GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Malatya’da bugün meydana gelen depreme, Türkiye’nin ya cumhuriyet olmak ya da bir Latin Amerika ülkesi, Suriye ya da Orta Doğu’daki terör batağına batmış, kan gölüne dönmüş ülkelerden biri olmakla karşı karşıya olduğu kritik bir dönemden geçtiğine ve bu süreçte uyanık olunması gerektiğine, Barzani’nin Türkiye ziyaretinde sorulması gerekenlere ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:8
Tarih:16.10.2024

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Malatya'daki depremde korkan, endişe eden, Türkiye'de depremler sonucunda yaşanan birçok trajedinin akabinde böyle bir sarsıntıda korkuya kapılan bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Bu bizim çok ciddi bir problemimiz. Dün de gündeme getirdim, gene gündeme getireceğim çünkü hep olaylar olduktan sonra ah vah etme “Ne kadar büyük milletiz, yardım edebiliyoruz.” deme gibi bir gurura kapıldığımız kadar tedbir alabilmeyi, önlem alabilmeyi becerebilsek bütün bu sıkıntıları yaşamayız. Bakın, milletin öncelikli olduğundan bahsediliyor. Evet, doğrudur. Dün bahsettiğim konuya bir kez daha vurgu yapmak istiyorum, İstanbul Milletvekili olarak bir kez daha vurgu yapmak istiyorum: Yüz binlerce, milyonlarca insan büyük bir deprem felaketiyle karşı karşıya ve yıllardır çözülemeyen bir mesele, siyasetüstü bir konu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ısrarla kamu bankalarından özellikle gelir durumu düşük semtlerdeki binaların kentsel dönüşümünün sağlanması için uygun bir kaynak başvurusunda bulunmuş; bununla ilgili bir cevap verilmiyor, kamu bankalarının cevap vermeme gibi bir durumu olamaz, kanunen cevap vermek zorundalar. Bu kadar önemli bir konuda siyasi rekabet yüzünden vatandaşı mağdur edecek, onun canını tehlikeye atacak bir uygulamada bulunmaya hiç kimsenin hakkı yok. Bu vesileyle bir kez daha Malatya'daki vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Çok kritik bir dönemden geçiyoruz arkadaşlar; Türkiye ya cumhuriyet olmak, cumhuriyeti güçlendirmek ya da bir Latin Amerika ülkesi, Suriye ya da Orta Doğu'daki terör batağına batmış, kan gölüne dönmüş ülkelerden biri olmakla karşı karşıya. Böyle kritik bir dönemden geçiyoruz. Neden bunları söylüyorum? Bakın, Türkiye Cumhuriyeti Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili -dün de ifade ettim- ağırlığına, sorumluluğuna yakışacak bir beyanda bulunmuyor, tehlikeli söylemlerde bulunuyor. Bu ülkede savcılar tehdit edilmeye başlandı; görmüşsünüzdür, yeni doğan ünitesine bebeklerin götürülmesi ve bir çıkar sağlanması amacıyla kurulmuş olan bir tezgâh var. Çete liderleri artık devletin savcılarını tehdit etmeye başladı. Devletin savcılarını tehdit ederken de bu savcıyla ilgili kişisel bilgileri elde ettiler. Nereden elde ettiler? 3 tane jandarma görevlisinden gelen bilgiyle elde ettiler. Kişisel bilgilerimiz ortalıkta dolanıyor. Anayasa Mahkemesi bir karar alıyor… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, tamamlayalım lütfen. MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) – …terör eylemlerinde bulunan PKK’yı ve çocuk katili lideri Apo’yu övücü beyanlarda bulunmayı ifade özgürlüğü kapsamına alıyor. Evet, biz bir süreçten bahsediyoruz; el uzatılıyor, işte “Barış olacak.” deniliyor. Hiç kimse bu ülkede terör olsun istemez, hiç kimse bu ülkede barış olmasın da istemez ama bunun yolu şuursuzca atılan adımlardan asla geçmeyecek. “Barzani Türkiye’yi ziyaret edecek.” deniliyor. Şimdi, o konuya da ayrıca değinmek istiyorum. Barzani Türkiye'yi ziyaret ettiğinde onunla ilgili kurumlar, ilgili yetkililer mesela Saygın Haceroğlu’ya yapılan saldırıyı umarım konuşurlar, umarım oradaki Türkmen varlığını gündeme getirirler. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, bitirelim lütfen. MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) – Osmanlı yadigârı Kırdar Hanı ve Avcı Hanı’na yapılan saldırılarla ilgili ağızlarını açıp inşallah soru sorarlar. Zamanında nüfus müdürlükleri talan edildi biliyorsunuz, Kayseri Çarşısı’nda çıkan yangının sorumlularını da inşallah sorarlar. Rahmetli Necdet Koçak vardı; Kerkük’te şehit edildi, Saddam Hüseyin tarafından asıldı. Oradaki Türkmen varlığını muhafaza etmek için koşturmuş bir insandır. Bugün, Barzani’nin ziyaretinin söz konusu olduğu bir dönemde -umarım bu ziyaret size az önce ifade ettiğim- Türkiye'nin bir cumhuriyet olup olmamak konusunda çok kritik bir eşikte bulunduğu süreçte -bütün parçaları bir araya getirdiğinizde- karşımıza ülkemizi sıkıntıya sokacak bir görüntünün çıkmaması için her zamankinden çok daha uyanık, her zamankinden çok daha dikkatli olmamız lazım. Belli ki bir kurgu var arkadaşlar, belli ki bir süreç işletiliyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) – Bitiriyorum Başkanım. BAŞKAN – Buyurun lütfen. MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) – Abdullah Öcalan’ın belki de ev hapsine çıkmasına kadar ilerleyecek bir süreç götürülüyor, bilmiyorum ama burada bir süreç işliyor. Son on beş gündür Anayasa tartışmaları, bütün olan bitenlere baktığımız zaman ortaya çok uyanık olmamızı gerektiren bir süreç çıkıyor. Teröristlere yapılan övgüyü ifade özgürlüğü kapsamına alırken “Mustafa Kemal’in askerleriyiz.” diye slogan atan kahraman teğmenlerimize soruşturma yapılması bizlere dokunuyor. Kritik bir süreçtir, uyanık olmamız lazım. Çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.