| Konu: | Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 13.11.2024 |
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bugün, Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bildiğiniz üzere, 2002'den bu yana reform niteliğinde birçok önemli düzenlemeyi yüce Meclisimiz tarafından yasalaştırdık. Bu süreçte gerek aksayan yönlerin iyileştirilmesi gerekse sistemin daha hızlı ve etkin bir şekilde çalıştırılabilmesi amacıyla kanun seviyesinde yapılması gereken düzenlemeler vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. Kuşkusuz bundan sonraki süreçte de Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülkemiz ve vatandaşlarımız için aynı kararlılıkla çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Sayın Başkanım, kıymetli milletvekilleri; bugün, çok önemli düzenlemeler ihtiva eden toplam 12 farklı kanunda değişiklik ve düzenleme içeren, toplam 23 maddeden oluşan kanun teklifinin Genel Kurul görüşmeleri için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Teklif, kamu hizmeti olan noterliğin etkinliğinin artırılması, hukuki güvenliğin sağlanması, temel hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulması ve uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi anlamında önemli düzenlemeler içermektedir.
Sayın milletvekilleri, şimdi size titizlikle hazırladığımız bu kanun teklifinde yer alan düzenlemelerle ilgili olarak bazı bilgiler vermek istiyorum.
Teklifle, mahkeme kararıyla adın değiştirilmesi hâlinde yapılacak ilanın kapsamı, ilanda yer alacak bilgiler ve ilanın şeklinin ne şekilde olacağı düzenlenmektedir.
Boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamaması durumunda eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilebileceğine ilişkin hüküm bir yıla indirilmektedir.
Suçun niteliğinin değişmesi durumunda sanığa ek savunma hakkı verileceği teklifte bulunmaktadır.
Üniversiteler tarafından çocuk izleme merkezlerinin kurulabilmesine yine teklifimizde imkân verilmektedir.
Kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında görev yapan avukatların avukatlık stajı yapabilmeleriyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki gerekçeler dikkate alınarak düzenleme yapılmaktadır.
Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay ile hâkim ve savcıların kadroları Anayasa Mahkemesinin iptal kararları nazara alınarak ilgili teşkilat kanunları ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda düzenlenmektedir. Özellikle bu hususa bir açıklama yapmak istiyorum. Yasama, yürütme, yargı ayrılığı hususunda, Sayın Özbudun, daha önceden neden bunun Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlendiğini, bunun hep Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, aslında teklifin birçok maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümlerden olduğunu beyan ederek bir eleştiri getirmiştir. Burada şunu söylemek istiyorum: Teklifimizde bulunan, özellikle bu, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenen maddeler, daha önce Başbakanlık sistemi döneminde, 1983 yılında Bakanlar Kurulu KHK'siyle düzenlenmiş maddelerdir. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle düzenlendiği için hâliyle yani 1983'te çıkarılan KHK'nin iptali nedeniyle bugün yasal çerçeveye kavuşturduğumuz, özellikle hâkim, savcı teminatını daha genişlettiğimiz ve kanuni çerçeveye büründürdüğümüz bir teklif olduğunu belirtmek isterim.
Öte yandan, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarında genel kurul üyelerinin dörtte 1'inin başvurusu üzerine genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılabilmesine imkân getirilmektedir.
Diğer yandan, teklifle noterliğe ilişkin olarak noterliğin tatil gün ve saatlerinde çalışmalarına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenlenebilmesi hükmü getirilmektedir. Noterlik ücret tarifesinin her yıl mart ayı yerine ocak ayı başında yapılması sağlanmaktadır. Noterlikte yapılan işlemler için alınacak vergi, resim, harç ve değerli kâğıt bedelleri ve noterlik ücretleri ile diğer işlem giderlerinin kredi kartı gibi ödeme araçları vasıtasıyla tahsil edilebilmesi sağlanmaktadır. Noterlerin tahsil ettikleri vergi, resim, harçlar ile değerli kâğıt bedellerine ilişkin beyannameleri her ayın ilk beş günü içerisinde vermeleri ve bu süre içerisinde Maliyeye ödemeleri düzenlenmektedir. Araç sicil ve tescil işlemlerinde yer alan bilgilerin kişi ve kurumlarla paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına Türkiye Noterler Birliğince işlem katılım payı alınması sağlanmaktadır. El yazısıyla imzalanarak hazırlanan noterlik işlemlerinin güvenli elektronik imzayla bilişim sistemine kaydedilebilmesine ve kullanılabilmesine imkân tanınmaktadır.
Teklifle ayrıca, bölge adliye mahkemelerinde cumhuriyet başsavcı vekilinin Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenmesi sağlanmaktadır. Ayrıca, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde birden fazla cumhuriyet başsavcı vekili görevlendirilebilecektir. Yine, buraya getirilen eleştirilerden bir tanesi, sanki teklifle getirilen şeylerde iktidar bir başsavcı vekili atayacakmış gibi eleştiriler getirilmektedir. Oysa başsavcıyı atayan HSK burada yine başsavcı vekilini de atayacaktır yani burada herhangi bir şekilde atama kriterlerine dokunulmamış, atayacak kuruma da dokunulmamış; HSK'ye yani başsavcıyı atayan kişiye "Neden başsavcıyı atıyorsun?" şeklinde bir eleştiri getirilmektedir. Bu hususu da böyle açıklamış olalım.
Öte yandan, casusluk eylemleriyle ilgili daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla Türk Ceza Kanunu'na yeni bir suç ihdas edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi sizlere, teklifimizin 16'ncı maddesiyle Türk Ceza Kanunu'nda ihdas ettiğimiz devletin güvenliği ve siyasal yararları aleyhine suç işleme suçuyla ilgili maddeyi tekrar üzerinde çalışmak üzere şu aşamada kanun teklifimizden çıkardığımızı ifade ederken, daha sonra üzerinde çalışarak yeniden Meclisimize gelecek olan böyle bir düzenlemenin neden ihtiyaç olduğuna ilişkin bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum. Çünkü konuyla ilgili olarak bazı art niyetli kişiler tarafından gerçeği yansıtmayan açıklamalara yer vermek suretiyle kamuoyunda bilerek yanlış algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Devletin güvenliği aleyhine işlenen bir suçun adının bile "etki ajanlığı" adıyla adlandırılması art niyetliliğin tezahürüdür. Hepinizin bildiği üzere, çağımızda teknolojik gelişmelere bağlı olarak, devletin ulusal egemenliğine karşı odak hâline gelmiş kişi ve grupların faaliyetleri çeşitlenmiş, bu faaliyetlerin etki gücü artmıştır. Bu bağlamda, istihbarat dünyasında soğuk savaş döneminin klasik istihbarat anlayışının terk edildiği, istihbarat servislerinin daha güvenilir olarak gördükleri özel sektör ve sivil şahıslar aracılığıyla istihbarat ihtiyaçlarını karşıladığı faaliyetlerin sosyal medya ve çevrim içi operasyonlar yoluyla yürütüldüğü, bu faaliyetlerin hedef ülkenin hukuk boşluğu sebebiyle cezalandırılamadığı, yine bu istihbarat servislerinin hedef ülkelerin mevcut hukuki yaptırımlarından kaçınmak amacıyla faaliyetlerini üçüncü ülkeler üzerinden yürüttüğü görülmektedir. Devletler, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi bakımından bu alana yönelik olarak gereken yasal düzenlemeleri hayata geçirmektedir. Nitekim son dönemde Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda gibi bazı Avrupa ülkeleri casusluk yasalarıyla ilgili etkili düzenlemelere gitmiştir. Söz konusu ülkelerin bu mevzuat düzenlemelerinde mevcut yasaların casusluğu tanımlamakta yetersiz kalması ve yabancı servislerce uygulanan yeni yöntemler etkili olmuştur. Bilindiği üzere Türk Ceza Kanunu’nun “Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk” başlıklı yedinci bölümü bilgi, belge temini ve açıklaması fiilleriyle sınırlı bulunmaktadır. Mevcut düzenlemelerden kaynaklı olarak ülkemizde yabancı devletler tarafından yürütülen diğer ülkelerin ve uluslararası toplulukların siyasi çıkarlarına hizmet eden ve ülkemizin iç ve dış siyasal yararına zarar veren kişiler casusluk kapsamında değil tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi casusluğa nazaran daha hafif olarak ifade edilebilecek suçların yaptırımlarıyla karşılaşmaktadır. Ülkemizde diğer ülkelerle karşı karşıya getirebilecek siyasi sonuçları olan bu tarz casusluk eylemleri için verilecek cezaların miktarı az olmaktadır. Ülkemizin izlediği çok boyutlu bağımsız dış politika uyarınca yabancı ülkelerin öncelikli hedefi konumuna geldiği, yabancı istihbarat servislerinin bu hukuki boşluğu kullanmak suretiyle ülkemizde casusluk faaliyeti yürütmeye gayret gösterdiği, böyle eylemlerin yaptırımsız veya düşük yaptırıma maruz bırakılmasının kamu vicdanını yaralayacağı, aynı zamanda gelecekte aynı eylemleri gerçekleştirme potansiyeli olan kişileri de cesaretlendireceği anlaşılmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bu kapsamda yapılacak düzenleme ülkemizin casusluk faaliyetleriyle mücadelesine önemli katkılar sağlayacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Alan.
NURETTİN ALAN (Devamla) - Nitekim, bu düzenlemeyle yeni nesil casusluk faaliyetleriyle daha etkin mücadele edilebilecek ve bu faaliyetler önlenebilecektir. Sizler de takdir edersiniz ki Türkiye'nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde zafiyet gösterilmemesi gerekmektedir. Bu noktada, tüm partilerin desteğiyle bu düzenlemelerin daha sonra Meclisimizde yasalaşacağına inanıyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizin görüşmeleri sırasında muhakkak çok kıymetli görüşler ileri sürülecek ve değerli tartışmalar yapılacaktır. Değerli görüşlerini ve katkılarını sunan milletvekillerimize, Komisyon aşamasında katkılarını sunan Komisyon üyelerimize çok teşekkür ediyorum. Teklifin ve görüşmelerin milletimiz için hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)