Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 7 |
Tarih: | 15.10.2024 |
CHP GRUBU ADINA GÜRSEL EROL (Elâzığ) – Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Önce Grup Başkan Vekillerine bir sitemimi ileteyim: Ya, ben dokuz yıldır milletvekiliyim ama gerçekten her Genel Kurul toplantısında Grup Başkan Vekillerimizin bu tartışmaları, atışmaları gerçekten milletvekillerini artık yoruyor. Yani, milletvekillerimiz bir dakika bile söz alamazken burada, Genel Kurulda saatlerce bu anlamsız ve gereksiz tartışmalardan milletvekilleri, bölgeleriyle ilgili burada konuşmaları gereken konuları gündeme getirmekle ilgili aslında zaman da bulamıyorlar. (CHP sıralarından alkışlar) LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – “Anlamsız” diyemezsiniz. GÜRSEL EROL (Devamla) – Anlamının dışına taşınan diyelim. Yani şimdi benimle de aynı tartışmaya giriyorsunuz, anlamının dışına taşınan diyelim. Sayın milletvekilleri, ben bölge milletvekiliyim. 26’ncı Dönemde Tunceli Milletvekilliği yaptım, 27 ve 28’inci Dönemlerde de Elâzığ Milletvekiliyim; bölgeyi iyi tanıyorum. Yani konuları bir defa birbirinden ayırmak lazım. Bölgedeki terör meselesi ile kalkınma meselesi, istihdam meselesi aynı değil. Yani bölgede bir terör sorunu geçmişte yaşanmış mıdır? Yaşanmıştır. Bu terörden kaynaklı mağduriyetler yaşanmış mıdır? Yaşanmıştır. Terör örgütlerinin insan haklarına uymayan, insanlık vicdanına sığmayan eylemlerinden dolayı bir sürü can kaybı olmuş mudur? Olmuştur. Aynı zamanda devlet adına görev yapan güvenlik güçlerinin kişisel iradesi ve yetkisiyle orada haksızlıklar ve adaletsizlikler olmuş mudur? Olmuştur. Devletin yanlış politikaları olmuş mudur? Olmuştur. Bunların en başında da köy boşaltmaları…. Yani 5 milyona yakın nüfus boşaltıldı ve bu insanlar yaşamlarını büyük şehirlere taşınarak devam ettirme ihtiyacı hissettiler ama orada üreticiyken, tarımla uğraşırken, hayvancılıkla uğraşırken bir anda terör gerekçesiyle köyler boşaltıldı, insanlar kendi kaderine terk edildi ve insanlar büyük şehirlere göç etmek zorunda kaldılar. Bir gerekçeden dolayı devlet tedbir alması gerekirse alır yani terör gerekçesinden dolayı bir köyü boşaltması gerekirse de boşaltır ama insanları kendi kaderine devlet terk edemez. Bunun en güzel örneği şu: Yani devlet bir bölgede eğer baraj yapacaksa o baraj alanındaki arazileri kamulaştırır, bedelini öder, barajı yapar veya bir yerden yol geçirecekse o yolun geçtiği araziyi, arsayı kamulaştırır, bedelini öder, o yolu yapar. Ama geçmişten, o bölgeden gelen böyle sorunlar var mı? Gerçekten var. Bölgenin kalkınmaya ihtiyacı var mı? Var arkadaşlar. Ayrıca, yalnızca olayı DEM Parti üzerinden yorumlamak, değerlendirmek de doğru değil. İşte, Hulusi Akar Paşam burada yani benim devlete olan sadakatimi de bağlılığımı da teröre karşı olan meydan okumamı da en iyi bilenlerden birisidir, kendisiyle tanışıklığımız da ta Hozat Tugay Komutanlığından gelir ama mesele o değil. Peki, ben size şimdi 2 tane örnek vereyim. Birincisi, Osman Baydemir Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Gidin, Diyarbakır'daki Belediyenin imar uygulamasına bakın. Siyasi düşüncesi ne olursa olsun, herkes hayran kalıyor; gidin de görün şehircilik nasıl yapılır. Örnek… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) – Ya, Kırklar Dağı’nı Osman Baydemir imara açtı! GÜRSEL EROL (Devamla) – Sayın Başkan, bir dakikayı kullanabilecek miyim? BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Erol. GÜRSEL EROL (Devamla) – Peki. Mesele insanların siyasi duruşu, partisi değil, yaptığı işlerle ilgili değerlendirilmesidir. MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Siz bizim siyasi partimize söz söylemezsiniz böyle. Haddinizi bilin! GÜRSEL EROL (Devamla) – Bu anlamda, gerçekten, bölgenin kalkınmaya da yeni istihdam alanlarının yaratılmasına da ihtiyaç var ama şu gerçek, bu ülkenin de bu Meclisin de gerçeğidir: PKK bir terör örgütüdür, PYD bir terör örgütüdür, FETÖ bir terör örgütüdür. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)