| Konu: | Mardin'in yerel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 28.11.2024 |
KAMURAN TANHAN (Mardin) - Teşekkür ediyorum.
Ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Aslında Mardin'in sorunları çok fazla olmakla beraber en güncel sorun kayyım sorunu. Biliyorsunuz, cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu Mardin'de yapıldı; bunu ben demiyorum, gazeteciler ve Sayıştay diyor. Sayıştay raporlarına baktığımızda, Mardin Büyükşehir Belediyesi kayyumu, aynı zamanda Mardin Valisi olan Mustafa Yaman 540 milyon TL'yi -tabii, bu rakam 2016 yılına ait- çarptı; yolsuzluk yaptığını Sayıştay söylüyor. Yine, kayyum yönetimindeki Mardin Belediyesine baktığımızda, neredeyse istisnai atamaların merkezi hâline gelmiş. Bakanların akrabalarından tutun, valilerin akrabalarından tutun, Elâzığ Belediyesi başkanlarının, belde belediye başkanlarının akrabalarından tutun tamamı özel kalem müdürü yapılarak bir günlük atamalarla farklı illere nakledilmişler. Dolayısıyla bir kadro ihdası da diyebiliriz, Ama bizim belediyelerimizde, DEM PARTİ'nin belediyelerinde özel kalem müdürü atamalarında Bakanlık altı ay boyunca olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap vermiyor ama söz konusu kayyum olunca bir günde atamalar gerçekleşiyor.
Dolayısıyla Mardin'in en güncel sorunu kayyum. Kayyumla birlikte birçok personel işinden edildi, gerekçesine de "irtibat ve iltisak" denilip istihbari bilgiyle yapıldı bu. Ama İstihbarat Kanunu'na baktığımızda, teyide muhtaç bilgiler nedeniyle bir kişinin soruşturulamayacağı, kovuşturulamayacağı, iş akdi feshedilemeyeceği... İş Kanunu'nu da bir tarafa bırakıyorum. İşten çıkarmalar nedeniyle açılan davalarda idare mahkemesi iptal kararları verdi. Yine, aynı kayyum zihniyeti bu mahkeme kararlarını bertaraf, baypas etmek için tekrar mülakat yapıp, tekrar bir soruşturma açıp yine kadroya almadı; yine dava açıldı, yine kazanıldı ama sonuç, hâlen kadroya, Nusaybin Belediyesi başta olmak üzere işe alınmayan birçok işçi söz konusu. Neden? Çünkü dava yoluyla haklı olarak döndükleri için. Ama baktığımızda, Mardin Valiliği son açıklamasında belediyenin zarara uğratıldığını söylüyor. Hâlbuki, işe alınan işçilerin neredeyse tamamı işten atılıp az önce ifade ettiğim mahkeme kararlarının yerine getirilmesi neticesiyle geri işe alınan ve İş Kanunu hükümlerine göre haksız olarak iş akitleri feshedilen işçilerden ibaretti.
Şimdi, şöyle bir kural var iktidar tarafında: "Ben gelince her şeyi yaparım ama benim olmadığım yerde herhangi bir şey yapıldığında buna itiraz ederim, şikâyet ederim." Her belediye yönetimi yeni bir yönetimle, yeni bir kadroyla devam etmek ister. Bizim belediyelerimiz de yeni bir kadroyla devam etmek istediğinde "örgüte müzahir" deniliyor, "işçi kıyımı" deniliyor, bilmem ne deniliyor ama kendileri yapınca "Liyakat esas alınıyor..." Hayır efendim, öyle bir durum söz konusu değil; Adıyaman'dan getirip özel kalem müdürü yaparsanız, daha sonra daire başkanı yaparsanız bu öyle bir durum değildir. Bakın, Mehmet Mesut Tanrıkulu, Adıyaman'dan getirildi, MARSU Genel Müdürlüğünde özel kalem müdürü yapıldı, daha sonra daire başkanı yapıldı ve 2024 yerel yönetim seçimlerinden önce de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesindeki kayyum yönetimine geçti, daire başkanı yapıldı; belediye seçimlerinden hemen sonra yaklaşık yüz elli, iki yüz gün sağlık raporu alarak işe gelmedi. İşte, iktidarın, kayyumların, AK PARTİ Hükûmetinin işçilere belediye yönetim anlayışı aslında bu atamada gizli. Sadece o mu? Hayır, bunun gibi onlarca örnek söz konusu. Dolayısıyla Mardin'in yerel sorunlarının en başında kayyum atamaları, halkın iradesinin gasbedilmesi vardır.
Yine, Mardin, büyükşehir olarak çevre yolu olmayan belki tek il. Onlarca, yüzlerce tır, otobüs şehir merkezinden geçmekte ve trafik felç edilmektedir. Mardin kayyumumuz Sayın Mustafa Yaman -"sayın" diyorum, tabii, ünlem var orada- tarafından "Battı Çıktı Projesi" denilerek, yine Valilik ve Belediyenin paraları çarçur edilerek alt geçit yapıldı ama trafiği çözeceğine daha da fazla trafik sorunu yarattı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tanhan, lütfen tamamlayın.
KAMURAN TANHAN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkan.
Yine, Kızıltepe Kavşağı aynı durumda; Kızıltepe Sanayi Bölgesi, Mardin Sanayi Bölgesi, havaalanı aynı yol üzerinde ama bu kadar iş yükü, bu kadar araç yükü olmasına rağmen bir türlü geliştirilmiyor, iyileştirilmiyor.
Yine "Urfa'dan tutun ta Şırnak Habur'a kadar duble yollar yaptık." deniliyor ama yaklaşık yirmi yıldır tadilatı, tamiratı yapılmıyor; yollar neredeyse tek şeride düşmüş. Uluslararası bir yol, uluslararası taşımacılıkta önemli bir yer ama tadilatı, tamiratı yapılmıyor.
Yine, 1910'larda Bağdat'tan ta Konya'ya kadar var olan tren hatları bugün iktidar tarafından işletilmiyor. Geçen Bakanlığa da sorduk, gerekçe olarak "Millî Savunma Bakanlığı izin vermiyor." denildi. Ya, bunlar seksen, doksan yıl işletildi, izin verildi de sizin iktidarınızda mı izin verilmiyor? Dolayısıyla, orada bir yük taşımacılığı yaparsanız hem kara yollarındaki yükü hafifletmiş olursunuz hem de daha sağlıklı bir sonuç almış olursunuz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)