GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Orhan Veli'nin ölüm yıl dönümüne, şiddet olaylarındaki artışa, belediyelerle ilgili konser tartışmalarına, 14 Kasım 1944'te yurtlarından sürgün edilen Ahıska Türklerinin acılarını paylaştıklarına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 41'inci kuruluş yıl dönümüne ve Cumhurbaşkanının Kırgızistan'daki zirvede ortaya koyduğu ifadelere ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:14.11.2024

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, çok Değerli Diyarbakır Milletvekilimiz, önümüzde ve arkamızda kameraman melekler var, iyi ki var.

"Bekliyorum, öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın." diyor Orhan Veli. Biz de adaletin, liyakatin, şeffaflığın, toplumsal barışın, ekonomik refahın, insan onuruna yakışır bir hayat standardının olduğu bir Türkiye bekliyoruz, umut ediyoruz ve bu umut için de çalışıyoruz. Şair Orhan Veli'yi ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyorum.

Son günlerde şiddet olaylarının arttığını görüyoruz. Gün geçmiyor ki ülkemizden bir şiddet haberi almayalım. Şiddet sokaklarda, evlerde, iş yerlerinde bir virüs gibi yayılıyor. İnsan ilişkilerinde hoşgörüsüzlüğün, toplumdaki tahammülsüzlüğün ve öfkenin giderek arttığına üzülerek şahitlik ediyoruz. İçine düştüğümüz bu şiddet sarmalının yegâne sebebi ekonomik yıkım, kalıcı fakirlik endişesi ve kamu düzeninin bozulmasıdır. Kamu düzeninin bozulmasında bireysel silahlanma önemli bir etkendir. Ekonomik kriz, bireylerin geçim mücadelesini zorlaştırmakla kalmıyor, geleceğe dair umutlarını ve güven duygularını da zedeliyor. Ailelerde, mahallelerde, iş yerlerinde artan maddi sorunlar, insanları duygusal olarak yıpratıyor, yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. İşsizliğin ve hayat pahalılığının artması, temel ihtiyaçların bile karşılanmasını güç hâle getiriyor. Gelir düzeyi düşen, borç batağına düşen, birikimi azalan bireyler, çareyi öfkeyle, gerilimle ifade etmek durumunda kalıyor. Bunu tabii ki doğru bulmuyoruz. Bu durum, şiddeti bir çözüm gibi gösteren anlayışı besleyerek toplumda yaygın bir hâl almasına zemin hazırlıyor. Enflasyonun düşmesi, alım gücünün artması, ekonomide kalıcı istikrarın sağlanması, kamu düzeninin yeniden sağlanması sorunun çözümü için elzemdir.

Evet, belediyelerle ilgili konser tartışması var. Dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanına yönelik bir soruşturma başlatıldığı haberini aldık. Belediye başkanlarının bir kusuru, ihmali varsa elbette bu araştırılmalıdır, elbette hukuk önünde herkes hesap vermelidir ancak değerli milletvekilleri, hukuk, siyasi iklime göre de hareket etmemelidir; bizim itiraz ettiğimiz nokta burası. Şimdi, AK PARTİ'li birkaç arkadaşımız bu konuya değindi "Muhalefetin vicdani duruşunu bekliyoruz." dedi. Bakın, hukuk önünde herkes hesap vermelidir. Biz, bu konuda çok netiz. Buyurun, size hodri meydan diyorum, hep beraber bir araştırma komisyonu kuralım, bütün belediyelerin bu tür harcamalarını birlikte denetleyelim. Biz verelim, bakalım siz araştırma komisyonuna destek verebiliyor musunuz, samimiyetinizi bir görelim.

İkincisi de bu konuda, siyasi ahlakla ilgili daha önce araştırma önergeleri verdik, reddettiniz. Bir kanun teklifi hazırlığımız var, buyurun bu kanun teklifini Meclisten geçirelim, Türkiye itiraz ettiğiniz bu konularla karşılaşmasın, siyasi ahlak konusunda da samimiyeti görelim.

Türkiye 90'lı yıllardan beri belediye başkanlarına açılan soruşturmalardan açılan davalara alışıktır. Sonuç ne olur? Sonuç ortaya kahramanlar çıkarır. Mansur Bey de bu açılan davadan rahatsız olmaz diye düşünüyorum.

"Evlerinizi hemen boşaltın, hazırlanmak için sadece iki saatiniz var." sesiyle yankılanmıştı her yer. Soğuk bir kış gecesi on binlerce Ahıska Türkü maalesef hayvan vagonlarıyla bilinmez acı bir yolculuğa doğru sürüldü. Seksen yıl önce 14 Kasım 1944'te yurtlarından sürgün edilen Ahıska Türklerinin acılarını paylaşıyor, sürgünde hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum.

15 Kasım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlık yolunda attığı en önemli adımın yıl dönümüdür. Kıbrıs Türk halkı, özgürlük, bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinde elde ettiği kazanımlarıyla karşı karşıya kaldığı haksız izolasyona rağmen bugün onurlu ve gururlu bir duruş sergilemektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 41'inci kuruluş yıl dönümünde Kıbrıs Türk halkının kararlılıkla sürdürdüğü bağımsızlık yolunda her zaman yanlarında olduğumuzu ve de olacağımızı bir kere daha ifade ediyorum, Kıbrıs'ın bizim millî davamız olduğunun altını çiziyorum. Bizim için Toroslar Akdeniz'de başlar, Beşparmak Dağları'nda biter. Bu anlamlı günde Kıbrıs davasının önemli ismi Doktor Fazıl Küçük'ü, Sayın Rauf Denktaş'ı saygı ve rahmetle anıyor; Kıbrıs Türk halkına güvenli, barış dolu ve aydınlık bir gelecek diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Şahin.

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Nice bağımsız ve huzurlu yıllara kırk bir kere maşallah diyorum.

Son olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın Kırgızistan'daki zirvede ortaya koyduğu ifadeler önemli, alınan ortak alfabe kararının Cumhurbaşkanımız tarafından tekrar vurgulanmasını önemsiyoruz. Ortak alfabe Türk dünyasının ortak bir dil ve kültür oluşturma çabalarının somut bir göstergesidir, önemlidir. Bu adım Türk halklarının birbirleriyle daha kolay ve etkili bir şekilde iletişim kurmalarını sağlayacak; aynı zamanda ortak tarih ve kültür mirasının korunmasına da katkı sunacaktır. Gaspıralı İsmail Bey'in çizdiği "dilde, işte, fikirde birlik" ülküsüne bir adım daha bizi yaklaştıracaktır diyorum.

Başkanım, teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.