| Konu: | Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 13.11.2024 |
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İktidar tarafından getirilen bir torba yasa teklifini görüşüyoruz. Uzun zamandır kamuoyunda ve tüm muhalefette büyük tepkiyle karşılanan etki ajanlığına ilişkin maddenin geri çekilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bununla birlikte, bu konunun önemini vurgulamak ve tekrar benzer sakıncalarla önümüze gelmemesini sağlamak adına birkaç hususa ben de dikkatinizi çekeceğim.
Sayın milletvekilleri, ülkemizde bildiğiniz üzere casusluk faaliyetlerine karşı koymak sadece Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının görev ve sorumluluk alanıdır. Aylardır konuşulan teklifte, Teşkilatın, gelişen dünya düzeni ve değişen casusluk faaliyeti tanımı sebebiyle yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyduğu belirtilmişti. Casusluk faaliyetlerinin kapsamı, yöntemi, evet, zamanla değişmiştir ve yeni mücadele metotlarına ihtiyaç duyulması mümkündür. Eski usul casusluk faaliyetlerinin tespiti, takibi günler, haftalar hatta aylar almakta, çok titiz bir çalışma neticesinde gereği yapılmaktaydı. Bugün hızlanan bu çağda devletlerin, istihbarat kuruluşlarını güçlendirmek adına yeni tedbirlere ihtiyaç duyması bir ölçüde anlaşılabilir ancak -bu "ancak" çok önemli- ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeler -gerçekten ihtiyaç duyuluyorsa- demokratik hukuk devleti ilkelerine, Anayasa'ya uygun olmak, anayasal özgürlükleri riske atacak muğlak ifadeler içermemek zorundadır. Kişiler bir gün vatansever, bir gün vatan haini olma riskiyle karşı karşıya olmamak zorundadır. Bakın, teklife "devletin güvenliği ve devletin iç ve dış siyasal yararlarına aykırı hareket edenler" diye bir suç tanımı konulmak istendi; bu, şu demek: Herkes ama herkes sizin siyasal zarar olarak görme ihtimaliniz nedeniyle soruşturmaya tabi tutulabilir, casus damgası yiyebilir; kabul edilemez. Takdir edersiniz ki Anayasa'ya ve hukuk devleti ilkelerine sık sık uyulmayan bir ülkede, üstelik bu kadar muğlak ifadelerle önümüze getirilen bu tür yasa teklifleri demokrasiye inancı olan ve bu doğrultuda mücadele eden herkesin direnciyle karşı karşıya kalacaktır çünkü size güvenmiyoruz. Söylediğimiz şey çok net: Toplumsal muhalefeti sınırlamak amaçlı veya bu sonucu doğuracak her girişimde karşınızda bizi bulacaksınız.
Bakın, Anayasa'ya aykırı, muğlak ifadeler içeren yasa teklifi getirirseniz ne olur? Suç tanımı ve cezası muğlak olduğunda toplumda hiç kimse kendini güvende hissetmez ve siz ülkenin en kritik önemi haiz kurumlarından biri olan İstihbarat Teşkilatını ve faaliyetlerini şaibeli hâle getirmiş olursunuz. Teşkilatı hem ulusal olarak hem uluslararası olarak tartışmalı hâle getirirsiniz ki bu, işin doğasında da yok, kurumun varoluş amacına da aykırı. Diğer taraftan, toplumun her ferdini, haklarını keyfî olarak kararlara açık hâle getirmiş olursunuz ki bunu zaten bildiğinizi varsayıyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatanına bağlı her evladı gibi hiçbirimiz yabancı servislerin veya güç odaklarının ülkemizde cirit atmasını, operasyon düzenlemesini veya aleyhimizde faaliyet yürütmesini istemeyiz. İsteriz ki güvenliğimizi sağlayan bu kurum demokratik yöntemlerle faaliyet göstersin, siyasetten uzak olsun, hukuk ilkelerine bağlı olarak milletin çıkarlarını korusun ve bunu temin etmenin tek yolu, yönümüzü otoriter yöntemlere değil demokrasiye ve hukuk ilkelerine çevirmektir.
Bakın, gerçekten MİT Başkanlığının ihtiyaç duyduğu bir yasal düzenleme varsa burası yasa yaptığımız yer. İktidar kim olursa olsun, yoruma ve keyfîyete izin vermeyecek şekilde bu Meclis çatısı altında gerek Adalet Komisyonunda gerekse benim de üyesi olduğum Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunda artıları ve eksileriyle ele alınabilir ve tüm partilerin görüşleri çerçevesinde, milletin menfaatleri çerçevesinde değerlendirilebilir. (CHP sıralarından alkışlar) Burada hepimizin her zaman dayanması gereken en temel ilke demokrasi ve hukuk ilkeleridir. Türk milletini ve Türk devletini siyasi çizgilerde savrulmaktan alıkoyacak olan işte bu ilkeler ve Anayasa'yla güvence altına alınmış hak ve özgürlüklerdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Öneş Derici.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Devamla) - Bu çerçevede, bir kez daha bu kürsüden Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olarak kalması için, bu ülkede herkesin özgürce konuşabilmesi için her mücadeleyi daima vereceğimizi vurguluyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)