GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:27.11.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinize bir selam ve sevgi.

Şimdi, son günlerde, evet, Kürt sorununun çözümüyle ilgili ciddi bir tartışma var ve her yerde bunlar konuşuluyor ama somut bir şey yok. 1 Ekimde burada başlayan, Sayın Bahçeli'nin uzattığı bir el var, sonrası gruplarda oturulup konuşulan, tartışılan... Yani Parlamento adres gösteriliyor ama ne hikmetse Parlamentoda iktidardan muhalefete ve bu işin muhatabı olan DEM PARTİ'sine kadar hiçbirimizin hiçbir gelişmeden haberi yok. Devasa bir sorunu tartışıyorsak ilk önce Parlamento ve Türkiye kamuoyu bu konuda bilgi ve birikim sahibi olmalı.

Şimdi, bakın, Sayın Bahçeli 2021'de bir grup toplantısında şu rakamları telaffuz ediyor, diyor ki: "Kürt sorununda yani bu kırk yıllık kavgada 2 trilyon 256 milyar 48 milyon dolar bir para harcanmış." Yani bugün, tahmin ediyorum, 3 trilyon doları geçen bir rakamdan bahsediyoruz. İnsan kaybı, vallahi, Kurtuluş Savaşı'nda kaybettiğimiz insanların 2 mislini kaybetmişiz. Bu kaybedilen insanlar Kürtlerin ve Türklerin genç çocukları.

Şimdi, buna bir çözüm bulacağız. Nasıl bir çözüm bulacağız? Kürtler diyor ki: "..."(*)

Kestiniz değil mi Sayın Başkan? Yok, iyi, teşekkür ediyorum.

İlk önce birbirimize alışmalıyız yani bu devasa sorunu konuşurken sorunu bütün çıplaklığıyla ortaya koymalıyız. Kürtler diyor ki: "Ayran isterken kabını saklayamazsın." Biz de ne istediğimizi çok açık ve net olarak söylüyoruz. Bu topraklarda başlatılan bu süreci çok önemsiyoruz, çok değerli buluyoruz ama somut adımların atılması gerekir, birbirimizle yarışarak değil. Hem iktidarın hem muhalefetin yani bu çatı altında bulunan 600 milletvekilinin, bütün siyasi partilerin, her partinin Kürt sorunuyla ilgili bir projesi, Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi. programı olmalıdır.

Özellikle, Cumhuriyet Halk Partisi, siz iktidara doğru yürüyorsunuz, birinci partisiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Siz Kürt sorununda ne düşünüyorsunuz? Bunu Türkiye kamuoyu bilmek zorunda yani küçük polemiklere girerek "Efendim, Erdoğan böyle dedi, biz böyle." Hayır, Türkiye bunları çok geride bıraktı. Siz ne düşünüyorsunuz? Biz iktidardan muhalefete kadar hatta bazı muhalif gruplar, partiler dünün siyasetiyle yok... Yani şöyle dönüp diyor ki: "Kürt sorunu yok." Onları da anlarız ama gerçekten bir iklim yaratılacaksa herkesin heybesinde ne olduğunu bilmek istiyoruz.

Bir başka nokta da şimdi, Amerikalıların bir Kürt sorunu var, Almanların bir Kürt sorunu var, Fransızların bir Kürt sorunu var çünkü orada Kürtler yaşıyor ama bu coğrafyada 20 milyon, 25 milyon Kürt var, e Kürt sorunu da var. O Kürt sorununu nasıl çözeceğiz? Vallahi, oturacağız, işte, mesela, bugün Sayın Erdoğan döndü, dedi ki: "Silahları bırakırlarsa gelsinler, önleri açık." Hemen buradan böyle bir cevap verdi. Hayır, sana o düşmüyor, gelip buralarda silahı, şiddeti bıraktıklarında ne yapacaklar? Tabii ki dönecekler, siyaset yapacaklar, bu ülkenin vatandaşları olacaklar, ülkeyle ilgili bilgilerini, birikimlerini Türkiye halklarıyla birlikte paylaşacaklar; bunları yapmalılar. Bunları yapabilirsek emin olun, bakın, çok kısa bir sürede... İki ay oldu, iklim değişti; Türkiye halkları barış istiyor, Türkiye halkları savaş değil. Hepimiz savaştan yorulduk, silahtan yorulduk ama bunun adı, bakın, bir taraftan uzatılan bir el ama diğer el, hani, Dersim'i Tunceli'ye dönüştüren tunç el var ya, Dersim'in iradesine kayyum atıyorsunuz, bununla olmaz. Dersim'in iradesini tanıyacaksınız, Mardin'in iradesini tanıyacaksınız, Batman'ın iradesini tanıyacaksınız, Kürt halkının seçilme hakkını, seçme hakkını tanıyacaksınız. Bunları tanırsanız bu topraklarda barış olur. Bir taraftan "Çözeceğiz." bir taraftan da "Yok edeceğiz." E, bizim bunlara pabuç bırakmayacak kadar vallahi siyaseten bilgimiz, birikimimiz, tecrübelerimiz var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sakik, lütfen tamamlayın.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Biz bu konuda samimiyiz. A projesinin yanına bir B projesi değil, A projesi. Türkiye halkları buna sahip çıkmalı ve çözmelidir.

Şimdi, bugün Ahmet Arif'in günüydü, grup toplantısında Sayın Erdoğan böyle diyor. Ahmet Arif cezaevinde, Ahmet Arif diyor ki: "Doğdun/ Üç gün aç tuttuk/ Üç gün sana meme vermedik/ Adiloş bebem/ Hasta düşmeyesin diye/ Töremiz böyle diye/ Saldır şimdi memeye/ Saldır da büyü/ Bunlar/ Engerekler ve çıyanlardır/ Bunlar/ Aşınıza ekmeğinize/ Göz koyanlardır/ Tanı bunları/ Tanı da büyü." Ahmet Arif bunları dediği için ömrü zindanlarda geçti. Bu topraklarda silahı yoktu, şiddeti yoktu; kana, silaha bulaşmamıştı ama bir aydın, bir şairdi bunları söylediğinde ve bedelini çok ağır bir şekilde ödedi ama bugün Ahmet Arif'i grupta anmanız bizi mutlu eder.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sakik, teşekkür ediyorum.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Ahmet Arif gibi yeni Ahmet Arif'lerin bu topraklarda bedel ödememesi dileğiyle hepinize saygılar. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Size de selamlar, saygılar.