GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Özlem Zengin'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:13.11.2024

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Şimdi, tabii, siyasete alet etmek meselesi değil; mesele, bir çözüm üretme meselesi. Bu vakaları her yaşadığımızda neden bu meselelerle karşılaşıyoruz? Buna dair aslında iktidara sorular soruyoruz. İktidar her seferinde, işte, diyor ki "Bunun nedeni şu, şu..." ama hiçbir sorumluluğu üstlenmiyor. Ya, dün iktidara gelseniz yine üstlenirsiniz; yirmi iki yıldır iktidardasınız, yirmi iki yılın sonunda biz hâlâ 5 çocuğun bir evde yandığı bir sahneyle karşılaşıyorsak bunun sorumluluğunu da bir zahmet taşıyın artık. Dolayısıyla buna bahane üretmek akıl alır bir şey değil. Yok çocuğun babası suçlu, yok çocuğun annesi suçlu, yok oranın belediye başkanı şu, yok oranın belediye başkanı niye böyle değil; bunlar bahane. Bakın, 5 çocuk öldü ve sorumlusu iktidardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Temelli.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - İlk defa mı karşılaşıyoruz? Hayır. Bundan sonra karşılaşmayacağımıza dair bir garanti var mı? Hayır, yok. Riskler bizi bekliyor. Neden mi bekliyor? Çünkü bu kadar acz kokan bir açıklamaya dair şunu söylemek istiyoruz: Bakın, bütçe, Komisyonda diyorum, dün de işaret ettim size; o bütçeye baktınız mı Sayın Zengin? O bütçeye bakın bakalım, çocukları merkezine koymuş bir tane sosyal program ve ona ayrılmış bir kaynak var mı? Yok, yirmi iki yıldır yok, olmadığı için bu hâlde. Bakın bakalım, o bütçeden... "Her şey para değil." diyorsunuz da bütçe başlı başına kaynakların tahsisiyle ilgili bir şey. Bakın bakalım, o bütçede çocuk hakları merkezine dair bir yapılanma söz konusu mu, önüne böyle bir hedef koymuş mu? Dolayısıyla dönüp baktığımızda bu çocukların o evde tek başına kalmaması için mahallelerde, her mahalleye düşen bir sosyal program çerçevesinde bir kreş uygulamanız var mı sizin? Yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Temelli.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Peki, bu sosyal programlardan bu kadar yoksun bir siyaset hangi programı merkezine almış? Sermayenin programını. Siz, bu ülkede Cengiz Holdingi düşündüğünüz kadar bir tane çocuğu düşünmemişsiniz ya! Adama koskoca Kaz Dağları'nı vermişsiniz katletsin diye; işiniz gücünüz ticaret, işiniz gücünüz para hesabı, mal hesabı, sonra da diyorsunuz ki: "Paradan başka bir şey düşünmüyorsunuz." Hayır, biz parayı marayı düşünmüyoruz; biz çocukları düşünüyoruz, kadınları düşünüyoruz...

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Dağa kaçırılan çocuklar için ne düşünüyorsunuz?

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - ...bu ülkede yaşayan insanları düşünüyoruz, onların haklarını savunuyoruz. Sizin de bir kere olsun, en azından bu cinayetlerin karşısında, bu katliamların, bu ölümlerin karşısında vicdanınız sızlasın da dönüp bu bütçeye hiç olmazsa insan yararına, çocuk yararına bir kalem bir şey yazın; söylediğimiz bu. Siz bunu yapmayacaksınız, ondan sonra "18 defa gittik." Ya, 18 defa o eve gittiniz de o evin hâlini görmediniz mi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Temelli.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Tamamlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Ya, ben olsam, 18 defa o eve giden insanlar hakkında ilk yapacağım şey soruşturma başlatmak olur ya. En azından, gittiğinizde bu evin hâlini görmediniz mi derim ya. Aile tabii ki çocuğuna sahip çıkacak. Günümüzde, aileden çocuklarını almadan aileyle birlikte çözüm üretmek zaten sosyal programın temelini oluşturuyor. Ama siz o evi o hâlde görüyorsunuz, gidiyorsunuz, geliyorsunuz; o yoksulluğa dair bir adım atmak yerine hâlâ "Biz bu sermayeyi nasıl rant aktarırız?" aklıyla hareket ederseniz çocuklar ölmeye devam eder. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)