GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:13
Tarih:30.10.2024

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Evet, şunu ifade edeceğim öncelikle: Bir devletin hukuk devleti olup olmadığının ölçüsü veya demokratik olup olmadığının ölçüsü, cezaevlerinde uyguladığı rejimle ilgilidir çünkü cezaevinde bulunan tutuklular, hükümlüler sonuçta kendi özgürlüklerinden mahrumdurlar ve onlara uygulanacak hukuk, bir devletin hukuk devleti olup olmadığının ölçüsüdür. Sonuçta buradan baktığımızda bu cumhuriyet, hukuk devleti değil çünkü uzun zamandır cezaevlerinde insancıl hukuktan uzak, insan haklarından uzak bir -tabiri caizse- düşman ceza hukuku uyguluyorsunuz. Siyasi muhaliflere, sizden olmayanlara, hatta adli hükümlülere bir düşman ceza hukuku uyguluyorsunuz. Bunun birçok örneği var, önergede de ifade edilmiş, biraz önce de ifade edildi, birçok rakam var ama bundan vazgeçmeniz lazım, onu size söyleyeyim. Cezaevlerindeki insan hakları ihlalleri aynı zamanda iktidarların ve devletin sabıka kaydıdır. Adalet ve Kalkınma Partisinin son sekiz-on yıllık bu sicili de birçok ihlalle eş değerdir. Bunları söyleyebiliriz; işte, kadın tutuklular var, hastalar var, yaşlılar var, siyasi mahkûmlar var ve yeni inşa ettiğiniz cezaevleriyle, 12 Eylül faşist rejiminin devamı bir anlayışla insanları tecrit altında tutan, ölüme mahkûm eden, yalnızlaştıran ve onu insan onurundan yoksun bir biçimde bırakan bir infaz rejimi inşa ediyorsunuz. En son S ve Y tipi cezaevleri rejimi bu rejimdir. Dahası var, kurduğunuz idare ve gözlem kurullarıyla insanların özgürlüklerine sürekli bir biçimde müdahale ediyorsunuz ve aynı zamanda gasbediyorsunuz. Ve insanları bulundukları ikametlerinin ve yargılandıkları ikametin çok dışında yerlere göndererek ailelerini ve kendilerini mahkûm ediyorsunuz, yollarda ölüme mahkûm ediyorsunuz. Çocuklarını göremeyen ekonomik nedenlerle veya başka nedenlerle… Yedi yıllık, sekiz yıllık görüşme yasakları var. Bütün bunlar sizin iktidarınız döneminde oluyor. “Cemaat üyesi” diye, darbeyle ilgisi olmayan birçok yaşlı insanı sadece ve sadece mensubiyetleri nedeniyle ölüme mahkûm ediyorsunuz cezaevlerinde. Yaşlı ve hasta olmalarına rağmen idare ve gözlem kurulları bunların şartla salıverilmesini geriye alıyor. Bu vesileyle şunu ifade edeyim. Biraz sonra da konuşulacak Esenyurt Belediyesiyle ilgili olarak. Ama hayatın her alanında her türlü, gerçekten her türlü hukuk dışı işe de imza atıyorsunuz. Bunu bilerek ve isteyerek yapıyorsunuz ve bu Parlamentoyu demokratikleşme amacıyla kullanmıyorsunuz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Tanrıkulu, lütfen tamamlayın. MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) – Tecrit meselesine gelince; değerli arkadaşlar, bir hükümlüye özgü tecrit rejimi olamaz. Bir hükümlüye özgü tecrit rejimi olamaz. Bir hükümlü, bulunduğu cezaevinde kırk dört ay boyunca avukatlarıyla ve ailesiyle görüşme yasağına tabi tutulamaz. Bugün daha yeni Anayasa Mahkemesi kararı çıktı. Her hükümlünün hem yakınlarıyla hem avukatlarıyla görüşme hakkı var. Dahasını ifade edeyim: İfade özgürlüğü var. Bugün Anayasa Mahkemesi 20 hükümlüyle ilgili olarak başvuruda “ifade özgürlüğünü ihlal” kararı verdi. Dolayısıyla bütün bunlarla siz demokratikleşmeyi, hukuk devleti olmayı başaramazsınız. O nedenle, bence de bu araştırma önergesi değerli; gelin, hep birlikte araştıralım. Evet, İnsan Hakları Komisyonu var ama bir de Parlamento bunu araştırsın diyorum. Hepinize saygı sunuyorum. Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)