Konu: | Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 19 |
Tarih: | 14.11.2024 |
İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. DEVA Partisi olarak Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde söz almış bulunuyoruz.
Elbette ki bu konuyu konuşurken kanun teklifinin içeriğini konuşmamız lazım, kanun teklifinde neler var, onlara bakmamız lazım. Pek çok konuda düzenleme var; olumlu olan yanları var, olumsuz olan yanları var. Ama biz, DEVA Partisi olarak, uzunca süredir bu meseleye hukuk devleti açısından bakıyoruz, kuvvetler ayrılığı açısından bakıyoruz, gerçek anlamda adaletin tesis edilip edilmediği açısından bakıyoruz. Dolayısıyla, buradaki bir kısım düzenlemelerin lehe olmuş olması bu kanun teklifinin tamamı üzerindeki görüşümüzün de lehe olacağı anlamına gelmez. Elbette ki Türk Medeni Kanunu'ndaki bir kısım düzenlemeleri, Noterlik Kanunu'ndaki bir kısım düzenlemeleri, üniversitelere çocuk izleme kuruluşlarının kurulmasına yönelik bir kısım düzenlemeleri olumlu görüyoruz ancak şöyle bir genele baktığımızda Türkiye'nin yargıdaki karnesinin, adaletteki karnesinin ne olduğuna bakmamız lazım. Bugün itibarıyla Adalet Bakanı onuncu yargı paketinden bahsediyor; dokuzuncu yargı paketi bugün Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi ama o dokuzuncu yargı paketinde de onuncu yargı paketinde de vatandaşın taleplerine dair herhangi bir düzenlemenin olmadığını üzülerek ifade ediyorum burada.
Ülkenin temel sıkıntıları ve sorunları var. Bu sıkıntılar ve sorunlar arasında çok farklı kanunlarda değişiklik yapan bir kanun teklifinin, içerisinde özellikle dün itibarıyla kamuoyuyla paylaştığınız etki ajanlığı yasasına dair düzenlemenin geri çekilmesinin son derece olumlu bulduğumuzu ifade ediyoruz ancak bu düzenlemenin hiçbir şekilde bir daha Meclis Genel Kuruluna indirilmemesini talep ediyoruz. Burada yapılabilecek bir tadilatla, burada yapılabilecek bir kısım düzenlemelerle tekrar kamuoyunun gündemine getirilecek olursa son derece hatalı bir işlem olacağını buradan ifade etmek isterim çünkü casusluk suçlarına ilişkin Türk Ceza Kanunu'nun 326'ncı ve devamı maddelerinde son derece açık düzenlemeler var; devletin güvenliğiyle, siyasal çıkarlarıyla alakalı oturmuş bir içtihat var. Bundan daha ötesine gitmenin son derece sıkıntılı olabileceğini ve özellikle sivil toplumu, medyayı ve muhalefeti baskı altında tutabilecek ve keyfî uygulamalara açık, müphem, belirlilik ilkesinden tamamen soyutlanmış bir düzenlemeyi bu Genel Kurula getirmemenizi hasseten sizlerden istirham ediyoruz çünkü hukukun buyrukları son derece açıktır değerli milletvekili arkadaşlarım; dürüst yaşamak, başkasına zarara uğratmamak, herkesin hakkını vermek. Adaletin hâkim olduğu yerde silahın yeri yoktur, adaletin hâkim olduğu yerde huzur vardır. Adalet ancak hakikatten, saadet ise ancak adaletten doğabilir. Eğer biz bu ülkede huzur istiyorsak adil bir yönetim tarzı sergilemek durumundayız. Şu ana kadar getirmiş olduğunuz düzenlemeler, emin olun, bu ülkenin hayrına düzenlemeler değil. Eğer böyle olmuş olsa, dokuzuncu yargı paketi bugün Resmî Gazete'de yayımlandığı hâlde, onuncu yargı paketinden bahsetmek mümkün olmaz.
Bakınız, vatandaşlarımız sizden ne istiyor? Tekerrürlere özgü infaz düzenlemesini bekliyor sizden. Niçin biliyor musunuz? Hem Sayın Adalet Bakanı hem iktidar ortağı Milliyetçi Hareket Partisinin hukukçu kurmayı Feti Yıldız Bey'in kamuoyuna yapmış olduğu paylaşım var. 31 Temmuz Covid yasası mağdurları, suçun işlendiği tarihte aynı suçu işlemiş, aynı cezayı almış olan insanlar yargının yanlış ve geç işlemesinden kaynaklı olarak bir mağduriyete uğruyorsa burada hakkaniyetten bahsetmek mümkün değil. Bakınız, şu sıralarda hukukçu arkadaşlarımız var, geçmişten bugüne beraber çalışmış olduğumuz arkadaşlarımız var. Covid yasasının, Allah için, adalet neresinde, şöyle bir bakın. Yargının hatasından niçin vatandaş mağdur oluyor? Yargının yanlış yapmış olduğu bir uygulamadan vatandaşı mağdur etmek gibi bir hakkımızın olmaması gerekiyor.
Yine, uzunca yıllar önce değil, on yıl önce "ekonomik suça ekonomik ceza" demiştik "bu bir reform" demiştik. Şimdi, çek mağdurları sizden hakkaniyetli bir yaklaşım istiyor, diyor ki: "Ben ekonomik darlığa düştüğüm için bunu ödeyemedim, hakkıyla bir düzenleme yapılsın ki hem ben borcumdan kurtulayım hem de evlatlarımın geçimini idame ettirecek bir imkâna sahip olayım."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Şahin.
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - İnfaz erteleme bekleyenler ve özellikle yine ifade ediyorum ki sayısı on binleri aşan KHK mağdurları sizlerden hakkaniyetli bir yaklaşım bekliyor. Ehliyet affı bekleyenler eğer ölümlü ve yaralamalı bir kazaya karışmamış ise sizden bir kısım düzenlemeler bekliyor. Burada daha pek çok detaylandırabiliriz, sayabiliriz.
Değerli milletvekillerim, şunu özellikle ifade etmekte fayda var: "Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun." sözü tam bu döneme dair çünkü çok büyük mağduriyetler var ve bu mağduriyetleri el birliğiyle gidermek yine bu Parlamentonun elinde ama önce bu Parlamentonun yasama faaliyetinin ne anlama geldiğini kendimizin bir içselleştirmesi ve idrak etmesi lazım diyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)