Konu: | Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 24 |
Tarih: | 27.11.2024 |
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Teşekkürler.
Değerli milletvekilleri, Köy Kanunu'nda değişiklik teklifinin bu maddesi Gecekondu Kanunu'nda daha önce yapılan düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine yeniden ısıtılıp önümüze getirildi. Ne diyordu Anayasa Mahkemesi kararında? "Kişilere yargı yolu göstermeden, süre vermeden yıkım yapılması hak arama ve mahkemelere erişim hakkını engeller." diyordu. Bu düzenlemeyle hak arama özgürlüğü yalnızca bir bildirim şartına indirgenen prosedürel bir adım olarak ele alınıyor, izinsiz yapılaşmanın ana sebepleri ve çözüm yolları yine göz ardı ediliyor. Öte yandan, bu düzenlemeyle TOKİ'ye bu konuda işlem yapma yetkisi veriliyor. TOKİ'ye niye böyle bir yetki devri yapılıyor, orası meçhul. Tabii ki biliyoruz, aslında meçhul değil çünkü TOKİ bugüne kadarki icraatlarıyla sadece bir inşaat örgütlenmesi değil AKP yandaşı sermayedar üretme ve palazlandırma projesidir. Bu maddenin geçmesi hâlinde TOKİ'nin yerelde yapacağı uygulamalar nedeniyle yerel idareler ile bölgede yaşayan insanlar karşı karşıya gelecek, yeni mağduriyetler yaratılacaktır. TOKİ'nin halkın barınma ihtiyacını gözetmeksizin Ankara'da masa başında alacağı bir kararla insanların evleri yıkılabilecektir. Bu nedenle, TOKİ bu maddeden çıkarılmalıdır.
AKP'nin rant dağıtma politikaları demişken yine bir başka mega rant projesine değinmek istiyorum. Zonguldak Çaycuma ilçesindeki Filyos Vadisi Projesi. Zonguldak Çaycuma ilçesi bizzat benim doğduğum, büyüdüğüm yerler ve bu projenin inşaat alanlarının orayı nasıl tahrip ettiğini bizzat defalarca görmüş birisi olarak bunu konuşuyorum. Birkaç gün önce Plan ve Bütçe Komisyonunda Ulaştırma Bakanlığının bütçesi görüşülürken de "Türkiye'nin ilk mega endüstri bölgesini inşa ediyoruz." diyerek Filyos Vadisi Projesi'ne yer verildi, bu kanun teklifi bununla çok bağlantılı. AKP iktidarı her yerde olduğu gibi, birçok yerde olduğu gibi Çaycuma'da da Filyos Mega Endüstri Sanayi Bölgesi'ni yapmak için yerel yönetimin yetkilerini Bakanlığa devrediyor. Yani AKP, Filyos Mega Endüstri Sanayi Bölgesi'ni yapmak için yaşayan halkın kendi yaşadığı bölgeye dair karar vermesinin önüne geçiyor. Yani AKP, Türkiye'de istediği şekilde kapitalizmin gelişmesi için otoriterleşiyor, merkezîleşiyor; otoriterleşmek için kapitalizmin var oluş koşullarını, kendini yeniden üretme şartlarını kendisine bağlamaya çalışıyor. O hâlde günümüz koşullarında hem AKP'yle hem de kapitalizmle mücadele yolu bir kez daha halkın kendi yönetimini kendi eline almasından geçiyor. Bizzat devletin tüm kaynaklarında Kızılırmak Deltası'ndan Sakarya Irmağı'na kadar olan bölgenin en değerli ekosistemi olarak anlatılan Filyos Vadisi'nde termik santrallerden çimento fabrikasına, petrokimya tesislerinden kömür, cevher depolama tesisine kadar bir dizi işletme açılması planlanıyor.
Tabii ki Çaycuma çevre derneği başta olmak üzere üst üste itirazlar edildi, durdurma kararları aldırıldı ama durdurma kararına rağmen inşaatlar devam ediyor. Bakın, niye devam ediyor? Cumhurbaşkanına yakınlığıyla bilinen Fuat Tosyalı'nın sahibi olduğu Tosyalı Holding Filyos Vadisi'ne planlama ilkelerine aykırı olarak gübre fabrikası açmaya çalıştı. 596 hektarlık endüstri bölgesinin yarısı yine bir gece yarısı yayımlanan kararnameyle Tosyalı Holdinge gübre fabrikası yapmak üzere devredildi. Ekolojik örgütler bunu tekrar mahkeme konusu yaptı, Danıştay kararı bozdu ama tabii ki hiçbir kararı dinlemeyen AKP inşaatına devam ediyor.
Şimdi, biz bunlara bakarak "Burada mega rant var." demeyelim de ne diyelim? Üstelik bu projeler başka yerlerde olduğu gibi bölgedeki yoğun işsizlikten istifade ederek insanlara dayatılıyor. Yöre halkının en değerli topraklarını haraç mezat verdiği şirketler karşısında yöre halkı âdeta iş dilenmeye mahkûm ediliyor. 40-50 bin kişinin çalışacağı söylenen vadide projeler tamamlandığında çalışacak insan sayısının bin kişi bile olmayacağını uzmanlar ortaya koyuyor, zaten ÇED raporlarına da geçmiş durumda bu durum. Filyos Limanı ve endüstri sanayi bölgesini yapmak için halkın kendi yaşadığı bölgeye dair karar vermesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. AKP iktidarının yirmi iki yıldır önümüze koyduğu hemen her projede olduğu gibi, her attığı adımda olduğu gibi asla katılımcı bir süreç işletilmemekte, yerelin iradesi ve yerel demokrasi anlayışı tümüyle devre dışı bırakılmaktadır ve yerel rant odakları dışında yerelin beklentileriyle de alakası yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Saki, lütfen tamamlayın.
ÖZGÜL SAKİ (Devamla) - Bakın, bu projeye Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak'taki akademisyenlerin üst üste raporları var; bölgedeki Batı Karadeniz ekoloji örgütlerinin defalarca karşı çıkışı var ve bizzat gördük, Filyos Irmağı'nın akışı değiştiriliyor, beton bloklarla daraltılıyor. Bu hem ırmaktaki canlı yaşamına bir tehdit hem de o bölgede yaşayanlar bunu asla istemiyorlar, buna rağmen dayatılıyor. İşte, yöre halkının kısmi de olsa birtakım şeyleri engelleme ihtimali, umudu şimdi konuştuğumuz bu kanunla hepten ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Bu yüzden bu kanunun tamamına biz "ret" oyu veriyoruz diyorum.
Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)