| Konu: | Yenidoğan çetesiyle ilgili davaya ve konuyla ilgili olarak topladığı bilgi ve belgelere ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 19.11.2024 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Saygıdeğer milletvekilleri, yenidoğan çetesiyle ilgili davayı takip etmek üzere dün Bakırköy Adliyesindeydik ve bir talepte bulunduk, bir müracaatta bulunduk, dedik ki: Bu dava dosyası eksik, burada çok ciddi bilgi eksikliği var; sanılandan çok daha önemli bilgiler ve belgeler var. Haftalardır üzerinde çalıştığım bir konuydu ve birçok bilgi ve belge topladım. Dedik ki: Müsaade edin, bunları mahkemeye sunalım ve hakikat ortaya çıksın, gerçek ortaya çıksın. Hatta altı ay önce yüce Meclise bir soru önergesi vererek bu çetenin detaylarıyla ilgili, bütün ayrıntılarıyla ilgili bilgiyi Sağlık Bakanına sorduk ve hâlâ cevap gelmedi. Bu kez mahkemeye gittik ve ne olursunuz, bu bilgileri alın kullanın, bu çetenin arkası çok derin; bu çete sadece devleti sömürmekle, soymakla kalmamış, sadece bu ülkenin evlatlarını katletmekle kalmamış, arkasına aldığı o devasa güçle ülkenin istikbalini tehdit eder hâle gelmiş, ne olursunuz kabul edin dedik ve mahkeme kabul etmedi. Dedi ki: "Hayır, sizin müdahil olma talebinizi kabul etmiyoruz." Oysa o kadar ciddi belgeler sunacaktım ki, oradaki çete mensuplarına o kadar ciddi sorular soracaktım ki Türkiye ayağa kalkacaktı. Meclis kayıtlarına geçsin diye söylüyorum; burada, bizim bu talebimizin reddedilmesi kabul edilemez ama yarın kurulacak olan bu çalışma grubunun veya araştırma komisyonunun vereceğim bütün bu belgeleri ciddiyetle takip edeceğine ve bu konunun üstüne gideceğine samimiyetimle inanıyorum.
Tabii, çeteleri konuşuyoruz; devlet bütçesinden, SGK bütçesinden yılda 50 milyar liradan fazla hastanelere boca edilmiş o korkunç rantı konuşuyoruz. Ama asıl konuşmamız gereken şudur: Bizim nerede eksiğimiz var? Bakın, her şeyi açık yüreklilikle bu Mecliste konuşabilmemiz lazım. Ne dedi Sayın Bakan? Bütçe Komisyonunda şuraya oturacak ve tek tek bu soruları kendisine soracağız. Ne demişti? "Biz bunu 2023 Mart ayında CİMER'e yapılmış olan bir şikâyetle öğrendik." dedi. Sayın Bakana buradan meydan okuyorum; doğru söylemiyorsun Sayın Bakan, kamuoyunu yanlış yönlendiriyorsun. Elimde bir belge var. Bu belge ne zaman ortaya çıkmış biliyor musunuz? Sayın Bakanın İstanbul İl Sağlık Müdürü olmasından hemen sonra bu rapor yazılmış ki İl Sağlık Müdürü olarak Sayın Bakanın bilgisi olan bir rapor bu, kendisine takdim edilmiş, Müdürlüğüne takdim edilmiş bir rapor. Burada deniliyor ki: "SGK hortumlanıyor, bu ülkenin çocukları yanlış tedavi ediliyor, bu ülkenin çocukları katlediliyor; bazı eğitim hastanelerinde çeteler var, bazı hastanelerde çeteler var, işin içerisinde 112 var, buna müdahale edin, bununla ilgili suç duyurusu yapın." SGK'ye aynı rapor gönderiliyor, sessiz kalınıyor; Sağlık Bakanlığına aynı rapor gönderiliyor, sessiz kalınıyor. Dolayısıyla olaydan çok önce, sekiz yıl önce yazılmış rapor burada. Meclisin kayıtlarına geçsin; çok derin bir ihmal, derin bir aymazlık, bunun ötesinde derin bir ihanet var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Gelelim ikinci belgeye. Dedi ya Sayın Bakan "Haberimiz yok." diye, nereden haberinin olduğunu söyleyeceğim. Kendisinin İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu dönemde, yine, memuru olarak çalıştırdığı bir doktor gidiyor, bu hastanelerde bir soruşturma yapıyor. Bakanın o zaman İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak her şeyden haberi var ve o raporda da her şey bütün detaylarıyla tek tek yazılıyor, soygun yazılıyor, katliam yazılıyor, devletin bütçesinden çetelerin cebine boca edilen paralar yazılıyor ama maalesef Sayın Bakan o zaman İl Sağlık Müdürü olarak bunlara da kayıtsız kalıyor ve aynı tarihte, hemen bir süre sonra Sayın Bakan bir hastaneyi ziyaret ediyor. Kimdir bu ziyaret ettiği hastane? Medilife Hastanesi. Yanında "Benim arkadaşımdır, dostumdur." dediği kim? Şu anda Bakırköy Adliyesinde hakkında soruşturma yürütülen bir davalı. Peki, ne yapmış? İnanılmaz şeyler olmuş. O hastanede günlerce çalıştım ve akıl almaz belgeler topladım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Başkanım, ne olur müsaade edin, bir iki bir şey paylaşmak istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Devletin ilaçlarının oradan çeteler tarafından koli koli nasıl çalınıp dışarıya satıldığını, her bir kolinin 1 milyon lira olduğunu belgeledim. Onun ötesinde, bakın, daha bugün mahkemede ifşaat geldi, oradaki suçlananlardan bir tanesi "Biz devlete ayrı belge sunuyorduk, hastanede ayrı belge tutuyorduk." diyor. Yaptığı sahtekârlıkları ayrıca belgeledim, ayrı epikriz raporları tuttuğunu belgeledim. Öte yandan, orada çalışanların 112'yle nasıl hasta transfer ettiklerini ve nasıl bu transfer neticesinde ahlaksızca devleti sömürdüklerini belgeledim.
İki üç vakadan bahsedeceğim size. Bakın, Mayıs 2023... Yok; bu, davada yok; davanın belgelerinde yok. Dedik ki: Ne olursunuz bunları sunalım. Bakın, 2023 yılında H.C.K. hemşire "Gönder bana bir hasta." diyor, çocuk geliyor, hastanede doktor yok ve maalesef, doktor olmayan hastanede o bebeği bir hemşire entübe ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitireceğim Sayın Bakanım, lütfen, izin verin, istirham ediyorum.
BAŞKAN - Buyurun lütfen, bitirelim.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Hemşire bebeği entübe ederken ciğerleri parçalanıyor ve o çocuk korkunç ızdıraplar yaşıyor ve ameliyata alınıyor; dava dosyasında yok.
Başka bir olay, Opara bebek. Bebek hastaneye geliyor, hastanede yoğun bakım ünitesi pediyatrik değil, yenidoğan yoğun bakım ünitesi. Çocuğun boyu büyük, pediyatrik üniteye alınması gerekirken bunu alıyorlar yenidoğan yoğun bakıma. Yatakların boyu yetmiyor, ne yapıyorlar? Götürüp bir beşiğin üzerine koyuyorlar ve sonra bir hemşire bunu entübe ediyor. Peki, sonra? Gece yarısı sağlık müdürlüğü diyor ki: "Biz sizi denetlemeye geleceğiz, haberiniz olsun." Çocuğu apar topar oradan kaçırıyorlar. Nereye götürüyorlar? Grubun bir başka hastanesine, birinci hastanesine. Orada da pediyatrik yoğun bakım yok. Peki, ne yapıyorlar? Yine, oradaki bir beşiğin üzerine çocuğu alıyorlar ve o gece doktor yok. Doktorun olmadığı o hastanede hemşire yorgun ve uyuya kalıyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Çocuk çırpınırken boğazındaki hortumu çıkarıp söküp atıyor ve ardından bir süre sonra çocuk yatağında ve beşiğinde ölü olarak bulunuyor. Size bunun gibi onlarca örnek sunabilirim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Son bir cümlem Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN - Lütfen, buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Allah aşkına, bütün bu gerçeklerin Türkiye tarafından duyulmasını, mahkeme tarafından ele alınmasını niye engelliyorsunuz? Alın, bütün hastanenin yazışmalarını çıkarttım, kahrolursunuz, içiniz parçalanır. Diyor ki: "Çocuğun testisleri çürümüş." Doktor da diyor ki: "Ne yaptın? Sıktın mı, sıkıştırdın mı?" Öte yandan "Çocuk çok bağırıyordu, bastım susturucuyu, uyuşturucu verdim, nefesini kestim." diyor. Bunun gibi size daha yüzlerce örnek sayabilirim ve bunların hiçbirisini maalesef mahkemeye sunma imkânımız olmadı.
Açık yüreklilikle söylüyorum: Allah aşkına, bu meselenin iktidar-muhalefet meselesi yok, bu konuştuklarımın iktidar mensubu arkadaşlarımın da vicdanlarını sızlattığını biliyorum. Ne olursunuz, hep beraber bu konunun üzerine gidelim ve bu kahrolası çetelerle hep birlikte mücadele edelim diyorum.
Çok teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)