GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Diyarbakır’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:19.11.2024

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İlk defa şahsım adına söz aldım bu dönem.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Hayırlı olsun.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, bütçe görüşülüyor. Bütçedeki bütün Bakanlıkların kalemlerine baktım. Diyarbakır'ın çok temel sorunları var. Diyarbakır kadim bir kent, tarihî bir kent; kimlik kenti, kültür kenti; nüfusu 2 milyona yaklaşmış ama bütçeden alması gereken payları almıyor maalesef. 2 milyonluk kent olup da kentin içerisinde raylı sistemi olmayan, ulaşım altyapısı olmayan başka bir kent yok. Soru sordum Bakanlığa, cevap verdiler. İşte, Bursa'da Bakanlığın yürüttüğü raylı sistemle ilgili çalışma var, Kocaeli'de var, başka illerde yapılmış daha önceden ama bunlar devam eden projeler, İstanbul'da var ama Diyarbakır'la ilgili olarak, raylı sistemle ilgili olarak bir yatırım programı yok, bu bütçede de yok.

En büyük sorunlarından bir tanesi otoban meselesi. Otoban Urfa'ya kadar geldi. Nüfusu 2 milyon olan başka bir şehirle ilgili, otobanla ilgili her çalışma yapılmış ama Diyarbakır'la ilgili çalışma yok. Onun da sorusunu sordum, 2034 yılına planlanmış Urfa'dan Diyarbakır'a otoban projesi, 2034 yılına; 2024 yılındayız, 2034 yılında ancak projelendirilecek. Şimdi, hem "Avrupa Birliğinin yolu Diyarbakır'dan geçer." diyorsunuz, "Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer." diyorsunuz ama hızlı tren geçmiyor, kara tren geçiyor; otoban geçmiyor, normal yollar berbat. Dolayısıyla eğer gerçekten Diyarbakır'ı Ankara'ya bağlamak istiyorsanız ilk önce bu projelerle bağlayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar) Orada yurttaşlarımız kendisini ayrı hissetmeyecekler, kimlik olarak da ayrı hissetmeyecekler, bu dışlanmışlığı da hissetmeyecekler.

Başka bir şey söyleyeceğim. En büyük projelerden bir tanesi, işte, sonuçta, GAP'ta sulama projeleri. 2 büyük baraj yapıldı Diyarbakır merkezde, Silvan ve Kralkızı Barajları. Barajlar bitti, enerjiyle ilgili kısım bitti, enerji üretiyorlar ama sulama kısmıyla ilgili hiçbir çalışma yok. Türkiye'de tarımda kullanılan enerjinin yüzde 50'si DEDAŞ'ın yetki sahibi olduğu 6 ilde kullanılıyor, diğer yüzde 50'si ise bütün Türkiye'de. Neden DEDAŞ'la ilgili yüzde 50 kullanılıyor? Bu sulama kanalları yapılmadığı için. Ve DEDAŞ'ın sizler üzerinde yaptığınız lobiyle bunlar yapılmıyor. Sulama kanallarına para ayrılmıyor DEDAŞ çiftçiye elektrik satsın, zulmetsin, oradan para kazansın diye. Oysa Diyarbakır'da ve bütün bölgede sulanabilir tarım arazilerinin ancak dörtte 1'i veya beşte 1'i şu anda sulanabiliyor ve yine, bu bütçede sulama kanallarına ayrılan herhangi bir bütçe yok.

Dicle Elektriği söyledim, bütün yaz boyunca onun zulmüyle Diyarbakırlılar ve bölgedeki bütün çiftçiler, esnaflar, sanayiciler zulüm gördüler. Diyarbakır'a tarihî kent dedik; surlar var, bin yıllık, on bin yıllık surlar var. Suriçi büyük bir yıkım yaşadı, Toledo olacaktı ama şehir olamadı. Kibirle bir proje yapmaya çalıştınız, kenti kendi kimliğinden uzaklaştırdınız ama şimdi gidelim, beraber Suriçi'ni gezelim; savaştan çıkmış görüntü hâlen orada duruyor aradan sekiz yıl, dokuz yıl geçmesine rağmen. Kentin dinamiklerinden yoksun bir biçimde proje yapmaya çalıştınız, onu da yarım bıraktınız. Kentin turizm potansiyeli bu bakımdan da kullanılamıyor, maalesef kullanılamıyor.

Keza, millî eğitimle ilgili projelerle, üniversiteyle ilgili yatırım projeleriyle ilgili olarak tek bir bütçe ayrılmış değil. Dicle Üniversitesi 1968'de kuruldu, daha sonra kurulan üniversitelerdeki altyapıyı biliyoruz. Dicle Üniversitesiyle ilgili olarak yatırım programında yine yatırımla ilgili herhangi bir şey yok ve hastane kullanılamaz durumda, Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi yurttaşlarımıza hizmet veremez durumda.

Son olarak Amedspor'a geleceğim: Kentin takımı, milyonlarca taraftarı var; geçen yıl şampiyon oldu, 1. Lig'e çıktı; stadı yok, stad Bakanlığa ait. Saha onarıma alındı, sonuçta bir-bir buçuk ayda yapılması lazım bu onarım işlemlerinin ama öyle berbat yaptılar ki Amedspor'a tuzak kurdu bizzat Bakanlık ve Spor İl Müdürlüğü; ihale yaptılar. Bir dönem geçti, bir yarıyıl geçti, ilk yarı bitti, Amedspor sadece bir kez kendi seyircisi önünde o sahada oynayabildi; balçıktan kimse koşamadı, sahası kapalı şimdi. Hiç kimse de bunun hesabını sormuyor. Amaç, Amedspor'un taraftarlarının kendi kentinin takımına sahip çıkmasını engellemek aynı zamanda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Tanrıkulu.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bütün bunları niçin söylüyorum? Bunları söylememin amacı şu: Diyarbakır'ın sahipleri var, bizleriz, Diyarbakır halkıdır, kent halkıdır ama sonuçta Adalet ve Kalkınma Partisi yirmi iki yıldır iktidardadır; yirmi iki yıldır bu beklenen projelerin hepsi askıda bekliyor, indirilmedi. Diyarbakır'a karşı da bölgeye karşı da altyapı projeleri bakımından da ayrımcı politikalarınız bu bütçede devam ediyor maalesef. Bunları teşhir etmeye ve Diyarbakır için de bölge için de halkımız için de çalışmaya devam edeceğiz diyorum.

Hepinize saygı ve sevgilerimi iletiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)