GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:13
Tarih:30.10.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) – Teşekkürler. Değerli milletvekilleri, Çin Anayasası’nda “Sincan Uygur Özerk Bölgesi” diye ifade edilen bölgede Uygur Türklerinin Çin Hükûmeti tarafından uğradığı baskı, asimilasyon ve ayrımcılık politikalarını konuşuyoruz, bununla ilgili öneriyi konuşuyoruz. Biliyorsunuz, Milletvekilimiz Ömer Faruk Gergerlioğlu bu kürsüden bu soruna ilişkin AKP Hükûmetinin tutarsızlığını ve çifte standardını defalarca açığa çıkardı. Çin Anayasası’nda “Sincan Uygur Özerk Bölgesi” diye ifade edilen bu bölgede aslında özerklik tanımlanmış yasalarca, ana dilinde eğitim hakkı var ama yasalarda olması bir şeyi değiştirmiyor. O yüzden defalarca Birleşmiş Milletler Uluslararası Af Örgütü Çin Hükûmetine “Kendi yasalarınıza uyun.” dedi, aynen bizim AKP’ye “AYM kararlarına uyun, kendi hukukunuza sahip çıkın.” dediğimiz gibi. O yüzden AKP bu konuda tutarlı bir tutum alamaz. Devam edelim, nasıl 2017'de bu mesele bir aşamaya, başka bir aşamaya sıçradı? Anayasa ve yasalarda olmamasına rağmen Çin Hükûmeti “eğitim yoluyla dönüştürme ve aşırılıkla mücadele” diye 2 karar aldı ve bu karardan sonra baskıcı politikalarına hız verdi ve tam bunlar olurken 2019'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Sincan Özerk Bölgesi için bir heyet gönderileceğini ifade etti. O günden bugüne defalarca Çin Hükûmetiyle görüşülüyor, böyle bir ziyaret yok. Sadece ne deniliyor? “Hassasiyetle takip ediyoruz, endişeliyiz.” Bunun dışında bir şey yok. Neden? Çünkü Temmuz 2019’da 50 milyar dolarlık anlaşma yapıldı Çin Hükûmetiyle, bu birinci neden? İkinci neden ne? Siz kendi coğrafyanızda, kendi topraklarınızda özerklik istedi diye Kürt halkına tankıyla, topuyla, saldırırsanız inandırıcılığınız olmaz. Buradaki ana dilinde eğitim taleplerine bütün kolluk kuvvetlerinizle saldırırsanız inandırıcılığınız olmaz. Nitekim, uluslararası toplantılarda sizin karşınıza bunlar geldiği için de bir tutum almakta zorlanıyorsunuz, zaten almayı da tercih etmiyorsunuz. Ama tutarlı olmak bizim için en önemli mesele. Biz hangi coğrafyada olursa olsun bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkının; eşit, özgür biçimde yaşamasının güvenceye alınması için mücadele ediyoruz. Bakın, buradan özellikle o bölge için söylüyorum, sosyalistlerin sürekli ifade ettiği ve Lenin’in ulusların kendi kaderlerini tayin hakkında söylediği şu söz çok önemli: “Bu hakkı savunmak, tanımak ve ondan yana olmak ulusların hak eşitliğini savunmaktır; zora dayanan bağlara karşı çıkmaktır, hangi ulus olursa olsun onun siyasal ayrıcalıklarına karşı savaşım vermektir ve bu yüzden de ayrı ayrı ulusların tüm emekçilerinin ortak mücadelesi gerekir bunun için.” (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Saki, lütfen tamamlayın. ÖZGÜL SAKİ (Devamla) - Tamamlıyorum. Bu gündemde şunu da söylemek istiyorum: Eğer siz ulusların eşit, özgür yaşaması konusunda sömürgeci politikalardan vazgeçip barışı öne alan bir politika uygularsanız ancak tutarlı olabilirsiniz. AKP-MHP iktidarının böyle bir şansı olmadığını düşünüyorum. Teşekkürler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)