Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 23 |
Tarih: | 26.11.2024 |
CHP GRUBU ADINA SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Okullarda temizlik konusu üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun görüşlerini dile getirmek amacıyla söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve sizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekillerimiz, Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidarının 22'nci yılındayız. Hepimiz devlet okullarında büyüdük, buralarda öğrenim gördük ve bu seneye kadar hiç bu derece temizlikle ilgili Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi. Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi. problemleri görmedik.
Okullarımız 2 Eylül tarihinde açıldı. Rehberlik ve uyum programıyla beraber 9 Eylülde bütün sınıflar okula geldiler ve maalesef ciddi bir temizlik sorunu bütün okullarda gözle görülür bir şekilde yaşandı. Dijital teknolojilerin, yapay zekânın, öğretmenlerin sorunlarının, bilişim teknolojilerinin konuşulması gereken bir çağda temizliği, güvenliği, açlığı, yoksulluğu, MESEM öğrencilerinin ölümünü konuşmak durumundayız.
Birçok demokraside siyasetçiler görev alırlar, bakanlar görev alırlar, milletvekilleri görev alırlar. İşini yapmayanlar, asgari düzeyde bir iş onuruna sahip olanlar işlerini yapamadıklarında istifa ederler.
Sayın milletvekilleri, okullar 2 Eylülde açıldı, 19 Eylülde yani okullar açıldıktan on yedi gün sonra Millî Eğitim Bakanının Türkiye gazetesinde röportajı var, on yedi gün sonra. Okullar açılmış ve Bakan diyor ki: "Hazine ve Maliye Bakanıyla konuştum, Çalışma Bakanıyla konuştum; 120 bin kadro olursa işimizi görür." Yani şöyle düşünün: Burası açılmış ama on yedi gün sonra temizlik kadrosu alınmamış; burası açılmış, on yedi gün boyunca stenograflar alınmamış; burası açılmış, on yedi gün boyunca elektrik teknisyenleri kadrosu açılmamış. Bu ülkeyi... Bu Millî Eğitim Bakanlığını Yusuf Tekin yönetiyor arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) On yedi gün...
Sayın Bakan bu gerçek karşısında bana bir cevap verdi, onu da söyleyeyim, Plan ve Bütçe Komisyonunda dedi ki: "19 Eylül değil." Ne dedim? "1 Eylül." dedi. Yani 1 Eylülde 120 bin kişiyi almaya kalkmış -2 Eylülde okullar açılıyor- bir günde çağrıya çıkacakmış, 120 bin kişi alacakmış. O 120 bin kişinin kayıt işlerini yapamazsınız. Bu ciddiyet seviyesinde yönetiliyor bu Millî Eğitim Bakanlığı, bu ciddiyet seviyesinde yönetiliyor. (CHP sıralarından alkışlar) Ne yapmak istediniz? 8 bin liraya personel almaya kalktınız. Ya, hiç vicdan yok sizde. 8 bin liraya çalışan insan olur mu? Bu dönemde insanlar 8 bin liraya yaşar mı? Tabii ki olmadı, 120 bin kişi başvurmadı ve bundan utanan bir Millî Eğitim Bakanı da olmadı. Ne dedi bu Millî Eğitim Bakanı? "Bizim 55 bin norm kadromuz var, 60 bin Toplum Yararı Programı'ndan alacağız bir de bu 120 binden tamamlayacağız. " dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özçağdaş, lütfen tamamlayın.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Okullar temizlenemedi, okulları öğrenciler temizlediler, okulları öğretmenler temizlediler, okul yöneticileri temizlediler. Bu Bakan istifa etmeyip ne dedi biliyor musunuz? Okulları temizlemek isteyen belediyelere "Ne demek efendim, valiye gidecekler, rica edecekler." dedi. Halkımızın bir sözü var hem kel hem fodul. (CHP sıralarından alkışlar) Hem kendisi bir iş yapmayan, yapanı da beğenmeyen demek. Kendisi okulları temizleyememiş, yirmi iki yıllık AK PARTİ iktidarında okullar temizlenememiş, on yedi gün sonra 120 bin kişi almayı hedef koymuş, bir de kalkmış diyor ki: "Validen rica edecekler, bizden rica etsinler." Bu derece beceriksizlik ancak sizin iktidarınıza nasip oldu. Aylar boyunca uyardık, dinlemediniz ama Bakanınızda da yaptığı işe asgari düzeyde bir saygı olmadığı için istifasını ya da affını istemedi. İşte, iktidarınız budur. (CHP sıralarından alkışlar)