Konu: | Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 21 |
Tarih: | 20.11.2024 |
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, size, önümüze getirilen bu torba maddeler içinde en mühim olan geri gönderme merkezlerinin durumuyla ilgili seslenmek istiyorum. 2014 yılında idari gözetim yapılacağı iddiasıyla İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığına bağlı olarak ve bütün masrafları Avrupa Birliği tarafından finanse edilen geri gönderme merkezleri, bugün itibarıyla çeşitli illerde 32 geri gönderme merkezi bulunuyor. Bu geri gönderme merkezlerinden bize -özellikle İstanbul Milletvekili olarak bana- Çatalca Geri Gönderme Merkezi, Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi, ayrıca diğer illerden -Göç Komisyonunda olduğum için- çok ciddi işkence iddiaları, kötü muamele iddiaları geliyor ve bu, sadece bize gelmiyor kuşkusuz. En son Çatalca'dan görüntüler yansıdı, duvarlara vurarak çığlık atıyor kadınlar, yardım istiyor, destek istiyor. Şimdi, böyle bir manzarayla karşı karşıyayız ve Avrupa Birliğine verilen raporlarda tabii ki her şey güllük gülistanlık ifade ediliyor. Yalnız, bu geri gönderme merkezlerine gerçekten bir çözüm bulmak zorundayız. Bakın, bu geri gönderme merkezleriyle ilgili Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, İHD'nin Göç Komisyonu, en son MAZLUMDER bir rapor yayımladı -sayısız rapor var ama- bunlardaki ifadelere eğer bakarsanız, mesela bir vaka örneği, 7-14 yaş arasındaki 6 çocuğuyla birlikte bir kadın -isminin verilmesini istemiyor- sekiz ay geri gönderme merkezinde kalıyor. Sonra bir başka kadın, dört ay 4 yaşındaki çocuğuyla geri gönderme merkezinde... Peki, niye geri gönderme merkezine gönderiliyor bu kadınlar? En son örneğe bakalım; birisi patronundan maaşını alamadığı için şikâyetçi olmak istiyor, kadını geri gönderme merkezine gönderiyorlar. En son vaka -Çatalca'da yaşanan- Suriyeli bir göçmen kadın, cinsel tacize maruz bırakılıyor ve şikâyet etmek istiyor -hani kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ya, güveniyor belli ki- karakola gidiyor, sanırsınız ki tacizciye soruşturma açılacak, kadın apar topar Çatalca Geri Gönderme Merkezine götürülüyor ve şu anda orada. Biz defalarca geri gönderme merkezlerindeki hak ihlallerine karşı İçişleri Bakanlığına soru önergesi veriyoruz, araştırma önergesi veriyoruz, hiçbirine yanıt verilmiyor. Nihayetinde hem Çatalca için hem de Arnavutköy Geri Gönderme Merkezleri için bizzat ben usulüne uygun başvuru yaptım, Erzurum'da Aşkale Geri Gönderme Merkezine Mlletvekilimiz Meral Danış Beştaş usulüne uygun başvuru yaptı. Girebildik mi dersiniz? Orada kalan kadınlarla görüşebildik mi? Tabii ki hayır. İçişleri Bakanlığının bütün yetkilileri önümüze barikat oldular. Sonra, en son, bir grup göçmen kadınla, dayanışma içinde olan kadınlarla birlikte Çatalca'ya, Çatalca Geri Gönderme Merkezine gitmek istedik. Avcılar'da toplandık. Avcılar'da bu kadın katilleri elleri kolları serbest dolaşıyor, hiçbir şey yapılmıyor. Soruşturma... 30 kadın -orada Akrepinden TOMA'sına, gözaltı aracına, özel timine, kolluk kuvvetlerine önümüzde kocaman bir set oluştu- Çatalca Geri Gönderme Merkezinin önüne gidemedik, açıklamamızı yaptık. Şimdi, biz merak ediyoruz, ne saklıyorsunuz geri gönderme merkezlerinde? Avrupa Birliğine verdiğiniz raporlar sonucunda aldığınız paraların üzerine çöküyorsunuz, orada insanlık dışı koşullarda yaşamalarını sağlıyorsunuz, bir de hiç yüzünüz kızarmadan orada her şey çok normal diye rapor üstüne rapor veriyorsunuz Avrupa'ya. Nereden biliyorum? AGİTPA Göç Alt Komisyonundayım, oradan biliyorum. Bakın, bize izin verilmiyor. Avrupa Birliğinden mayıs ayında bir AGİTPA heyeti geldi buraya; programımızda Kahramanmaraş'ta, Antep'te ziyaretler var göçmen, mülteci kurumlarına. "Geri gönderme merkezlerini de alalım programa." dedi AGİTPA, Avrupa parlamenterleri. "Cevap nedir?" dersiniz "Şimdi uygun değil, başka zaman." ve yine gidemedik geri gönderme merkezlerine.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜL SAKİ (Devamla) - Geri gönderme merkezleri şu dönemin toplama kamplarıdır ve bu toplama kamplarındaki ihlaller gerçekten artık katlanılmaz boyuttadır. Bu Meclis derhâl bu soruna bir çözüm bulmakla yükümlüdür diyorum, teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)