Konu: | Van’ın yerel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 23.10.2024 |
ZÜLKÜF UÇAR (Van) – Sayın Başkan, teşekkür ederim. Ben öncelikle Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Van’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı söz aldım ama her şeyden önce bugün, 23 Ekim 2011 tarihinde Van’da meydana gelen depremin yıl dönümü. Ben, bu vesileyle 23 Ekim 2011 günü, on üç yıl önce meydana gelen depremde ve sonrasında 9 Kasım tarihinde meydana gelen depremde hayatını kaybetmiş bütün yurttaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum. Aynı şekilde, deprem nedeniyle yaralanan, malul kalan bütün yurttaşlarımıza da bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Deprem Türkiye'nin bir gerçekliği, sadece Van’da değil Türkiye'nin birçok bölgesinde yıkıcı, can alıcı gerçekliğini maalesef hâlâ koruyor. Daha iki yıl önce Maraş'ta meydana gelen ve birçok yurttaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olan depremler ortadayken bu gerçeklik karşısında özellikle sosyal devlet boyutuyla önlemlerin alınmaması, sosyal devlet boyutuyla tedbirlerin alınmaması can alıcı noktasıyla hâlâ önümüzde duruyor. Van’da meydana gelen depremden sonra yapılanlar maalesef koruyucu, önleyici olmadı. Van depreminde birçok bina yıkılmamışken ki hâlâ binaların üçte 1’i ciddi hasarlı hâldeyken ve orta şiddette bir depremde yıkılabilecekken buna karşı alınmış bir tedbir yok. Van depremiyle birlikte açığa çıkan bir sosyal devletsizlik durumu da söz konusuydu, bu da hâlâ depremde zarar gören yurttaşların konteyner kentlerde yaşamaya devam etmesiyle kendisini gösteriyor. Depremden sonra binalar yapıldı, yurttaşa ücretli satıldı. Bu deprem gerçekliği ve ülkenin depremler karşısındaki hazırlıksızlığı, yeterli önlemin aınlmaması ve sosyal devlet gereğinin yerine getirilmemesi bizlerin, üzerinde çalışılması ve gereken tedbirlerin alınması noktasında çaba ortaya koyması gerektiğini ortaya koyuyor. Bakın, Van Büyükşehir Belediyesi, bu süreçte, depremler noktasında birtakım önlemler almaya çalışıyor. Depremler karşısında halkın sığınabileceği alanlar yaratmaya çalışıyor ama kısıtlı imkânlar nedeniyle, kayyumların yarattıkları tahribatlar nedeniyle maalesef bunları gerçekleştiremiyor. Sosyal Güvenlik Kurumunun yapmış olduğu kesintiler nedeniyle ekonomik imkânsızlıklar buna pek müsaade etmiyor. Biz söyledik, tekrar söylüyoruz: Deprem öldürmez, ihmal öldürür. Devletin, yönetenlerin bir an önce buna karşı etkili önlemler alması gerekiyor. Elbette Van’ın sorunları çok fazla. Bunlardan biri de 2016 darbesinden sonra sürekli hâlde uygulanan ve 2022'den itibaren aralıklı olarak uygulanan toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasakları. Bu yasaklar 2016 darbesinden sonra sürekli hâldeyken 2022 itibarıyla belirli aralıklarla uygulanmaya başlanmışsa da hâlâ özellikle ayrımcı bir tutumla, özellikle muhalif kesimlere ve Kürtlere yönelik devam ettiriliyor. Bakın, en son, geçen hafta, kaybolduktan on sekiz gün sonra Van Gölü sahilinde vücudu bulunan Rojin’in cenazesi bulunduktan sonra kadınlar, kadın dernekleri, Van’daki her kesim bir yürüyüş yapmak istedi ama bu yürüyüş yine valiliğin yasak kararıyla engellenmeye çalışıldı ama kadınlar direndi, o barikatı aştı, o toplantı ve gösteri yasaklarını aştı ve o etkinliklerini, yürüyüşlerini gerçekleştirdi. Artık Van’da bu yasaklara derhâl son verilmelidir diyoruz. Tabii, bu yasaklar toplantı ve gösteri yasaklarıyla mı sınırlı? Hayır. Daha yeni, Van’ın birçok bölgesinde özel güvenlik bölgeleri ilan edildi. Kamu yararı nerede diye sorduğumuz zaman herhangi bir sebep gösterilmiyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. ZÜLKÜF UÇAR (Devamla) – Yurttaşın tarım, hayvancılık noktasında ulaşabilecekleri noktalara ulaşımı, girişleri engelleniyor. Van, İran’a sınır bölgesinde; her yıl binlerce, on binlerce İranlı Van’a geliyor ama İran devletinin başkonsolosluğu Erzurum’da. Yine bir dışişleri temsilciliği açıldı, bu dışişleri temsilcisi geçen yıl atandı ama kendisini bir iki ziyaret dışında Van’da gören eden yok. Taşımalı sistem diye bir sistem vardı öğrencileri okula götüren ama 2024'ün 8’inci ayında, ağustos ayında tasarruf paketi adı altında çıkarılan düzenlemeyle bu da iptal edildi. Elbette biz, buna karşı da dava açtık ama öğrencilerin eğitime ulaşımını engelleyen bu sisteme de bir an önce son verilmeli, eski sistemle taşımalı eğitim tekrar sağlanmalı diyorum. Saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)