GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:94
Tarih:18.04.2013

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 441 sıra sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Şair Orhan Veli bir şiirinde şöyle der: "Bir tren sesi duymaya göreyim, iki gözüm iki çeşme." Şairin burada tren sesinden etkilenmesinin sebebi yâre olan hasretini hatırlatmasıdır.

Bizim geçmişimizde tren demek hasrete son vermek demek, ticaret demek, bir de kültür demekti. Eskiden trenler, köy içlerinden geçtiğinde, o köyün ulaşımını sağladığı gibi, o köy çocuklarına trenlerden atılan gazetelerle çocukların okuma bilinçlerini de geliştiren vasıtalardı; belki nostaljik ama böyle ulvi görevleri vardı.

Çocukluğumda Diyarbakır'dan İstanbul'a ilk gidişimde tren seyahatim iki gece, bir gündüz sürmüştü. Otobüslerle arasındaki fark belki yedi, sekiz saatti ama tren tercih edilmesinin sebebi, hem daha konforlu olması hem de güvenli olmasıydı. Duyduğumuz tren kazaları sadece hemzemin kazalarından ibaretti.

 Daha sonra Diyarbakır'dan İstanbul'a gidişlerin üç gün sürdüğünü duyar olduk. O da, treni kullananlar sülalece seyahat eden ve yükleri olan tarım işçileriydi.

Sayın Bakanımız komisyonda tren hızlarının neden bu kadar düştüğünü şöyle açıkladı: "Tamamen bakımsızlık." 1960 yıllarında, bazı noktalarda 160 kilometreye ulaşan tren hızları travers ve rayların bakımsızlığı yüzünden trenler ve raylar beraber hareket ettiğinden çare olarak hızlarının düşürülmesi yoluna gidilmiş. Örneğin, 90, 80'e inmiş; 70, 60'a; en son 40 kilometrelere kadar hızlar düşmüş.

1950'den sonra ihmal edilen demir yolları âdeta sokağa atılmış çocuk muamelesi görmüştür. Biz, AK PARTİ hükûmetleri olarak bu yetim çocuğu önce nüfusumuza geçirmiş, sonra da sahiplenmiş hükûmetleriz. Şimdi de çocuklarımızı evlendirme yoluna gidiyoruz ama biz dışarıya evlat vermiyoruz, evlatları evin içine alacağız, bizimle birlikte aynı tabaktan yemek yiyecekler ama kazançlarını bizimle paylaşacaklar. Bu, tıpkı kalabalık ve çalışkan bir ailenin büyümesi gibi de algılanabilir.

Serbestleşmeyle, bizim demir yollarımız özel sektör tarafından da kullanılacak, hem kendileri kazanacak hem de bizim Demiryollarımız kazanacak. Bu, havaalanları gibi olacak. Nasıl havaalanlarını özel sektör kullanıyorsa demir yollarımızı da özel sektör kullanacak. Bugün Diyarbakır'a haftada 136 uçak inmekte, bunun yarıya yakını özel sektör uçaklarından oluşmaktadır, hem devletimiz kazanmaktadır hem özel sektör kazanmaktadır, halkımız da bu rekabetin karşısında ucuz ve konforlu seyahat edebilmektedir. Eskiden hayal olan seyahatler bugün artık sıradan hâle gelmiştir. Bugün, Sayın Başbakanımızın da çok önem verdiği demir yollarımız için hedeflerimiz cumhuriyetimizin 100'üncü yılına kadar 10.bin kilometre hızlı tren ve 4 bin kilometre konvansiyonel demir yolu olmakla beraber mevcut demir yollarının  da mükemmel bir şekilde onarılmasıdır.

Yasanın hayırlı uğurlu olmasını diler, saygılarımı sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)