GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:19.11.2024

CHP GRUBU ADINA YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum diyecektim, baktım ki boş koltuklar oldukça fazla, bu koltukları sevgiyle, hoşgörüyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, yaklaşık yirmi aya yakın süredir Parlamentoda, 28'inci Dönem Parlamentosunda görev yapıyoruz. On sekiz aydır İçişleri Komisyonu, böylesine önemli durumda olan Bakanlığın Komisyon toplantısı ilk defa gerçekleşti. İçişleri Bakanlığı bünyesinde yer alan başta Sahil Güvenlik Komutanlığı olmak üzere gerek Emniyet Genel Müdürlüğü gerek Jandarma Genel Komutanlığıyla çok önemli bir Bakanlıktır. Bu Bakanlık, 2 Bakan arasında halef selef noktasındaki çekişmelere feda edilecek kadar küçük bir bakanlık, küçük bir makam değildir. Dolayısıyla on sekiz aydır İçişleri Komisyonu, ilgili tali komisyon bugüne kadar hiçbir şekilde toplanmamışsa bunun cevabını Komisyon Başkanı ve iktidar partisi mensupları gelip buradan vermelidirler. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifinde 85'e yakın iktidar partisi milletvekilinin imzası var. İktidar partisi milletvekilleri kendi imzalarına dahi sahip çıkamayacak noktaya gelmiştir. Bakıyorum, iktidar partisi mensubu milletvekillerinden 1, 2, 3, 4, 5, 6 milletvekili vardır. Bu mudur kanun yapmak, bu mudur teklife imza atmak, bu mudur arkadaşlar? Genel Kurulu yönetiyorsunuz. Milletvekilinin Anayasa'da iki temel görevi var; bunlardan bir tanesi yasama, diğeri denetim. Yasama ve denetim görevi yerine getirilmeyecekse o zaman milletvekili olmanın anlamını ne?

Bu ilgili teklifte... Biz, geçmişten bugüne kadar gerek İçişleri Komisyonunda gerekse Genel Kurulda "Bu kanun metnini, bu maddeleri böyle hazırlamayın, bunu bu şekilde hazırlarsanız Anayasa Mahkemesinden geri döner." diye defalarca uyarılarda bulunduk; dinlemediniz, direttiniz, "Biz ne dersek o olur." dediniz. Önceki dönem Parlamentosunda ve bu 28'inci Dönem Parlamentosunda çıkan kanunlar için Cumhuriyet Halk Partisi olarak AYM'ye müracaatımızı yaptık. Bu teklifin içerisinde 13 tane madde Anayasa Mahkemesinden iade edilmiştir. Niye bu Meclisi yoruyorsunuz, niye bu Genel Kurulu yoruyorsunuz? Eğer Anayasa'ya aykırı bir kanun yapıyorsanız bunun sorumluluğuna da siz katlanacaksınız.

Şimdi, birtakım müzakereler oluyor. Biz Komisyonda defalarca gündeme getirdik. Geçtiğimiz salı günü İçişleri Komisyonuna bağlı bir bürokrat bize mail yöntemiyle bu kanun teklifini gönderdi, salı günü saat 15.00 itibarıyla da Komisyon Başkanı bize yazılı metni gönderdi ve alelacele, kırk sekiz saat sonra perşembe günü saat 15.00'te İçişleri Komisyonunun toplanma kararı verildi.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak dersimize çalıştık, kanun teklifinin ne getirdiğini, ne götürdüğünü çok iyi inceledik ve inanmanızı istiyorum, belki de tarihte ilk defadır, bir komisyon, İçişleri Komisyonu 6 maddeyi Komisyon aşamasında değiştirmek zorunda kaldı çünkü madde metni ile gerekçe metni birbirine uymuyordu. Bizim uyarılarımızı dikkate alan oradaki Komisyon Başkanı ve bürokratlar ara verip 6 maddeyi değiştirmek zorunda kaldı. Bu mudur arkadaşlar kanun yapma tekniği?

Bu kanunu torba kanun olarak Meclisin ve Komisyonun gündemine getirdiniz. Bu kanunun içerisinde 17 farklı kanunu ilgilendiren madde metni var, bir de kanun hükmünde kararnameyle toplam 18 tane birbiriyle uyuşmayan, birbiriyle ilgili olmayan madde söz konusu. Yetmedi, yetmedi, aynı zamanda İçişleri Komisyonunun dışında Millî Savunma Komisyonunu ilgilendiren konular var, Adalet Komisyonunu ilgilendiren konular var, Dışişleri Komisyonunu ilgilendiren konular var ve bunların hepsini bir araya getirdiniz, torba kanun yaptınız. O da yetmedi, 48 maddelik kanun teklifini Yüce Meclise temel kanun olarak getirdiniz. Temel kanundaki amacınız ne? Efendim, maddeler üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere, parti grupları konuşmasın, milletvekilleri konuşmasın. İç Tüzük'ün verdiği bu yetkiyi istismar ettiniz arkadaşlar, etmeye de devam ediyorsunuz. Bu, kanun yapma tekniğine uygun bir davranış biçimi değildir ve bugüne kadar nasıl davrandıysanız biz de siyaseten aynı şekilde size davranmaya devam edeceğiz çünkü yasa yapma tekniğine hiç uymadınız. Yarın veya önümüzdeki günlerde bu kanun teklifi bu şekilde kabul edilirse Anayasa Mahkemesi tekrar bu teklifin birçok maddesini geri gönderecek.

Değerli arkadaşlarım, bu teklifin 1'inci maddesi, 2'nci maddesi, 3'üncü maddesi, 4'üncü maddesi, 31'inci maddesi ve 35'inci maddesi Anayasa'ya tam aykırı maddelerdir. Söylüyoruz, 3'üncü maddeyi geri çekiniz, 31'inci maddeyi geri çekiniz; görüşmeler daha devam ediyor ama ne noktaya geldiğini henüz kesinleşmiş olarak bizler de bilmiyoruz.

Şimdi, geldiğimiz noktada bu sürecin daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için İçişleri Komisyonundan önce bir alt komisyonun kurulup bunların yeniden değerlendirilmesi gerekiyordu. Bundan üç ay sonra, altı ay sonra tekrar gelip AYM'nin geri gönderdiği bu teklifi burada konuşursak bu ayıp iktidarın ayıbı olacaktır, bunu bilmenizi istiyorum.

Bu teklifte 6 madde direkt Anayasa'ya aykırı. Şu huyunuzdan vazgeçmiyorsunuz, bunu açık yüreklilikle itiraf etmek istiyorum: İllaki 10 kilo dana etinin içerisine 1 kilo domuz eti karıştırıyorsunuz arkadaşlar; yapmayın bunu ya, yapmayın. (CHP sıralarından alkışlar) 48 maddelik kanun teklifinin içerisinde 6 madde gerçekten Anayasa'ya tam aykırı. Yani özellikle teklifin 3'üncü maddesi, CMK'de savcıya verilmeyen yetkileri siz müfettişe veriyorsunuz arkadaşlar, mülkiye müfettişine bu hakkınızı devrediyorsunuz. Yani buradaki amacınız ne? Eğer, bugüne kadar, son haftalarda, son aylarda uyguladığınız siyasi politikaya Esenyurt Belediyesinden başlayıp İstanbul Büyükşehir Belediyesine bu maddeyle, bu teklifle bir tünel açmak istiyorsanız bu nafile bir girişimdir. Buradan size ekmek çıkmaz, amacınız bu ise gerçekten buradan size bir şey çıkmaz. Diyoruz ki savcıda bulunmayan yetkiyi bir müfettişe nasıl verirsiniz? Bugün iktidarda sizsiniz, yarın Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda olacak; onun gönderdiği müfettişler de aynı uygulamayı yaparsa bu teklife "kabul" oyu veren arkadaşların şimdiden zan altında kalacaklarını ifade etmek isterim.

Değerli arkadaşlarım, iktidar partisi milletvekilleri, aslında bugün tarihî bir fırsatı kaçırdınız, gerçekten tarihî bir fırsatı kaçırdınız. Bugün grup önerilerimiz vardı, grup önerimizde 2014-2024 arası, başta görevden alınan belediye başkanları, görevden istifa ettirilen belediye başkanları ve Ankara, İstanbul, Bursa, Balıkesir gibi -hani o ağlayarak belediye başkanlığından istifa eden belediye başkanınız vardı ya- belediyelerin başkanlarının son on yılda yaptığı tüm etkinlikleri, tüm organizasyonları, tüm konserleri inceleyelim, bir inceleyelim; hakikaten kim ne kadar harcamış, kim ne kadar bütçe ayırmış, biz bunu Meclis olarak belirleyelim ve 86 milyon insanın karşısına çıkaralım dedik. Evet, iktidar partisinden temsilci bir arkadaşımız öyle bir konuşma yaptı ki "Aa, ne güzel. Bizim Saadet Partisiyle birlikte desteklediğimiz bu teklifi iktidar da destekleyecek, bu konuyla ilgili bir komisyon kurulacak ve gerçekten zan altında bıraktığınız, iddia ettiğiniz, itham altında bıraktığınız belediye başkanları bu konuda kendilerini ispatlayacaklar ve halkın huzuruna çıkacaklar." diye düşündük. Oylamaya geçildi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, bitirin lütfen.

YAŞAR TÜZÜN (Devamla) - Oylamada her zaman olduğu gibi, Cumhur İttifakı bileşenleri milletvekilleri olarak "ret" oyu verdiniz ve 5 oyla kabul edilmedi bizim önergemiz. Aslında ne yaptınız biliyor musunuz? Bugün sizin dışınızda itham ettiğiniz, iddia ettiğiniz, her türlü partiden seçilmiş belediye başkanımızı akladınız, gerçekten akladınız. Bu saatten sonra, bugünden sonra, bu dakikadan sonra hiçbir belediye başkanımıza, özellikle Cumhuriyet Halk Partili hiçbir belediye başkanımıza ithamda bulunamazsınız, yapmış olduğu görevlerinden dolayı da soruşturma açamazsınız, inceleme yapamazsınız diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)