| Konu: | Ziya Gökalp’ın vefat yıl dönümüne, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na, cumhuriyetin 101’inci yılına ve TUSAŞ’a düzenlenen hunhar terör eylemine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 30.10.2024 |
FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri takip eden yüce Türk milleti; geçtiğimiz günlerde büyük mütefekkir Ziya Gökalp’ın vefat yıl dönümüydü. Ziya Gökalp çağını ve çağlar ötesini de kucaklayan bir insandı. Döneminde birçok insanımıza rol model olmuştu. Merhum Gökalp’ın milleti kucaklayıcı bir üslupla akıl ve ahlak ölçüsünde millet tanımı aynısıyla şuydu: “Dil bakımından müşterek olan yani aynı terbiyeyi almış fertlerden mürekkep kültürel bir zümredir.” İnsani şahsiyetimizin bedenimizde değil, ruhumuzda olduğunu söyleyen odur. Milliyette şecere yerine terbiye aranmasını önermesi birlik ve beraberliğe verdiği önemde saklıdır. Mondros Mütarekesi’nin bitiminde yurt dışına çıkma tavsiye ve telkinlerinin karşısında “İşlenmiş herhangi bir suçum yoktur. Bu nedenle kesinlikle bir yere gitmeyeceğim. Ölürsem bu topraklarda ölürüm.” diyen, cesur, gözü pek, civanmert, geri adımı olmayan bir vatanseverdi. Merhum Ziya Gökalp mütarekenin karanlık atmosferinde şu sözleri tarihe bir damga vururcasına ifade etmişti: “Çare Türk’ün kendisine gelmesinden ibarettir. Tarihin de gösterdiği gibi, Türkler her felaket zamanında içlerinden çıkacak bir kahraman tarafından temsil edilecekler ve arkasından yürüyecekleri bu kahraman Ergenekon efsanesindeki bozkurt gibi onları selamete ulaştıracaktır.” İşte, o bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Millî Mücadele de ikinci Ergenekon sürecidir. Ulu Önder’imiz Atatürk’ün fikir babası merhum Ziya Gökalp’ı rahmet ve minnetle anıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aziz Atatürk, Seyit Onbaşı, Kara Fatma, Şerife Bacı, Yörük Ali Efe ve Arslan Toğuzata’nın kumandanıdır. Yüz bir yıl önce hür ve müstakil millî Türk devleti aydınlarımız ve Gazi Paşa’mız gibi bozkurt yürekli insanlarımız sayesinde kuruldu; hepsini rahmetle ve minnetle anıyorum. 29 Ekim 1923 yalnızca bir rejim değişikliği değil, Türk’ün müstemlekeciliği reddederek yeni şanlı devletine kavuşmasıdır diyor, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mızı en içten dileklerimle kutluyorum. Cumhuriyetimizin 101’inci yılı Türkiye’de ve dış temsilciliklerimizde coşkuyla kutlandı, tüm dünyaya birlik ve beraberlik mesajları verildi. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; TUSAŞ’taki hunhar terör eyleminde şehadete erişen şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralanan ve hâlâ tedavi altında bulunan kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Yeni yüzyılda terörsüz Türkiye’ye, huzurlu Türkiye’ye müreffeh ve muasır Türkiye’ye hep beraber ve el ele ulaşacağımıza inanıyorum. Sayın Genel Başkanımızın ifadeleriyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın terörü kaynağında yok etme, terör devletinin kurulmasını engelleme mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağımızın bir kez daha ve kararlı şekilde ilanını buradan yapıyoruz. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.