| Konu: | TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 18.04.2013 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarını konuşacağız.
Bugün, her zaman yaptığınız gibi, yine, ulusal bir kurumumuzu özelleştirmek için Meclise kanun getirdiniz; bu kanun üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi adına ve kişisel fikirlerimi açıklamak üzere buradayım.
Şimdi, "Devlet Demiryolları" deyince, 3 ana başlık altında toplamamız gerekiyor. Bunlardan bir tanesi, Cumhuriyet Dönemi öncesi ve Cumhuriyet Dönemi'nin 1950 yılına kadar olan zamanı ve daha sonra da 1950'den sonraki zaman olarak adlandırabiliriz.
Şimdi, bu dönemlere baktığımızda, cumhuriyet öncesi döneme baktığımızda, bir kısmı yabancılar tarafından, bir kısmı Osmanlılar tarafından yapılan demir yollarına şahit oluyoruz. Tabii, daha sonra, cumhuriyetle Misakımillî sınırları çizildikten sonra da bir kısmı Osmanlılar tarafından yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ait demir yolları, diğer kısmı da yabancılar tarafından işletilen demir yolları, olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Şimdi, Sayın Başbakan her konuşmasında çıkıp şöyle diyor: "Siz bu ülkeye bir çivi mi çaktınız? Bu ülke için ne yaptınız?" Ben, demir yollarından bahsederken sadece demir yolları için neler yaptığımızı kısaca özetlemek istiyorum:
Yaklaşık
Şimdi, bunlar, evet, Cumhuriyet Halk Partisinin, ki sizin atalarınızın, dedelerinizin de dâhil olduğu Cumhuriyet Halk Partisinin; ki o dönemde Osmanlının borcunu ödeyen Cumhuriyet Halk Partisinin; ki o dönemde yine yoksulluktan, savaştan çıkmış, Kurtuluş Savaşı'ndan çıkmış Cumhuriyet Halk Partisinin yine o dönemde 1 lira dış borç almadan yapmış olduğu yatırımlar.
Gülüyorsun oradan. Bunları iyi dinlemeni istiyorum.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Neye gülüyorum, biliyor musun?
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bunlara ne yapmamız lazım; hepimizin sahip çıkması lazım. Bunları ne yapmamız lazım; anlatırken gururla anlatmamız lazım. Ama ülkenin Başbakanı çıkıyor diyor ki: "Siz ne yaptınız? Bu ülkeye bir çivi mi çaktınız? O çiviyi biz çakıyoruz."
Konuşmam inşallah yetişir, konuşmamın sonunda da sizin çivilerinizi anlatacağım ben; bu ülkenin topraklarına, insanların beyinlerine nasıl bir çivi çaktığınızı söylemeye çalışacağım.
Tabii, o dönemde Fransızlar, Almanlar ve İngilizlere verilen imtiyazlar vardı. Öyle imtiyazlardı ki, demir yolu yapıyorlardı, demir yolunun sağında ve solunda 20 kilometrelik alanlardaki madenleri de kullanma imtiyazına sahip oluyorlardı. Öyle yerlere yapıyorlardı ki, tamamen ham maddeye yönelik yapıyorlardı, İngilizlerin, Almanların, Fransızların talip oldukları veya ihtiyaç duydukları ham maddelerini kendi ülkelerine sevk etmek için yapıyorlardı. Bu, o dönemde yapıldı.
1923'le 1950 arasında da yaklaşık
Şimdi, bunlardan birkaç tane örnek vermek istiyorum: 1924'te Devlet Demiryolları kuruldu bu ülkede, 1925'te Eskişehir demir yolu malzemesi fabrikası üretime geçti. Yani kendi demir yolumuzu yapabilmemiz için ihtiyaç duyulan? Neydi bunlar? Travers ve bunun gibi malzemeleri üretecek fabrikalar kuruldu. 1928 yılında Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı. 1928 yılında Haydarpaşa-Eskişehir-Konya yolu ve Yenice-Mersin yolları yapıldı. 1929 yılında Mersin-Adana, 1924 yılında Anadolu-Bağdat, Mersin-Tarsus yolları açıldı. 1929 yılında Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı.
AHMET YENİ (Samsun) - Haydar Bey, bugüne gel.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Geliyorum. Siz hep altmış yıl önceden bahsediyorsunuz ya, ben de şimdi sizin Başbakanınız gibi yapıyorum, altmış yıl önceden bahsediyorum.
1929 yılında Kütahya-Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demir yolları açıldı. 1930'da Ankara-Sivas açıldı. Sivas'a on günde gidilebiliyordu, bir günde gidilmeye başlandı. Şimdi, anlatıyorsunuz ya "Hızlı trenle iki saatte gideceğiz." diye, onu da çok doğru buluyorum, yapılması gereken bir iş olarak da yorumluyorum. 1930 yılında Kayseri-Şarkışla yapıldı. 1931 yılında Bursa-Mudanya yabancılardan satın alındı, Gölbaşı-Malatya yapıldı. 1932'de Samsun-Sivas yapıldı, 1932'de Kütahya-Balıkesir yapıldı. 1933'te? Devam ediyorum, 1938'e kadar yollar yapıldı, tam
Peki, şimdi günümüze geliyorum. Ahmet Bey, özellikle günümüze geliyorum. Şimdi günümüze bir bakalım arkadaşlar, günümüzde neler yapılmış.
Tam on yıldır, 2002'den bu yana, 2003'ten bu yana iktidarsınız,
Şimdi onun hikâyesini daha önce size anlattım, yine anlatayım isterseniz. 2000'li yıllarda, 1999'ların sonunda 2000'lerin başında Oktay Vural'ın projelendirdiği, Faik Öztrak Hazine Müsteşarı olduğunda İspanyollardan alınan krediyle başlamış, 2003 yılında sizin Hükûmetinize nasip olmuş temel atmak, 2005'te bitmesi gereken projeyi 2009 yılında bitirmişsiniz.
Doğru, hızlı tren ihtiyaç mı, ihtiyaç; ama sizin öyle anlatılacak gibi bir başarı öykünüz yok. Koskoca Demiryollarını sadece hızlı trene endekslemişsiniz ve hızlı tren sonucunda da bugün Eskişehir hattını gerçekleştirmişsiniz. Konya'ya hızlı trenimiz gidiyor, Sivas'a gidiyor. Bunları takdirle karşılıyoruz. Türkiye'nin keşke her tarafına -biraz evvel BDP'li arkadaşım da konuştu- hızlı tren gitse. Ama Devlet Demiryolları sadece hızlı trenden ibaret değil arkadaşlar.
Bakın, 2003'ten bu yana demişsiniz ki: "10 bin kilometre hızlı tren hattı yapacağız, bunun için gerekli maliyet 367 milyar lira." Tamam, burada da bir şey yok, parayı bulursunuz ve hızlı treni yaparsınız, Türkiye'yi o kadar daha borçlandırırsınız. Bunu da becerememişsiniz, borçlandırmayı da becerememişsiniz, o parayı da bulamamışsınız. Ayırdığınız kaynaklar belli; 2003 yılında 192 milyar TL.
Sonunda şunu söylüyorum, bu projenin gerçekleşmesi için yıllık 30 milyar TL bir yatırıma ihtiyaç var. Peki, kaç liralık kaynak ayırıyorsunuz? Tüm Demiryollarına, Ulaştırma Bakanlığına 11 milyar lira kaynak ayırıyorsunuz, ayırdığınız kaynağın da on yıllık Hükûmetiniz döneminde kullanılma oranı yüzde 52, yani gerçekleşme oranı, yatırımın gerçekleşme oranı yüze 52.
Ee, peki, bu kaynakla ne yapmışsınız?
Peki, Devlet Demiryolları sadece yolcu taşımakla mı mükellef? Hayır. Devlet Demiryollarının kullanılması gereken asıl amacı yük taşımaktır. Yük taşımak için de ne gerekiyor? Türkiye'nin her tarafını demir ağlarla örmek gerekiyor yani Cumhuriyet Dönemi'ndeki eksikleri zamanınızda tamamlamanız gerekiyordu. Tamamlayabildiniz mi? Koca bir "hayır". İstatistiklere ve tüm verilere baktığınızda yük taşımacılığının artmadığını görüyorsunuz. Şimdi, bunu aldatmaca olarak da, biraz sonra Bakanım burada çıkıp kilogram olarak arttığını söyleyebilir ama yüzdesel olarak yük taşımacılığı artmamıştır. Ne kadardır biliyor musunuz yük taşımacılığı? Hemen söyleyeyim.
AHMET YENİ (Samsun) - Hızlı trene bindin mi, hızlı trene?
HAYDAR AKAR (Devamla) - Ben trenlerde büyüdüm, sen merak etme.
Evet, 2010 itibarıyla söylüyorum: Deniz yollarında yük taşımacılığı 5,1; 1980'de 16,1; siz iktidarı devraldığınızda 7,1'di. Deniz yollarını getirdiğiniz nokta bu. Demir yollarında yük taşımacılığında 10,6'ydı 1980'de. Hani, hep böyle öteliyorsunuz, kötülüyorsunuz ya, o dönemlerden bahsediyorum. 2000'li yıllarda 5,3; 2010'lu yıllarda yine 5,3; bir gram artmamış. Kara yolunda, yüzde 73'le başlamış 1980'de, 2010'da yüzde 89'a çıkmış. Niye çıkmış 2010'da yüzde 89'a? Çünkü, emperyalist sermaye bastırıyor, "Daha çok kamyon, daha çok satış." diyor ve Türkiye'yi aslında demir ağlarla örmeniz gerekirken -tabii onlar da yapılması gerekiyor ama- kara yollarına daha önem vererek, bir strateji olarak, böylece kara yolu yük taşımacılığını teşvik etmiştiniz.
Şimdi, diyebilirsiniz ki "Biz duble yollar yaptık, Türkiye de ölümler, trafik kazaları azaldı." Bakın istatistiklere, ölümler ve trafik kazalarının daha çok arttığını göreceksiniz.
Biz bunlara karşı değiliz Sayın Bakan, biz bunlara karşı değiliz ama bunları ballandıra ballandıra anlatmaktan öte geçmişe de sahip çıkarak, doğrulara "doğru" diyerek, Türk halkının daha iyi hizmetleri almasını sağlamakta yarar var diyorum.
Saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)