlara da fark öderiz."
Değerli arkadaşlar, iki aydan bu yana Meclis havanda su dövüyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye'nin ihtiyacı olan yasaları bir an evvel çıkarmak zorunda ama ben Çalışma Bakanının gerçekten imamet ve hitabet yeteneğini bildiğim için laftan başka hiçbir iş üretmediğine tanıklık edenlerdenim. İş Güvencesi Yasası'ndan itibaren on yıldan bu yana çıkmayan yasalar bir türlü Meclis gündemine gelmiyor. Memurlar, toplu sözleşme bekliyor. Memurlar, özgür toplu sözleşme düzenine geçmek istiyor. Hak kısıtları olmadan, askerî iş yerlerinde çalışan sivil memurlar, yargı mensupları, Emniyette çalışan görevliler toplu sözleşmeli sendikal haklarını kullanmak isterken, ortada ne bir yasa var ne bir başka düzenleme. En azından, pek çok konuda Bakan "Tasarı hazır." diyor "Tasarıyı göndereceğiz." diyor. On tane taslak ortaya çıkıyor, hangisi ne zaman görüşülecek belli değil. Sayın Bakandan rica ediyoruz, bir an evvel şu çalışma yaşamına ilişkin düzenlemeleri Meclis gündemine getirsin.
Sayın Bakanda bugünlerde bir alışkanlık daha peydah oldu, diğer yasaları halletti, şimdi gözünü 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'na dikti, diyor ki: "Yasa ihtiyarladı, artık miadı doldu, emekliye ayrılması lazım." Bakanın bu sözcüğünden bütün çalışanlar, memurlar rahatsız çünkü memurları da o yasayı değiştirerek iş güvencesiz hâle getirip kolayca işlerine son vermenin yolunu açacak endişesini taşıyorlar. Bakan önündeki işlere bir baksın, onları bir bitirsin, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nda değişiklik yapılması gerekiyorsa o gün onu da görüşürüz.
Bakınız, biraz sonra görüşeceğiz Mecliste.
Mecliste öyle bir noktaya getirdik ki, Türkiye'deki tüm çalışanları huzursuz, örgütsüz bıraktığımız gibi, şimdi de Meclis personelini huzursuz hâle getirdik. Gerçekten, çalışanlar huzursuz, çalışanlar rahatsız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İZZET ÇETİN (Devamla) - Yasal düzenlemeleri bir an evvel Meclisin gündemine getirmenizi diliyor, hepiniz saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çetin.