GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:13
Tarih:30.10.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 157 sıra sayılı Kanun Teklifi’yle ilgili grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Dokuzuncu yargı paketini konuşuyoruz. Adalet reformu için yola çıkılıyor. Yargı paketleri adalet reformu düşüncesiyle bizi yola çıkarıyor. Geldiğimiz noktada, işin sonunda maalesef dağ… (Uğultular) İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) – Sayın Başkanım, Genel Kurulu uyarabilirsek… BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, sayın hatibi uğultudan dinleyemiyoruz, anlayamıyoruz. Lütfen uğultuyu keselim ve sayın hatibi saygıyla dinleyelim. Buyurun Sayın Şahin. İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) – Geldiğimiz noktada maalesef dağ fare doğuruyor. Bu yargı paketinin sonunda da bu işin sonunda da üzülerek görüyoruz ki dağ fare doğurmuş durumda. Ortada bir reform olmadığı gibi -bakın, önemli bir şey söyleyeceğim- “reform” gibi değerli bir kavramın da içini boşaltıyoruz, “reform” gibi önemli, değerli bir kavramı değersiz hâle getiriyoruz; önemli sorunlardan biri bu. Şimdi, yasa teklifinin içerisinde yargı organının sorunlarına yönelik… Bakın, elbette ki yasa teklifinin içerisinde olumlu düzenlemeler var yani toptan, külliyen reddediyoruz diye bir şey yok ancak geldiğimiz noktada yargı organının önemli sorunları var. Biz isterdik ki bu yargı organının önemli sorunlarına yönelik önemli… (Uğultular) BAŞKAN – Sayın Şahin, izin verir misiniz. Değerli milletvekilleri, biraz önce ikaz ettim yani lütfen saygıyla dinleyelim. Eğer yüksek sesle konuşacaksanız kulislerde rahat konuşabilirsiniz ama burada hatibi dinleyelim. Lütfen, rica ediyorum, bir daha ikaza mahal vermeyelim. Sayın Hatip, buyurun. İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) – Evet, geldiğimiz noktada yargı organının önemli sorunlarına yönelik yargı paketi içerisinde önemli bir çözüm maddesi, bir düzenleme maalesef göremedik. Avukatların, meslektaşlarımızın önemli sorunları var, yine buraya derde derman olacak bir çözüm göremedik. Kitlesel mağduriyetler var, bu konularda da önemli çözüm maddelerini yargı paketinin içerisinde göremedik. Eğer bu saydığım konularla ilgili bir düzenleme görseydik gerçekten o zaman adına “reform” diyebilirdik. Başını sallayan arkadaşlarımız var. Bakın, bunun içerisinde yargı organının işleyişini hızlandıran, yargı organının tıkanmasının önünü açan hangi maddeler var, çıkın açıklayın, biz de oradan size destek verelim. Değerli milletvekilleri, yasa teklifinde iki önemli hukuk ihlaline dikkat çekmek istiyorum. Birincisi, doğrudan hukuk devleti ilkesi ihlal ediliyor, hukukun belirlilik ilkesi ihlal ediliyor. Şimdi, ne demek hukukun belirlilik ilkesi? Ortalama bir vatandaşın anlayabileceği sadelikte hukuk kurallarının, yasaların yapılması demek. Şimdi, şu kanun teklifinde bırakın ortalama bir vatandaşı hukukçular olarak biz bile o maddeden o maddeye, o kanundan o kanuna geçiyoruz ancak anlayabiliyoruz. Hukukçuların bile zor anlayabildiği bir kanun teklifini ortalama vatandaşın anlamasını beklemek de zordur diye düşünüyorum. Dolayısıyla, hukuki belirlilik ilkesinin çok açık bir şekilde ihlal edildiğini üzülerek görüyoruz. İkinci ihlal edilen husus kanunun geriye yürümezliği ilkesi. Kanunun geriye yürümezliği ilkesiyle ilgili, biz hukuk fakültelerindeyken çok istisna örnekler verilirdi. Ben bir buçuk yıldır burada milletvekilliği görevi yapıyorum, istisnalar kurala dönüştü. Çok sayıda kanunda kanunun geriye yürümezliği ilkesi maalesef ihlal edildi; bu önemli ihlale de dikkat çekmek istiyorum. Değerli milletvekilleri, kitlesel mağduriyetlere en son geleceğim. Şimdi, maddelerle ilgili hızlıca, bazı maddelerde sorun gördüğümüz hususlara dikkat çekmek istiyorum. Şimdi, 4’üncü maddede Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’yla ilgili sorulan soruların alanlarının genişletilmesi, artırılmasıyla ilgili bir madde var; güzel. Ancak bundan önce bizim hukuk fakültelerinin kalitesini masaya yatırmamız gerekmez mi? Şimdi, bakın, bugün basına yansıyan bir haber: “44 devlet üniversitesinde hukuk fakültesi var, 11’inde hukukçu yok.” Bakın, hukuk fakültesinin dekanı hukukçu değil. Ya, bu garabeti ben sizin dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bu kadar çok hukuk fakültesi sayısını doğru bulmuyoruz. Hukuk fakültelerinin sayısı azaltılmalıdır ve kontenjanları da sınırlandırılmalıdır. Biz, bakın, şu maddedeki şu düzenlemeden önce hukuk fakültelerinin kalitesini nasıl daha iyi hâle getiririz, bunu tartışmamız gerekir diye düşünüyorum. Yine -14'üncü madde- bakın, 221 sayılı Kanun, çoğu kişi bilmez bunu; mülkiyet hakkı, kamulaştırmayla ilgili bir kanun. Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz yıllarda bu kanunu iptal etti. Neden iptal etti? Mülkiyet hakkının ihlali gerekçesiyle iptal etti. Şimdi, siz, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinden sonra bir düzenleme yapıyorsunuz. Lütfen bakın bir arkadaşlar, 221 sayılı Kanun’un önceki hali nedir? Sayın Başkanım, şimdiki sizin getirdiğiniz düzenleme nedir? Aynı içerik. Aynı içerikte bize getiriyorsunuz, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir kanunu tekrar buradan oylatmaya çalışıyorsunuz. İşte, itiraz ettiğimiz bu garabettir. Burada vatandaşın mülkiyet hakkı açıkça ihlal edilmektedir, bizim de itirazımız burayadır. Yine, 15’inci madde, soyadıyla ilgili konu yani aile birliğinin korunmasıyla ilgili; benim de buraya bir çekincem var ancak Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir, vermiş olduğu bir karar var. Biz bu kararlara uymayacaksak Anayasa Mahkemesi ne işe yarayacak? Devam ediyorum, 36’ncı madde gerçekten tehlikeli bir madde. Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a aykırı suç işleyenlerle ilgili kuvvetli suç şüphesi olması hâlinde mal varlığı değerlerine kayyım atanabilecek. Şimdi, arkadaşlar, o zaman “Yargılamasız ceza olmaz.” ilkesini nereye koyacaksınız? Siz yargılamadan kayyım atıyorsunuz. Ya, biz buna itiraz etmeyelim mi şimdi? Mülkiyet hakkı ihlalini nereye koyacaksınız? Bir de burada “hukuk güvenliği” kavramı, hukuk güvenliği sorunu ortaya çıkacak. Bakın, ben bu kürsüden birkaç kere ifade ettim, bir daha ifade edeyim. Bu Mecliste Meclis Başkanlığı yapmış, Adalet Bakanlığı yapmış önemli bir isim olan Sayın Cemil Çiçek’in bir sözünü çok sık vurguladım çünkü tam da buraya oturuyor. Şöyle bir ifade kullanmıştı Sayın Cemil Çiçek bir televizyon programında, daha geçtiğimiz yıllarda: “Ben Adalet Bakanıyken yabancı yatırımcıların ilk uğradığı mekânlardan biri Adalet Bakanlığıydı.” Neden? Bu ülkede hukuk var mı, hukuk güvenliği var mı; yatırımcı buna bakar, piyasalar, ekonomi buna bakar. Eğer hukuk güvenliği yoksa yatırımını yapmaz, var olan yatırımcıyı da tutamazsınız. İşte, bu tür maddeler, bu tür düzenlemeler, yargılamasız ceza verilebilen düzenlemeler, mülkiyet hakkını ihlal eden düzenlemeler… Ekonomiyi bir taraftan toparlamaya çalışıyorsunuz, bir taraftan bunun adı ekonomiyi baltalamaktır. Sayın Mehmet Şimşek’in de ben bu maddeye bir göz atmasını bu kürsü vesilesiyle rica ediyorum, talep ediyorum; eminim o da bu maddeye itiraz edecektir. Değerli milletvekilleri, itiraz ettiğimiz hususlar çok açık. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği, sizin de aynı içerikte bizim önümüze getirdiğiniz hususlar birincisi. İkincisi de hukukun açık ilkelerinin açık bir şekilde ihlal edilmesiyle ilgili itirazlar ortaya koyuyoruz. Bakın, 221 sayılı Kanun’la ilgili bu kanun teklifinin 14'üncü maddesi. Ben rica ediyorum, lütfen, kanunun önceki hâline bakın, bir de şimdiki getirdiğimiz hâline bakın, bir fark varsa gelin bana anlatın, ben de destek vereceğim, ben de destek vereceğim bu kanun teklifine ama göremeyeceksiniz; isyanımız da buraya. Evet, şimdi, son olarak da kitlesel mağduriyetlerle ilgili çok sık dile getirdik, bu yargı paketinden gerçekten büyük beklentiler vardı. Bu beklentileri karşılamayan bir yargı paketi bu, dolayısıyla da adalet reformu diyemiyoruz. Önemli konularda düzenlemeler beklentisi var. Sayın Meclis Başkan Vekilimizin Adalet Bakanlığı döneminde vurguladığı önemli bir düzenleme, uzlaşma kurumunun kapsamının genişletilmesi bir beklentiydi, bu paketin içerisinde yok. Karşılıksız çekle -yasasıyla- ilgili hapis cezası yerine ekonomik tedbirlerle ilgili düzenleme yapılması bir beklentiydi. Süresiz nafaka uygulamasının hakkaniyet ölçüsünde yeniden düzenlenmesi, bunların hepsi bir beklentiydi. Kamuda liyakatli bir sistemin inşası için mülakat uygulamasının kaldırılması, Türkiye'nin önemli bir meselesi olan KHK mağduriyetinin suçlu ile suçsuzun ayrılması ilkesi çerçevesinde adalet temelinde çözülmesi bir beklentiydi. Yine, belediye şirket işçilerinin özlük haklarının düzenlenmesi bir beklentiydi. Emeklilik sisteminde gelecek nesilleri borç altına sokmayacak şekilde adil, eşitlikçi ve uygulanabilir bir emeklilik sisteminin de masaya yatırılması bir beklentiydi. Yine, ölümlü ve yaralamalı kazalara karışılmayan konularda ehliyet cezalarıyla ilgili bir düzenleme yapılması bir beklentiydi. Bir başka beklenti, cezasızlık algısı kavramını da ortadan kaldıracak şekilde adil, eşitlikçi ve gerçekçi bir infaz rejimi düzenlemesi bir beklentiydi. 31 Temmuz Covid yasasıyla ilgili bir eşitsizlik söz konusu. Yine, dörtte dört konusuyla ilgili bir beklenti var. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Şahin, lütfen tamamlayın. İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) - Bütün bu beklentilerle ilgili biz isterdik ki birlikte gerçekten vatandaşımızın derdine derman olacak bir adalet reformunu birlikte yapalım ama yine ıskaladık, dokuzuncu yargı paketinde de biz bu reformu göremedik. Reform kavramının içini boşaltmaya devam ediyoruz ama bizim beklentimiz, yine buradan bir kere daha sesleniyoruz, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği konularla ilgili bir daha bu maddelerin gözden geçirilmesi ve bu maddelerin kanun teklifinden çekilmesi. Bununla ilgili muhalefet edeceğimizi özellikle ifade ediyorum. Bunun yanında, kitlesel mağduriyetlerle ilgili gerçek bir adalet reformu için birlikte çalışma çağrısında bulunuyorum iktidar partisindeki arkadaşlarımıza. Adalet konusu her şeyin temelidir, devletin temelidir. Adalet sorununu çözemezsek Türkiye'de hiçbir sorunu çözemeyiz diyorum. Bu anlamda her şeyin başı adalettir. Önce adalet kurumunu düzeltelim, ondan sonra her şeyi düzeltiriz diyorum. Bu duygularla Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.(Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)