GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:11
Tarih:23.10.2024

ERSİN BEYAZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. E-Ticaret Yasası kamuoyunda geniş bir memnuniyetsizlik yaratmış, özellikle üzerinde konuştuğumuz 11'inci madde ve 12'nci madde kamuoyunun büyük bir kesiminde kabul görmemiştir. Daha önce gündeme gelen bu kanun Anayasa Mahkemesi sürecinden önce olduğu gibi düzenlenerek, ilgili maddeler içerisinde yer alan düzenlemelerin net işlem hacmi üzerinden değil gelir üzerinden yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla net işlem hacmi üzerinden alınacak vergilerin lisans ücretleri yerine ciro üzerinden hesaplanması ve ardından bir şirketin pazar payını hesaplarken pazar yerleri içerisindeki payına bakılması gerekmektedir. Dünya genelinde, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da olduğu gibi, bir şirketin pazar payı pazar yerlerinin toplam pazar payı içerisindeki oranıyla ölçülmektedir. Bu nedenle, burada sistematik bir yanlışlık olduğu ortadadır. Elektronik ticaret piyasasında belirlenen lisans ücretleri ve buna bağlı olan hesaplama yöntemleri sorunlu birçok sonucu beraberinde getirmektedir. Rekabet hukukuna ve rekabet kurallarına aykırı hesaplamalar piyasada kartelleşmenin, tekelleşmenin önüne geçilmesinin karşısında duran en büyük engeldir. Bugün bu kanun düzenlemesini konuşmuyor olsaydık e-ticaret piyasasında işlem yapan bir firma normal şartlar altında ne kadar lisans bedeli ödeyecekti, bu düzenlemeden sonra ne kadar ödeyecek? Bu karşılaştırmanın yapılabilmesi kanununun şeffaflığı açısından çok önemlidir. Kanun maddesinin (b) bendinde haddin aşılıp aşılmadığının tespitinde yüzde 15'in altındaki had aşımlarından kasıt yani elektronik ticaret hacminin yüzde 20’lik kısmını aşan ve yüzde 3’lük had aşımına giren firmalar hangileridir? “Bu firmalar bu yüzde 3’lük esneme payı olmasaydı ne kadar lisans bedeli ödeyeceklerdi?” konusu da bilinmelidir. Ticaret Bakanlığınca 2024 yılında e-ticaret hacminin 3 trilyon 400 milyar Türk lirası ve işlem sayısının da 6 milyar 670 milyon âdet olacağı öngörülüyor. Bu veriden anlaşılacağı üzere, 2023 yılında yüzde 115 büyüyen e-ticaret sektörünün 2024 yılında da yüzde 83 ölçüsünde büyüyeceğini Ticaret Bakanlığının öngörüsünden hesaplayabiliriz. E-ticaret alanında sektörde lider olan firmanın 2023 işlem hacminin yüzde 21,1 olduğunu Bakanlık yetkililerinin açıklamalarından öğreniyoruz. Yine Bakanlık yetkililerinin verdiği bilgilere göre, sisteme kayıtlı 590 bin satıcının 390 binlik kısmı bahse konu lider firma üzerinden satış yapmaktadır. 2024 yıl sonu itibarıyla yaklaşık 460 milyar TL'lik bir işlem hacmine ulaşacak olan lider firmayı değerlendirip 6563 sayılı Kanun’a göre lisans bedel eşikleri ve oranları üzerinden bir hesaplama yapabiliriz. 2023 yılında 650 milyon dolar ihracat hacmine ulaşan firma kullanıcılarının bu yıl da yaklaşık 40 milyar TL'lik ihracat büyüklüğünü yakalayacağını hesaplayabiliriz. 2024 yılı için yüzde 22’lik piyasa payı göz önünde bulundurulduğunda bunun 40 milyar lirasının ihracat olduğunu düşünür ve yatırım harcaması yapmadığını da varsayarsak, 420 milyar TL'lik lisansa tabi işlem hacmi üzerinden 60 milyara yakın lisans bedeli oluşmaktadır. Firmanın 2024'te ihracatını 4 kat düşürebildiğini ve yatırım teşviki almadığını varsayarsak yani 40 milyar TL ihracatın 4 katını formülde yerine koyduğumuz takdirde lisansa konu bedelin 31 milyara düşebileceğini hesaplıyoruz. Hesapladığım bu iki sonuçtan anlayacağınız üzere, 29 milyarlık farkı devletimiz bu gelecek kanunla almama yolunu seçiyor. Bu bağlamda hem görüştüğümüz 11’inci maddedeki hem de 12’nci maddedeki düzenlemeler Çin menşeli Trendyol firmasına imtiyaz sağlıyor. Ülkemizde vergiler artırılırken, vatandaşa olmadık vergiler çıkarılırken yabancı kaynaklı şirketlere kıyak geçilmesi kabul edilemez. Tahmini 46 milyar TL’lik bir lisans ücretinden vazgeçen iktidar iş milletin sırtına vergi yükü bindirmeye gelince hiç de geri durmuyor. İktidarın bu tutumunu anlamak mümkün değildir. Yabancı kaynaklı şirketler için kanun çıkarmaktan çekinmeyen AK PARTİ iktidarı meseleyi iyice İbiş masalına çevirmiştir. Bu maddelerin kanun metninden çıkarılması gerektiğini savunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)