GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:27.11.2024

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, AKP iktidarının köy, kent, imarla ilgili çıkardığı yasaların hiçbiri toplumsal ihtiyaçları gözetmiyor ve kamu yararı sağlamıyor. Bu yasalar, konut hakkı başta olmak üzere pek çok insan hakkı ihlali ile mağduriyeti barındırıyor ve salt ekonomik getiriye odaklanıyor. Yoksul ve emekçi mahallelerine ödeyemeyecekleri koşullarda lüks projeler dayatarak mülksüzleştirme, yoksullaştırma projelerine dönüşen uygulamalarla zorunlu göçe yol açıyor. Uzun yıllardır uygulanan yanlış kent ve konut politikaları hem kentleri yaşanmaz hâle getirdi hem de ucuz ve güvenilir konut dar gelirliler açısından hayal oldu. Kentsel dönüşüm konusu ciddiyet ve hassasiyetle yaklaşılması gereken konulardan biri. "Rant olmadan dönüşüm olmaz." yaklaşımından artık vazgeçmeniz gerekiyor. Amaç, riskli yapıları iyileştirmekle birlikte sağlıklı ve yaşanabilir kentler sağlamak, inşa etmektir. Kentsel dönüşüm alanlarında yapılacak çalışmaların bilim ve teknikten yana, halkı yerinden etmeyecek şekilde bütünlüklü olarak ele alınması gerekir. Dönüştürülecek yerde yaşayan insanların yaşam tarzları dikkate alınmalı, tek seçenek sadece yıkmak değil güçlendirme seçeneği de çözümün bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Alınan planlama kararları, kent dokusuna, doğaya saygılı, kentsel belleği koruyan bir nitelik taşımalıdır. Sağlıklı kentsel çevrelerinin oluşturulması ve kentsel yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için kent halkının, emek ve meslek örgütlerinin katılımını ve denetimini sağlayacak bir anlayışın geliştirilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeyle, bina yapamayan veya taksitlerini ödeyemeyenlere verilen ek süre yurttaşların lehine gibi görünse de şu zamana kadar bunları karşılayamayanların en büyük sebebinin maddi imkânsızlıklar olduğu görülmüyor. Dolayısıyla bu düzenleme, yurttaşların barınma hakkı kapsamında devletin asli görevi olan sosyal konut sağlama yükümlülüğünü yetersiz ve ertelenen çözümlerle örtbas etmektedir. İhtiyaç sahiplerinin konuta erişimini kolaylaştıracak kalıcı bir politika yerine, yalnızca süre uzatımıyla geçici bir rahatlama sağlanmak istenmektedir. Kalıcı sosyal konut politikaları geliştirilmeden yapılan bu tür düzenlemeler köklü çözümlerden uzaktır ve yetersizdir.

Barınma sorununun içerisinde elektrik, su, ısınma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun kalmak da dâhil, yine bir DEDAŞ zulmünden bahsetmek istiyorum size. Silvan'ın 350 haneli Malabadi köyünde 30 Ekimden bu yana elektrikler kesik. DEDAŞ başta sayaçları ve dağıtım altyapısını yenileyeceğini söyledi ancak sayaçlar yenilenmediği gibi elektrik eski şebeke hatlarının olduğu trafolara taşındı. Can ve mal güvenliğini sağlamak için yenileme yapacağını iddia eden DEDAŞ, asıl bu uygulamayla yurttaşların can ve mal güvenliğini tehlikeye atıyor. DEDAŞ, sayaçları trafoya taşıma işlemini mühendislik tekniklerine aykırı biçimde, yetkisi olmayan mühendislere hem de sorumlulukları onlara yükleyerek yapıyor, sorunları raporlayan mühendisleri de görevden alarak uzaklaştırıyor. Bu yapılan işlem Mazıdağı'nda olduğu gibi yine büyük bir yangına sebep olabilir. Elektriksiz kalan köylülere bir tane jeneratör verilmiş ama yakıtını köylüler karşılıyor. Okuldaki elektrik panosu tehlike saçıyor. Köydeki hastalar, yaşlılar, öğrenciler mağdur.

DEDAŞ'a ve Enerji Bakanına çağrı yapıyoruz: Malabadi köyünü daha fazla elektriksiz bırakmayın.

Bir çağrımız da İçişleri Bakanlığına: 25 Kasımda Taksim'de polis şiddetiyle gözaltına alınan 3 göçmen arkadaşımızla ilgili sağlıklı bilgi alamıyoruz. Hâlâ avukat görüşü gerçekleştirilmedi. Karakoldalar mı, geri gönderme merkezine mi alındılar, onu da bilmiyoruz. Kadına yönelik şiddeti protesto etmek suç değildir. Gözaltına alınanların hemen serbest bırakılmasını istiyoruz.

Ayrıca, biz, Diyarbakırlı kadınlar olarak da "..." (*) sloganının Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklanmasını kınıyoruz. Buradan bir kere daha hep birlikte söyleyelim: "..." (*) (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)