Konu: | Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 18 |
Tarih: | 13.11.2024 |
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, yine bir torba yasa önümüze geldi. Birçok arkadaşımız söz aldı ancak ben bu konuda konuşmak yerine konuşmama seçim bölgem Aydın ilinin sorunlarıyla devam etmek istiyorum.
Tarımsal üretimiyle, coğrafyasıyla, ticaret kapasitesiyle, kültür ve turizm mirasıyla ülkemizin lokomotifi durumunda olan efeler diyarı Aydın birçok sorunla mücadele etmektedir. Aydın ülkemizin en aktif deprem sismik bölgelerinden bir tanesidir. Birinci derecede deprem riski taşımaktadır. Aydın'da bulunan antik kentlerin hepsi döneminde deprem nedeniyle yıkılmıştır. Özellikle Büyük Menderes Grabeni'nin de etkisiyle yüksek ölçekli öngörülen bir depremde mevcut yapıların büyük hasar görme ve yıkılma riski vardır. Bu da çok sayıda can ve mal kaybına sebep olacaktır. 6 Şubat depreminde yaşanan acı kayıpları tekrar yaşamamak için Aydın'da olası deprem ihtimaline yönelik önlemlerin mutlaka alınması gerekmektedir.
Arkadaşlar, Aydın, bildiğiniz gibi ülkemizdeki önemli büyükşehirlerimizden bir tanesidir ancak maalesef Aydın'da hâlâ birçok kamu kuruluşunun binası bulunmamaktadır. Düşünebiliyor musunuz, Aydın gibi büyükşehirde İl Emniyet Müdürlüğünün binası yok, İl Millî Eğitim Müdürlüğünün binası yok. Beş yıldır yapılacak diye beklenen fakat yeri hâlâ belirlenemeyen bir adliye binamız var. Buyurun size Türkiye Yüzyılı.
(Uğultular)
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Sayın Başkanım, biraz sükûnet lütfen.
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen hatibi dinleyelim.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Arkadaşlar, Aydın'ımızda Allah'ın nimet olarak verdiği ancak külfete dönüşmüş, vatandaşlarımızın çilesi hâline gelmiş bir jeotermalimiz var. JES akışlarındaki reenjeksiyon yapılmaması nedeniyle üst düzey verim alınabilecek yenilenebilir enerji kaynağı maalesef ki büyük bir çevre sorununa dönüşmüştür. Bakanlık yetkilileri bu projeleri nasıl denetleyip de onay veriyorlar anlamak mümkün değil. Kontrolleri yapılmayan projeler ve yetersiz denetimler...
(Uğultular)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen sohbet edecek arkadaşlarımızı dışarıda çay içmeye davet edelim.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Sayın vekillerim, kürsü size çok yakın...
BAŞKAN - Sayın Vekil, lütfen Genel Kurula hitap edin.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Gerçekten insicamım bozuluyor. Lütfen, rica ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Vekil, lütfen Genel Kurula hitap edin. Ben gereken uyarıyı yaptım.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Yalnız sürem de gitti Sayın Başkanım.
Arkadaşlar, kontrolleri yapılmayan projeler ve yetersiz denetlemeler yüzünden çevreye risk teşkil eden bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekmektedir.
Yine, Aydın'ımızın Köşk ilçesi Karatepe köyünde "Mineralli doğal kaynak suyu arıyoruz." adı altında jeotermal sondaj çalışmaları yapılarak bölge talan edilmektedir. Bu konuda yetkililerden açıklama bekliyoruz.
İnciriyle, zeytiniyle, kestanesiyle, pamuğuyla tarımsal üretimin bel kemiği olan Aydın çiftçisi iktidarın yanlış tarım politikaları yüzünden maalesef ki can çekişiyor.
Sulama suyu sorunu, Aydın çiftçisinin yıllardır çözülmesi için her türlü mücadeleyi verdiği bir konu ancak maalesef Bakanlık bir türlü çiftçilerimizin sesini duymuyor. Bürokrasideki lakayıtlık, iş bilmezlik ve planlama hataları üreticilerimizi isyan ettiriyor.
Aydın ilimizin Sultanhisar ilçesinde 2017 yılında yapımına başlanan ve tamamlanan bir kapalı sulama sistemi projesi var ancak çiftçimiz bu sulama sistemini hâlâ kullanamıyor. Bunun sebebi, yüklenici firma işini düzgün yapmadığı için Devlet Su İşleri yetkilileri bu projeyi denetlemeden projenin bitimine onay vermişler. Bu sorun defalarca yetkililere bildirilmesine rağmen hâlâ çözüme kavuşturulamadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Karakaş.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Nasıl olur da Devlet Su İşleri yetkilileri gerekli kontrolleri yapmadan projenin tamamlanmasına onay veriyor?
Ağustos ayında Tarım Kredi Kooperatifleri bir karar aldı, yeni bir bölge müdürlüğü ihdas ettiler; Aydın'ı da Denizli'ye bağladılar ve Denizli'yi bölge müdürlüğü yaptılar. Şimdi, ben de bu konuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığına bir yazılı soru önergesi verdim, dedim ki: "Aydın ili tarımın bel kemiği olmasına rağmen bu neden Aydın'da değil de Denizli'de?" Bakan ise bu kapsamda "Ekonomik şartlar, fiziki koşullar, kurum stratejisi, kurulacak bölge birliğinin çalışma merkezinin Denizli ili olmasına karar verilmiştir." şeklinde cevap verdi.
Şimdi, buradan Bakana tekrar soruyorum: Hangi ekonomik koşullar, hangi fiziki koşullar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Sayın Başkanım, sözüm çok kesildi.
BAŞKAN - Siz devam edin, kayıtlara geçsin.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Sayın Başkanım, kayıtlara geçsin de lütfen bir dakika daha verin, çünkü sözüm kesildi.
BAŞKAN - Sayın Karakaş, kimseye vermedim, lütfen son konuşmacı olarak...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu saatte verebilirsiniz.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, ama bakın, benim sözüm kesildi, zamanım kayboldu. Ben ekstra bir şey istemiyorum, hakkımı istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ÖMER KARAKAŞ (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Şimdi buradan Bakana tekrar soruyorum: Hangi ekonomik koşullar, hangi fiziki şartlar, hangi öngörüler ve hangi kurum stratejileri Aydın ilinin Tarım Kredi Kooperatifleri Bölge Müdürlüğü olarak Denizli'ye bağlanması için seçildi?
Arkadaşlar, o bölgede incir denince akla Aydın gelir, zeytin denince akla yine Aydın gelir; kestane, pamuk denince yine akla Aydın gelir, daha sayamadığımız birçok tarım ürünü dendiğinde akla Aydın gelir. Lütfen, bana bir tane tarım ürünü, o bölgede Denizli akla gelen bir tarım ürünü söyleyin. Bu nasıl bir iştir? Bu bölge müdürlüğü nasıl Denizli'ye bağlanmıştır? Aydın bu Hükûmet için üvey evlat mıdır çok merak ediyorum.
Teşekkür ediyorum. Saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti, CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)