GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:20.11.2024

İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI SÜLEYMAN SOYLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum. Sayın milletvekillerine de teşekkür ediyoruz.

Kadim Bey'in sorduğu soruyla ilgili, Tokat, çevre illeri ve Tokat sanayi sitesiyle ilgili değerlendirmeyi ilgili kurumuna aktaracağız. İnşallah onlar gerekli cevapları verirler.

Bu Ulusal Kayıt Sistemi'yle ilgili çalışma da herhâlde devam ediyordur.

Özellikle muhtarlarla ilgili sorulan soruyla ilgili şunu söyleyebilirim: Son dönemde muhtarlarımızla ilgili çok ciddi özlük hakları iyileştirmeleri söz konusu oldu takdir edersiniz ki. Maaşları, daha doğrusu ödenekleri ama şimdi maaşları asgari ücretle eşitlendi. Aynı zamanda sosyal sigortalarla ilgili bir sosyal güvenlik kapsamları yoktu, primleri ödenmiyordu, bunlar da ödeniyor. Yine, bununla ilgili, kaydıhayat şartıyla devam eden bir silah ruhsatı imtiyazları da esas itibarıyla muhtarlarda söz konusu. Bunun yanı sıra hem Bakanlığın hem ülkemizin onlara sunduğu sosyal imkânlardan da istifade edebilme kabiliyetlerine sahipler.

Yine, bunun yanı sıra, muhtarlarla ilgili bir yeşil pasaport talebi sürekli olarak dile getirilir. Ben geçmiş dönemde de söyledim, şimdi de söyledim yani yeşil pasaport daha ziyade, diğer ülkelerle ülkemizin lehine irtibat kurabilecek ve diplomatından ihracat yapanına kadar, ticaret yapanına kadar bir imkân olarak değerlendirilmelidir. Elbette ki daha önce kamu memurlarına verilmiş bir hak var ama muhtarlarımızın sürekli olarak yurt dışına çıkma gibi veya kendi görevlileriyle ilgili yurt dışında bulunma gibi bir zorunlulukları ve mecburiyetleri şu anda yok. Bir de başka bir şey daha var, bunu hepimiz biliyoruz yani bu yeşil pasaportun talebi belli, daha doğrusu Türkiye'ye ayrılan miktar belli, nerede kullanılacağı belli; bu sınırı aştığınız andan itibaren bir yeşil pasaport problemiyle Türkiye karşı karşıya kalabilir, dolayısıyla bunu hiçbirimiz arzu etmeyiz, istemeyiz. Yeşil pasaportla ilgili daha önce de bu tip açıklamalar yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yine, bunun yanı sıra, elbette ki muhtarlarımızın çok ciddi katkıları var. Bu katkılarını da kendi mahallelerinde devam ettirmeye çalışacaklar.

Yine, özellikle bekçilerle ilgili sorduğunuz soruya şöyle bir cevap verilebilir: Bekçilerin iptal edilen kanunda da bir üst arama ve araç içi arama yetkisiyle ilgili bir değerlendirmeleri söz konusu değildi. Bu kanunda da şu anda arkadaşlarımızla beraber, Meclis grubumuzla beraber, yine, diğer Grup Başkan Vekilleriyle beraber yapılan değerlendirmede de yine, bunun üzerine de ilave bir kısıt getirilecektir yani daha anlaşılabilir bir şekilde ifade edilebilecektir. Üst arama yetkisi olmadığı için de kadınlarla ilgili bahsettiğiniz böyle bir meseleyle karşı karşıya kalınmayacaktır. Bunu söyledim zaten, bekçilerde üst arama yetkisi yoktur diye. Onun için şimdi de böyle, çok açık bir kısıt getirilecektir. Bu da arkadaşlarımızla yapılan değerlendirme, daha doğrusu, Grup Başkan Vekilleri, bizim buradaki bürokrat arkadaşlar ve aynı zamanda Bakanlığımızın çok değerli yetkilileriyle yapılan çalışmalar sonucu bir noktaya ulaşmıştır.

Sınır dışı işlemleriyle ilgili şunu söyleyebilirim: Bu çok konuşuluyor ama tabii, Türkiye çok doğal olarak etrafında ateş çemberi olan bir ülke yani Suriye'den Afganistan'a kadar, Pakistan'a kadar bir hattın üzerinde ve bu hatta yönelik hem buraya sığınmacı olarak gelenler var hem de gelip de kaçak olarak Türkiye'de kalanlar var. Şimdi, dünyanın her noktasında düzensiz göçmene ve kaçak göçmene uygulanan işlem Türkiye'de de uygulanmaktadır, yakalanan sınır dışı edilmektedir. Ama burada şunu söyleyeyim: Bahsettiğiniz Uygurlarla ilgili, Uygur Türkleriyle ilgili, kardeşlerimizle ilgili en ufak böyle bir hadise söz konusu değildir, olamaz da. Yani, şunu da ifade edeyim: Şimdiki durum nedir, onu çok bilmiyorum, bir not da gelmedi ama biz Türkiye'de yaşayan Uygur Türklerinin önemli bir bölümünün Türk vatandaşı yapılması hususunda da işlemleri başlattık ve bunlarla ilgili önemli bir sayı da zaten Türk vatandaşı yapıldı, aynı zamanda, uzun dönem ikamet de kendilerinin her birisine verildi, çocuklarının okuması dâhil olmak üzere.

Ayrıca, bu Suriye'ye sınır dışı veya Afganistan'a sınır dışı veya başka ülkelere sınır dışı konusu da şöyledir: Yani, şu andaki sayının ne olduğunu bilmiyorum ama mesela, 2022'nin sonu itibarıyla bir rakam verebilirim, Afganistan'a 70 bin civarında sınır dışı yapıldı; yine, 2023 yılında bu sayıda sınır dışı yapıldı ama bu sınır dışıların hepsi kaçak göçmenlerdir ve bu, onlar yakalanarak Türkiye'nin uluslararası kurallar nezdinde elinde bulunan "deport" hakkıyla beraber gerçekleştirilmektedir. Elbette burası bir kaçak göçmen deposu değildir ama takdir edersiniz ki sığınmacı vasfıyla gelip de ülkemize sığınan, can korkusuyla gelen insanlara da ülkemiz sonuna kadar sahip çıkmıştır, sahip çıkmaya devam edecektir.

"Hatay'da bu sözü verdiniz." diyorsunuz Sayın Güzelmansur, orada epey bir dönem birlikte çalıştık ve benim orada söylediğim şuydu, tekrarlayayım, bu, dönem dönem de meydana geliyor...

Şimdi, daha önceki deprem, sel ve afetlerin her birinde biz, bir eşya yardımı yaptık yani hem İçişleri Bakanlığı, AFAD olarak yapıldı hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gerçekleştirdi, zannediyorum Çevre Bakanlığımızın da bir katkısı oldu. Tabii, o zaman konuşulurken karşılıklı yapılan değerlendirmelerde "İleriyi havi böyle bir şey olabilir." diye bir değerlendirme gerçekleşti. Ama zannediyorum 400 bin civarında konut yapılacak ve bu konut çerçevesinde, onlara ne tür yardımlar yapılacak, neler gerçekleştirilecek, bugünkü karşı karşıya kalınan durumlarla ancak tespit edilebilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI SÜLEYMAN SOYLU (İstanbul) - Takdir edersiniz ki daha önceki hem Malatya'yı da kapsayan Elâzığ depreminde hem Kastamonu'daki sel afetinde hem yangınlarda olsun bu tip yardımlar mümkün olduğunca bu ailelere gerçekleştirilmeye çalışıldı. O dönem bunun üzerinden sorulan bir soruya "Bunlar yapıldı mı, yapılabilir mi?" diye... Yaptığımız genel bir değerlendirme çerçevesindeydi ama bugün elbette ki 400 bin konutta nasıl bir tasarruf ortaya konulacak, o konu şu andaki arkadaşlarımızın ve Hükûmetin takdirindedir diyebilirim. Özellikle deprem bölgesinde bugüne kadar 170.662 ev sahibine 22 milyar civarında, 184.920 kiracıya da 10,5 milyar civarında, toplamda 355.582 haneye 33 milyar civarında bir kira yardımı yapılmıştır.

Ben çok teşekkür ediyorum.